metrodayım. kitabımı getirmedim
-kitabım
memleketimden insan manzaraları- nazım’ın
olsun.
ne zamandır aklımda
boş bir kitap yazmak
okuyanlara inat
eğer ben kitap okusaydım şimdi
şu soldaki bayan gibi
metroda bu karşımdaki
tek ayaklı
-sağ bacağı solun üstünde-
başında kasketi bej rengi
siyah kunduralı
belki galip ismi
göremecektim kuşkusuz galib abiyi
biri oturdu yanıma kitaplı
otursun
bakıyorum göz ucuyla kitaba
-okumuşumdur sohbet ederiz diye-
ama kitap fransızca
bu da farkında değil
canımın sigara istediğinden
kadıköye dört durak kaldı
neden romandaki fakir dikkat çeker
metrodaki galip abi çekmez
acaba okutsam mı yazdıklarımı
kahretsin biri oturdu aramıza
erkek
siyah gömlekli müzik dinliyor
sacları uzun
o kadar şehir dolaştım ülke
okuyanus ötesinden avrupa ülkelerine
bıktım bu kitap okuyanlardan
altın meyveler’den kendimden
biliyorum bir sahafçıya gidip
kitap alıcam
ve kimbilir onu dışarda okurken
neleri kaçıracağım
galip usta ayrılık çeşmesinde indi
inebilir
Fransızca okuyan acıbademde indi
insin
son durak kitaplar kapandı
herkes gördü birbirini ne güzel
onca yoldan sonra
bu yabancılık neden
şu güzel bacaklı kız farketti mi
canımın sigara istediğinden
sanmam
ya mütemadiyen telefona bakan bu adam
Bir cevap yazın