ANLATI 505
Bin fedakarlık bir ihanet, Annem -ibrahim çeliksu
Gün ağarmaya başlamıştı bile. Güneş perdeleri ısıtmaya pencereden içeri dolmak için sabırsızlıkla bekliyordu. Ama acelesi olan yalnız o değildi. Meryem de o sabah erkenden uyandı. Bugün günlerden Çarşamba, kasabanın alışveriş pazarının kurulduğu tek gündü. Her zamanki gibi kahvaltısını bile yapmadan üzerini giyinip erkenden yola koyuldu. Meryem yaptığı el işi, iğne oyalı yemenileri satmak için […]
BABA HATIRI – reşat coşkun
Babası, sağlığında yakın dostlarıyla sık sık sohbet eder, o da bir kenarda sessizce, bu sohbetleri dinlerdi. Gerçi konuşulanlardan anlamadıkları da olurdu, ama kim yaşadıklarından başkasını anlayabilmişti ki? Hatta yaşadıklarını bile anlayabilenler ne kadardı ki? Yine de bu sohbetlerden, ister istemez bazı cümleler hafızasına kazınmıştı. Bu cümlelerden biri de “büyümenin; insanın yükünü ve sorumluluğunu […]
SIR -Selen Öngürü
Neden bunca zaman evlenmediğimi, hatta bir kadının elini bile neden tutmadığımı mahalledeki herkes merak eder, ancak kimse açıkça soramazdı. Otuz yıl boyunca Alsancak’ta 1462 sokakta İbrahim’in kahvehanesinde kahvecilik yaptım. Güzel yerdir Alsancak. Uzun seneler bir yerlere göçmeden yaşadığım için bir hayli insan tanırdım o sokakta. Sokaktakiler de beni bakımlı, giyindiğine özenen, kadınlarla […]
can arzusu- engin sevinç
Git başımdan Sadık, bildiğin gibi değilim! Havada asılı duran ilmiğe geçirmişim boynumu, inceden inceye süzülen acısını duyuyorum. Her şeyin dışındayım. Bir rüya gördüm, beni gün ışırken ıpıslak uyandıran. Sen ve ben bir köydeyiz. Şirin ve güzel bir köy burası Sadık. Tepeleri ormanla örtülü dağ sırtlarından avuç içine boşalırcasına akan nehirler var. Her biri bembeyaz […]
HÜZÜNLÜ BİR MAVİ HİKAYESİ -PINAR AYDIN
En sevdiğin renk? MAVİ. En sevdiğin insan? MAVİ. Nasıl yani? En sevdiğin arkadaşın? MAVİ. İlginç.. En sevdiğin şarkı? MAVİ. Anlayamadım. Anlamazlardı. Ben de anlatmak için hiç çaba sarf etmezdim hani. Sırtımı döner kendi maviliğime çekilirdim. Orada, artık beni kimse rahatsız edemez,sorgulayamaz ve yargılayamazdı. Günlerce sadece maviyle konuşurdum. Yıllarca konuşan dilim lâl olmuştu sanki, zihnimin […]
CÜCE- Serdar Şen
Bardakları koyduğu dolabın yanına astığı boy aynasına baktı. Saçlarını, bıyığını taradı. Gömleğinin yakasını düzeltti. Pantolonun paçalarını kaldırıp ayakkabısını seyretti hayran hayran. Özel yaptırmıştı. Belli etmemeye çalışsa da boyuyla dalga geçilmesinden rahatsızdı. Çocukluğunda az çekmemişti cüce olmaktan. Otuzuna gelmişti ama hâlâ alışamamıştı gizli bakışlara. Hele o şaka diye söylenenler yok mu… Aynanın önünden ayrılamıyordu. […]
birden oluyor her şey-Engin Sevinç
Bak, anlamıyorsun. Her sokak lambasının altında, durup dururken yüzüme bakıyorsun. Ellerin ceplerinde olmak zorunda mı? Başın öne eğik, gözlerin örtük; acayip bir boşlukta salınır gibi bazen, gidip geliyorsun. Ayakların gidip geliyor. Saçların kupkuru, salıncakta sallanan kız çocuğundan […]
