Sevgilimin göğsünde, yaşamın egemen tomurcukları
Dalgın bir anlatı ile ısırılmış delikanlı bir kavgadır bu aşk
Meraklı gözlerle irdelenen
Çocukluğumun cılk ayrılışlarıdır
Yüzüme kaskatı vuran bu yalpa
İncecik bir nalbant ihtirası
Yaşlı gözlerinde cesetlerle bezenmiş
Düşününce, yalnızca uğultusu gövdemin
İçimde sevmeklerin geniş kalçalı rampaları
Ellerim tozlu bir panayır titreyişi
Sevgilimin göğsünde, ölümün dört rengi
Sanrılarımla hemhal çapalanmış bir sarışınlıktır bu hayat
Gökleri bir ayna misali yargılanan
Telaşlı, yorgun, kuruntulanmış
Siyaha çalan turunculuktan iki adım sonrasıdır göğsüme dayatılan yafta
Ancak alelade serzenişler yahut yabancısı olduğum
Bir sevgiliyedir halvetim
Pusludur güya yazdığım dizeler
Dünyadan nasiplenişim
Yazgımın doğuruculuğu ile çelişik
Kendi durgumun , ölü doğmuş bir kent misali
Amansız tasalarından hallice
Bütüne yayılmış bir lanet
Ve şüpheden arınamamış bir teslimiyet içindedir ..