Nedametiniz kurtuluşunuzdur…
Böylesi ilginç bir giriş ile başlıyor kitabın arka kapak yazısı. Hangimizin Nedametleri yok ki… Peki o içimizi parçalayan his, bir gün gerçekten de kurtuluşumuz olabilir mi? Arifzade nam yazar belki de hiç aklımıza getirmediğimiz bir noktadan yaklaşıyor çözüme. Evet, kurtuluş için acı çekmek gerekir. Dervişlerin, peygamberlerin çektiği acılar gibi. Yüreği yakıp kavuran bir acı, öyle ki yanıp yanıp küllerinden yeniden doğacak Anka. Kitap genel anlamda üç bölümden oluşuyor ve her bölüm bir rüya ile başlıyor. Rüyaların hepsi aynı, görenler farklı. Aynı rüyayı gören farklı adamların biri sağır, biri dilsiz, biri de sevgisiz. Her biri bir parçasını hatırladığı rüyayı aynı kafeste kapalı tutuldukları süre içinde birbirleri ile anlaşmak yolunu bularak tamamlıyorlar ve gerçek sevginin bozkırın ortasında bile çiçek açtırabileceğini görüyorlar. Belki de son yılların en güçlü sevgi fırtınasının tohumları bu rüya ile atılıyor.
Yazar sizleri farklı bir okumaya davet etmiyor, aksine hep gözünüzün önünde olanı gönlünüze de yaklaştırmanızı istiyor. Maddeden manaya geçişin sanıldığı kadar zor olmadığını, bunun için türlü yollara girmek gerekmediğini bir kez daha hatırlatıyor bizlere. Yapmanız gereken çok basit, bu kitapta anlatılan rüyayı bir de siz görmeyi deneyin. Eminiz bundan sonra duymak, sevmek ve kurtulmak da çok zor olmayacaktır.
TULPAR Yayıncılık Etiketi ile piyasaya çıkan Nedamet Kafesi’nin künye bilgileri de şöyle:
Tulpar Yayıncılık, Nedamet Kafesi, Arifzade, ISBN: 978-605-4543-83-0, 200 sayfa, fiyatı 10 TL
Bir cevap yazın