Başını otobüsün camına dayamış yağmurun yağışını izliyordu. Yaklaşık bir saat önce içtiği
biraların etkisi kendisini göstermeye başlamış, yağmurlu ve loş ışıklı otobüs yolculuğu zor bir
yarışa dönüşmeye başlamıştı. Başka şeyler düşünerek bu yarışı kazanmanın hesaplarını
yapıyordu. Eve gidecek, eve girdiği gibi tuvalete gidecek, sonra kedisini besleyecek, belki
biraz sevecek ve sonra kendisini yatağa atacaktı. En azından öyle planlıyordu.
Otobüs durakta durdu ve yolcular binmeye başladı. Yandaki fırında ekmekler yeni çıkmış,
fırının camları buğulanmıştı. O sırada otobüsün camından aşağı doğru ilerleyen bir yağmur
damlasına gözü ilişti. Yağmur damlası hızla aşağı inmiş ve kendinden daha büyük bir damlaya
karışmıştı. Tekrar fırına doğru baktı ve kalabalığın arasındaki o kadını fark etti. Esmer, uzun
boylu ve mavi saçlıydı. Aslında boyası akmış olsa da mavileri belli oluyordu. Askılı kıyafeti ve
kolundaki dövmeler kendisine diğer insanlardan farklı hava katıyordu. Otobüse binenler
yavaş davrandığı için kadının saçları ıslanmıştı. En sonunda sıra kadına geldi ve kadının hızla
otobüse binmesini izledi. Onu gördüğü andan itibaren aklından birçok hayal geçmeye
başladı. Kadın yanına gelecek, bir bahaneyle sohbet başlayacak, sonrasında numaralar
alınacak hatta belki güzel bir ilişkileri olacaktı…
Ne yazık ki yanında bir adam oturuyordu ve kadın kendisine yakın bile değildi. Kalabalık
kadının ilerlemesini engelliyor, kendisine doğru gelmesini zorlaştırıyordu. Yağmurlu günlerde
olduğu gibi otobüsler her zamankinden daha da kalabalıktı.
Otobüs hareket etti. Kadın ise yavaşça ilerleyerek neredeyse körük tarafına gelmişti.
Elinde telefon vardı ve ona bakarak yolculuğu bitene dek zaman geçiriyordu. En azından
dışarıdan öyle görünüyordu. Diğer eli ise yukarıdaki demirlere tutunmuştu. Boyunun
uzunluğu böyle bir avantaj getiriyordu ona. Demiri tuttuğu kolundaki dövme iyice
görünüyordu. Omzundan bileklerine kadar inen bir yılan figürü vardı.
Kadının dövmesini incelerken kendisini kadının sevgilisi olduğunu hayal ederken buldu.
Ama kadın kendisinin farkında bile değildi. Aynı yerde, farklı hayallerin ve yaşamların varlığı
mevcuttu ortamda. Kadının görünüşüne bakılırsa, yüksek ihtimal aynı durakta inecekler,
kendisi eve giderken, kadın oradaki barlardan birinde arkadaşları ile bira içip, eğlenceli vakit
geçirecekti. Evet evet, kadının görünüşüne bakarak buna kanaat getirdi ve artık neredeyse
buna emindi, hatta belki otobüsten inince kadına bir bira içme teklifi yapabilirdi, ne de olsa
kadın bira içmeye gidiyordu, onunla da bir bira içse bir şey olmazdı. Böyle bir şeyi daha önce
de bir başkası için düşünmüştü. Ama bu hayali gerçekleşmemişti.
Duraklar ilerledikçe kadın da kendisine doğru yaklaşıyordu. Hatta bir ara göz göze geldiler
ancak kadın hızla telefonuna doğru çevirdi bakışlarını. Göz göze geldikleri an
gülümseyebilseydi belki de konuşma fırsatını daha kolay yakalayacaktı. Belki de kadın
kendisinden etkilenmiş ve utanarak gözünü hızla telefonuna yöneltmişti. İçini bir heyecan
kapladı. Yağmur yağmaya devam ediyordu, kadınla aynı durakta inerlerse şemsiyesi ile kadını
ıslanmaktan kurtaracak ve sohbet etme işi istemsizce başlayacaktı. Sürekli olarak varsayımlar
üzerinden hayaller kuruyordu ama şemsiye planı da hazırdı.
İneceği durağa çok az kalmıştı, kadının hareketlerinden onun da inip inmeyeceğini
anlamaya çalışıyordu. Kadın oldukça tepkisizdi, saçları kurumuştu ve eliyle saç uçlarına
dokunuyordu. Otübüs, ışıkları geçince butona bastı. Kadında hala bir tepki yoktu, sanırım
burada yolları ayrılacaktı. Keşke göz göze geldiklerinde gülümseseydi. İçini kaplayan o
heyecan yerini hayal kırıklığına bırakıyordu.
Otobüs durağa geldi, kapılar açıldı, inecekler şemsiyelerini hazırlamış, indikleri gibi açıyor
veya ıslanmayacakları bir yere doğru hızla ilerliyorlardı. Sıra kendisine geldi ve o da
şemsiyesini açarak indi. Cebindeki telefonu çıkararak sanki biriyle konuşuyormuş gibi
yapmaya başladı ve kadının inip inmediğine daha rahat bir şekilde baktı.
