Orhan Pamuk Masumiyet Müzesi’nde genç bir akraba kadınıyla bir iş adamının hüzünle sonuçlanan bir aşk hikâyesini anlatıyor. Ekonomik durumu oldukça iyi olan Kemal’in umutsuz aşkı mutlulukla sonuçlanacakken bir kaza sonucu perişanlıkla bitiyor. Sibel ile nişanlı olan Kemal aşkı için nişanlısını terk ediyor. Hikâye Füsun ve Kemal’in ilişkileri etrafında şekilleniyor ve Masumiyet Müzesi adını verdiği ilişkiden geri kalan anı denebilecek materyallerin sergilenmesine kadar gidiyor. Füsun bir güzellik yarışmasına bile katılacak kadar güzel bir genç kadındır. Üniversite sınavına hazırlanmakta bir yandan da butikte çalışmaktadır. Kemal ile ilişkiye girer. Matematik çalışma bahanesiyle defalarca buluşup sevişirler. Ama Kemal nişanlandığı gece sonrası Füsun’u uzun bir süre için kaybeder. Füsun film yıldızı olmak istemektedir. Üniversite sınavını kazanamamış genç bir senarist ve yönetmenle evlenmiştir. Kemal uzun arayışlar sonucu Füsun’u bulur. Film yapma bahanesiyle çok uzun bir bekleyişi olan sabır sınavından geçer. Füsun’u kazandığı gün kaybedeceğini bilmez. Füsun’u kaybettikten sonra işini ve hayatını da kaybedecektir. Füsun’un hayatına dair topladığı eşyalardan bir müze kurulması söz konusudur ve gerçekleştirilir. Masumiyet Müzesi ismi bu müzeden gelir.
Masumiyet Müzesi’nde Orhan Pamuk’un eserlerinde sıkça gördüğünüz ikili ilişkilerin anatomisine tanık oluyoruz. Pamuk, bu ilişkileri mutsuz sonla bitirmeyi seviyor. Belki bu, okuyucunun beyninde daha etkileyici bir iz bıraktığındandır. Kar romanında da ilişkiler mutsuz sonlarla bitiyordu. Kar’da, mekânlar arası hikâyelendirmeye tanık oluyorken, Masumiyet Müzesi’nde 1970’lerin sonu ile 1980’lerin başında İstanbul sosyetesinin kıyafetleri ve aksesuarları ön plana çıkıyor. Pamuk bunları ustalıkla okuyucusuna tanıtıyor.
Siyasi bir mülahaza yapmak gerekirse; aşırı milliyetçilerin Pamuk’a tepkilerini anlamak zor. Bir kere Pamuk Türkçe’nin romancısı; ikincisi, Nobel töreninde ilk defa Türkçe olarak mikrofona davet edilmiş bir edebiyatçımız. Kendi görüşleri olan düşüncelerine bu kadar tahammülsüzlük bu açılardan bakınca anlaşılır gibi değil.Ayrıca Pamuk Türk insanını, Türk toplumunu ve aile yapısını dünyaya tanıtıyor. Bunda da reklama milyarlarca dolar harcamakla elde edilmeyerek bir başarıya imza atmış durumda. Başka bir açıdan düşünecek olursak “Açılım Süreci” ile Pamuk’un tepki duyulan sözlerinin bir kısmı aklanmış oldu. Diğer kısmının da ileride aklanmayacağının garantisi yok.
Romanlarına dönecek olursak; bilindiği üzere Pamuk, Nobel’i “roman kurgusunda gösterdiği maharetten” aldı. Uzun süreye yayılan yazma sürecinde kurgudan kopmaması, dilinde kayma olmaması ustalığının eseri Çok teknik bir yaratıcı yazarlık özelliği gösterdiği belli oluyor. Zaten ABD’deki üniversitelerde yaratıcı yazarlık üzerine dersleri veriyor. Bu derslerin talep gördüğü aşikar.
“Cevdet Bey ve Oğulları”ndan bu yana otuz yılı aşkın zamandır sürdürdüğü yazarlık hayatında Pamuk şarap gibi. Belki insan, Nobel’i aldıktan sonra artık yazarlığında bir ara fasıla, yani dinlenme süreci olacağını düşünebilir. Ama üretmeye devam etti ve ürettikleri eserler daha öncekilerden daha olgun.
Orhan Pamuk’un romanları yazarın adından dolayı okunmamalı. Benim düşünceme göre roman zevki almak için okunmalı. Çünkü yazar bu zevki, ansıl yaptığı müphem olan bir başarı ile tartıyor.
Destansı roman zevkini Yaşar Kemal’den alırken, post-modernroman zevkini Orhan Pamuk’tan alıyoruz. Bence yazarın eleştirilmesi gereken tek noktası karamsar bir kişiliğe sahip olması. Arada okuyucularına umut, mutluluk doğurabilse belki kitabı bitirince yüzümüzde hafif bir tebessüm belirebilir. Orhan Pamuk’tan çok şey mi istiyoruz? Ülkemizde Nobel Edebiyat ödülü alınmış olması ülke insanına ve yazarına güven verdi. Küresel çağda, post-modern tarzda eserler çoğaldı. Dolayısıyla romana ve romancılığa bir kayış oldu. Bunu kitabevlerinin raflarında bolca edebiyat kitaplarının bulunmasından ve üniversitelerimizin Dil ve Edebiyat Bölümlerinin giriş puanlarından anlıyoruz. Demek ki rağbet var.
Bundan dolayıdır ki, artık Türk edebiyatı dünya edebiyatına katkı sağlayacak seviyeye gelmiştir.
Bir cevap yazın