Yalnızlık İnanmayı Gerektirir -Aram Digor
Çabuk sıkıldım. Yarım saatten fazla dayanamadım, çıkıp binanın terasına bir sigara yaktım. Ciğerlerim seri bir şekilde, bir sünger gibi dumanı emerken ne yapacağımı bilemiyordum. Geniş caddeden akan insan seli beni dışlamış gibiydi. Hangi yöne, ne zaman, niçin bakmam gerektiğiyle ilgili bir fikrim de yoktu. Şehrin sesi diğer bütün sesleri yutuyor, sonra diğer bütün sesleri […]
BİTMEYEN GİRDAPLAR-NEJAT ALPEREN KÖROĞLU
Sis rengi duvara asılı saatin tik tak sesleriyle uyandı.Etrafı çapaklı,kızarık ve şiş gözlerini araladı. Bakışları sıvası yer yer dökülmüş tavanda takılı kaldı bir süre.Sanki asırlardır toprağa gömülü bir tohum gibi hissediyordu kendini.Filizlenmek,semanın engin maviliğiyle temaşa eden nice yapraklar vermek arzusunu elbet o da içinde taşıyordu.Kim sonsuza kadar bu karanlıkta kalmak isterdi?Bu arzuyu icraata […]
BOŞLUK -yunus emre
Günlerce onun gözlerinin içine bakacağım anı hayal ettim. Yürürken, her zaman, rüyamda bile. Boşluğun ardından süzülen ışık zerrelerindeki parıltı beni ürküttü. Kapının korkutucu gıcırtısı beni içeriye çağırdı. O, utangaç bulutların arasından görebildiğim ışık gittikçe sönükleşti. Kayboldu. Yıllardır, yerinde duran yaşlı, çam ağacının tozları havada gezinirken bir dala tutundu. Bir anlam kazanmak istediler. Herhangi bir […]
Bir Süre Kapının Önündeki Rüzgâr Çanlarını Dinledim-Sevim Demiröz
Bir süre kapının önündeki rüzgâr çanlarını dinledim. Sistemsizliğin içindeki düzen, sanırım bunu seviyorum. Rüzgârın içine kendini hapseden soğuk; intikamını tahta verandadan almaya çalışırcasına testerenin tahtayla buluşması gibi öğütücü bir sesle varlığını hissettirirken, sis; pencerenin ardındaki göle çoktan inmişti. Oturduğum koltuk vücudumun sıcaklığıyla ısınmaya başlayınca yer değiştirdim. Akşam saatlerine kadar uyumak çok akıllıca değildi. Yine de […]
yaşar nezihe bükülmez : 1 Mayıs Marşının ilk şairi, proleteryanın kadın şairdir!
Silivrikapı’da, Baruthane Yokuşu üzerindeki Hünkâr İmamı Sokağı’ndaydı evimiz. Evimizin yakınındaki dere kenarlarından papatya, ısırgan otu, deve dikeni, ebegümeci tohumları toplayarak aktarlara satıp, kazandığımın kırk parasını mahalle mektebinin hocasına, kırk parasını da kalfaya vererek bir süre okuma isteğimi doyurmak için çabaladım. Fakat bu şekilde ancak bir yıl mahalle mektebine devam edebildim. Aldığım eğitim bu kadardır. Yaşamım […]
AL YAZMA -DİDEM SAYAT
On üçümdeydim daha. Bir gece önce , ‘‘ Seni gelip alacaklar, ’’ dedi annem. Kimdi onlar, ne istiyorlardı benden? Ağzımı açtım, belli belirsiz üç beş sözcük döküldü dudaklarımdan. Hafif bir çığlık kapladı odayı ardından. ‘‘Sus kız! ’’ dedi annem, ‘‘Baban duyacak. Lime lime eder seni. ’’ Pörtlek gözleriyle çirkin bir yaratığa dönüştü annem. […]
Son Yorumlar