Şimdi bi kimsessizlik alır yürür
Yolu yokuş şehirde
Şehir soğuk ve ağlamaklı
Kendini dinlemek ister
İtin uğursuzun harman olduğu sokak
Sokak dingin ve çıkmaz
Ben sokağı arkama alıp yürüyorum
Kaldırımlar isteksiz ve korkak
Gökyüzünü koluma takıyorum
19.asırda bi meyhaneye giriyoruz
Saki bitik ve ümitsiz
Osmanlı hanedanının sarayında uyanıyorum
Sarayın sessizliği çıglık
Saray sessiz ve misafirperver
Yalnızlığın senfonisi çalınıyor ötelerde
Mozart intihar ediyor
Bethovan başıboş ve sahipsiz
Eyfel’in zemin katındayım
Şarap kan kırmızısı
Paris cesur ve şehvetli
Ortadoğunun tam ortasında
İskender’i katlediyorum
Makedonlar çaresiz ve başsız
Basamakları ardı ardına çıkıyorum
Tanrıya ulaşmak amacıyla
Tanrı yüksekte ve ulaşılmaz.
27.08.2015
Bir cevap yazın