ANLATI 505
BİR FOTOĞRAFIN ÖYKÜSÜ-AYDAN AY
Bir fotoğrafın öyküsü:Son yazıyı yazmadan sonsuzluğa gitmiş…Didem Madak’ın şiirinde bir flüt sesi duydum: “İnsanlar öldüler, hep öldüler, bir gün öldüler. Anlaşılmaz! Gecenin çekmecesinde unutuldular sonraBir inci kolye gibi dağılmışboncukları.Belki bir gün balkona çıkarblok flütle çocuk şarkıları çalarım. “Sokağa attım kendimi. Didem Madak’ın şiirindeki flüt sesi, bir fado’ya karıştı: Denizler, gökyüzüne uzanmıştı.Sonsuzluk güvertesinde, bir denizci kederli […]
KAÇ KEZ ÖLDÜM, DİRİLDİM-FUNDA ÖNKOL
Bir insanın kaç kez öldüğünü bilemezsiniz. Hangi kapılardan geçip yeniden dirildiğini de bilemezsiniz. Kendinden bıraktığı, ruhundan çıkıp giden kaç ölü için yas tuttuğunu da bilemezsiniz. Işıldıyarak dans edenin ayaklarının nasıl yaralı olduğunu, her dönüşünde nasıl kanadığını bilemezsiniz. Kaç kez öldüm ben ve kaç kez yeniden dirildim…
SAVAŞ NEDİR? – GÜLTEN YILMAZ
Mart 1947’de, evine dönen bir Alman askerinin, savaşın başında bıraktığı evinin yerinde yalnızca harabeleri gördüğünde ki hali… Ne demişti Savaş Sanatı eserinde Sun Tzu; ”Savaş, kazanılsa da kaybedilen bir gelecektir, ve tüm savaşlar yalanlar üzerine kuruludur.”
HEP BÖYLE KAL – SAHAVET TUĞBAY DOMAÇ
Başımda önceki günden kalma sarhoşluk,O da yetmiyormuş gibi hüsranlar.Neden? Diye sorduğum yerde.İçimden gelen bir ses; Asıl güven sende der.Yenilmeye doymayan güreşçi misali.Bilirim içimdeki güçlü güreşçiyi.Şimdi Belgrad sokaklarında melodi,Arkamdan gelen akordeon sesi.Bir çingene gibi…Anı anda yaşamak gerekliliği.Kırmızı ruhumun güzelliği,Kırmızı rujumda gizli.Güzelsin sen be kız!Dinle derinden gelen melodiyi.Ve tutun hayata göbek bağının ilk kesildiği andaki gibi. Hep […]
BEN VARIM – HATİCE KONCAK
Ben ne kusursuz biriyim nede fazla mükemmelim bir ayrıcalık olmadığım gibi çok özel biride olmayabilirim..Belki kiminin nefret ettiği kiminin en sevdiğiyim Kiminin ölüsü kiminin dirisiyim. Günahkarda olabilirim. Binlerce kez tövbeler edip bozmuş bir tövbekârda ..Belki kiminde az kiminde çokum. Belki kiminde hiç yokum … Beni nereye koyduğunuzu bilemem Belki baş tacıyım.Belki kapı eşiği…. Kendimi birilerine […]
BEN CEHENNEMDEN GELDİM-AYLİN CANTAŞ
Ben cehennemden geldim bu günlere Cennetten kovulduğum da çocuktum daha. Ne cennetin değerini bildim ne cehennemin azabından yıldım Üzerimde ateşten bir gömlek Çıplak ayak yürüdüğüm tüm yollar ateş.Yana yana geçtim ben o yollardan Etlerim yana yana Kemiklerime işledi tenimin yanık kokusu. Birgün bile of demedim Cehennemi evim bildim Canım yandıkça kabuk bağladım Acılarımla yaşamak katman […]
TEŞEKKÜRLER HAYAT-MERVE OTÇEKEN
Sabah olduYavru zar zor uyandı, dün baya eğlenmişiz Ada’da… Bugün kutsal cuma bir gündüzümü kendimle ilgilenmeye, içime dönüp dinlenmeye ayırdım. Kimsenin birşeyi olmayan Merve’ye. İnzivalar bu yüzden var. O kimlikleri geride bırakıp varlığınla anda hem hal oluyorsun.Ben aldığım tüm sorumlulukları bilerek, seçerek aldığımdan pişman değilim. Zaman zaman boğulmuş, bıkkın hissetmek benim hikayemde inanılmaz basit. Şükür […]