Evet o da inmişti. Herkesin hızla hareket ettiği yolda kadın yavaşça ilerliyor ve ıslanarak
barlara doğru gidiyordu. Tam sırasıydı kadına doğru gitmenin ama gitmedi, çekindi. Ya
terslerse, ya bağırırsa herkesin ortasında, nasıl bir duruma düşerdi, onu hiç düşünmemişti ve
şimdi buna vakti vardı. Adımlarını geri geri atmaya başladı ve kadının tersine doğru
ilerleyerek eve doğru yürüdü. Şemsiyesi elinde olmasına rağmen açmadı. Yukarıdaki
yokuştan gelen çok miktarda su sokakta karşıya geçmesini engelliyor ve eve gitmesine olanak
tanımıyordu. Yeterince canı sıkılmıştı, ne olacaksa olsundu ve ayakkabılarının ıslanmasını
göze alarak karşıya geçti. Çantasının ön gözünden çıkardığı anahtarıyla kapıyı açtı ve eve
girdi. Biraz üşümüştü, kıyafetlerini değiştirdi, tuvalete girdi ve sonrasında yatağa uzandı.
Kedisi ayaklarının ucuna kadar gelmiş, mırlamaya başlamıştı. Sanırım tüm günün sıkılmışlığını
sahibiyle oynayarak giderecekti ancak sahibi pek oralı değildi. Kedi yerden yatağa doğru
zıpladı ve sahibinin ıslanmış saçlarını yalamaya, ısırmaya başladı.
Fark etti ki genelde böyle oluyordu. Ne zaman yalnız başına bir yola, yolculuğa çıksa birileri
ile ilgili hayaller kuruyordu. Yalnızlığını giderebilecek bu hayaller aslında onu ayakta
tutuyordu. Herkesin sıkıldığı o yolculuklar da çekilir hale geliyordu. Ama günün sonunda
kaybeden o oluyordu. Keşke o hamleleri yapsaydı da bir adım sonrasını görebilseydi diye
düşünmekten kendini alıkoyamıyordu.
Kadın aklından çıkmamıştı hala. Telefonunu eline aldı ve bir arkadaşını aradı. Bir eliyle
kedisini hafifçe severken, arkadaşına dışarıda bira içme teklifi yaptı ve on dakika sonra
buluşmak için sözleştiler. Ayna karşısına geçip siyah tişörtünü giydi, çoraplarını değiştirdi.
Kedisinin başını hafifçe öptü ve kapıyı kilitledi. Kedisi de kendisi gibiydi aslında, sadece o bu
durumun farkında değildi. O da yalnızdı, kedisi de. Her şeye vakti varken kedisine yoktu.
Herkeste olduğu gibi bu durumu görmezden gelerek anahtarı cebine attı. Botunu giydiği gibi
ve merdivenlerden yavaşça inmeye başladı. İnmeye başlamasıyla yukarı dönüp ıslak
ayakkabılarını değiştirmesi bir oldu. Yağmurda ıslanan ayakkabıları olduğunu unutmuştu
kadını düşünmekten. Kendisine güldü ve sonra tekrar inmeye başladı. Aşağıdaki apartman
aynasında kendisine son kez baktı ve çıktı.
Arkadaşıyla otobüs durağında buluştular. Bir yandan havadan sudan konuşurlarken bir
yandan da gözü kadını aramaktaydı. Hangi bara gireceklerine karar vermeleri gerekiyordu
ancak hiçbirinde kadını görememişti. Sanırım tahminleri doğru çıkmamıştı, kadın yoktu.
Önünden geçtikleri bir bara oturdular. Siparişlerini verdiler ve gelen ikram turşuları yemeye
başladılar. Arkadaşı basketbol maçı muhabbeti yapmaya başladı. İlgisi çekmedi ama yine de
dinler gibi tepkiler verdi. Canı sıkılmıştı. Hemen her gün yaşadığı sıkıcı rutinler arasında
yaşadığı küçük heyecan kendisini canlandırmaya başlarken kaybetmişti yine o hissi.
Keşkelerini sıralarken arkadaşını da dinler gibi yapmaya devam ediyordu. Artık modu daha
düşük, daha umutsuzdu.
Yaşamadığı bir durum değildi daha önce. Sadece yine kaybetmişti. Kaybeden bir çok kişi
gibi hissetmeye devam ediyordu. Aşkı, arkadaşlığı daha önce deneyimlemediği için bu
hayallerle yaşamaya çalışıyordu. Farkındaydı problemlerinin ama dışarıya vuramıyordu.
Sessizlik onun güvenli alanıydı ama bu alanda kaybolmaya başladığının da farkına varmıştı
artık. Düşünceleriyle yaşayamayacağının farkına varmalı ve harekete geçmeliydi.
Muhtemelen bir şey yapmayacaktı çünkü kimse bir şey yapmıyordu. Sadece anlık kararlar
veriyor sonra yokmuş gibi yaşamına devam ediyordu.
Bardağın dibindeki neredeyse ısınmış birasını bir hamlede içti. Ağzında çirkin bir tat kaldı.
Yüzünü ekşitti. Garsona el işareti yaparak bir bira siparişi daha verdi. O esnada arkadaşı
konuşmaya devam ediyordu. Tuvalete gitmek için izin istedi, döndüğünde ise arkadaşı güzel
bir kadın ile konuşuyordu. Masaya oturdu, kadına başıyla selam verdi. Kadın başka bir
masaya oturmak üzere gitti. Gözü kadında kaldı. Arkadaşı durmadan konuşmaya devam
ederken ara ara kafasını çevirip kadına doğru bakıyordu. Otobüsteki kadını unutmuştu artık,
yeni kadın çok daha yakında, iki arka masadaydı.
SON
Bir cevap yazın