TARÇINLI KURABİYE – DUYGU ÖZKAN
Bütün gece iki şiir arasında koştum durdum.Bir tren garında, rayların üzerinde hızla gelen trene çarptım.İyiyim ben, yolcular şaşkın, bir o kadar da yabancılar ..Yabancılık iliklerimde zonkluyor, kendime, onlara, bunlara, eşyalara ve gökyüzüne el olmak.Tarçınlı kurabiye tarifine benzemiyor, not alsam da hep bir şeyler eksik kalıyor…Sonra uyandım, terlemiş, titreyen, tarifsiz yaralarıma baktım..Yaralarımdan öptüm beni bu sabah,yaralandığım […]
BİR ÂN-NURTEN BOYLU
bir ânın ,bir mazaranın resmini çizmekten görmekten fazlasını hissetmek duyumsamak yansıtmak.. hüzün kasvet mecburiyet teslimiyet, puslu soğuk ve ıslak ,evlerin bacasından çıkan dumanla karışık kesik ayazın genzi saran kokusu, tekerleklerin,atların çıkardığı buharlı soluk sesi,uzaktan kargaların tiz bağırışları atların ayak kaslarının seğirişi varolan bir âñın öncesi sonrası hikayesiyle zihnimizde kendini çizmeye tamamlamaya devam ediyor. Resim: Anders […]
YOL VE REFİK-ATEŞ RC
Yıllar önce…2000ler civarı hayatın daha başlarında sayılırız.!!!yakın bir arkadaşıma benimle ilgili birseyler söylemişler…o konuyu bana bile anlatmamış…belli zaman sonra olayları bir türlü duydum ve ona neden sana söylenenlerle ilgili bana birsey sorma gereği duymadın…dedim……verdiği cevap çok anlamlıydı…dediki. ….ben senle ilgili birsey bile görsem göz bu yanılır derim.ve bu olmuşsa bildiği birsey vardır…birsey söylediğinde de aynı […]
DALGALARIN DANSI-JALE SİNAR
Jale sinar “dalgaların dansı” Sanatı’nın en büyük esin kaynağı doğadan dönüştürdüğü danstı.. Deniz kıyısında dalgaların sesiyle doğdu ısadora.. Masmavi dalgaların ritmi “dalga deseninin” dünya hareketinde tüm canlılarda seste ışıkta görünmez şekilde olduğunu biliyordu.. Sonrası bilimsel kanıtlandı.. Dans hareketinde akıcılığın öncüsüydü Dramatik öğesi insan vücudunu özgür kullanmasıydı Özgür estetik aceleci güzel sempatik Ve akıcı uçarcasına isadora […]
BEYAZ TAVŞAN KULAKLARI DANSEDERSE-ŞEHNAZ İŞERİ
Şebnem Bebeğin annesi Gönül Bebeğin idrar kaçırma problemi vardı. Bu yüzden kirlendiğindeatılan emici külotlar kullanıyordu. Emici külotları banyoda ince naylon poşetlerde biriktiriyor, poşetlerdolunca sokaktaki çöp konteynırına atılıyordu. Poşetlerin sapları hep bağlı tutuluyordu. ŞebnemBebek bu bağlanmış sapları beyaz tavşanların kulaklarına benzettiği için naylon poşetlere “BeyazTavşan Kulakları” adını vermişti.O şubat sabahı hava daha aydınlanmamış ezan henüz okunmuşken […]
OYUN-ŞEVVAL YILMAZ
Sabaha karşı bir uyanıklıkla sızdım gözlerim epey yorulmuş kan içinde kalmışlar. Odamdan dışarı çıkmayı denedim. Bazı şeylere insanların gücü yetmezdi inanmadım. Duvarlara pencere çizdim bu sefer kalemim vardı elbet tırnaklarımla kazıyarak açtım ucunu. Gökyüzünü çizmeyi denedim olmadı. Oysaki kar tanelerini hatırlıyordum. Kendilerinden büyük işler başarırlardı, bazı büyük can alıcı anılar saklarlardı içlerine. Uçmayı da biliyordum […]
Son Yorumlar