ANLATI 505
Bu Yazı Dünya için ve Benim Dünyam Sensin – Sevim Demiröz
Bilmem kaç tonluk binaları, Bilmem kaç voltluk ışıklar aydınlatırken, Bize hediye gibi sunulan bir ölümden bahsetmek istiyorum. İnsanın insana ihaneti diyorum, fazla uzaklaşmış olamaz. Baksana, her yerde kan, parçalanmış cesetler, can çekişen hikayeler… KÖR, SAĞIR, DİLSİZ -devlet, insan diyetine girdi. Bizi faiş fiyata sattılar Sevgilim, g*tü iyi kollamak lazım. Dış sesimize sağırlar. İç sesimiz zaten […]
Olacak Şey Miydi? – Cennet Güvenç
Olacak Şey Miydi? Genç kadın, bir bahar sabahı, kuşların cıvıl cıvıl sesini duyarak yepyeni bir güne uyandı. Kuşların sesini dinlemeyi oldum olası çok seviyordu. Bu öylesine tanıdığı bildiği bir ses ki, kuşlar ona adeta her sabah “günaydın” diyordu. Kuşdili bilse hani emin olacaktı; ona günaydın dediklerine. Genç kadın penceresini açarak mis gibi bahar sabahını içine […]
Aramızdan Ter Sızmasın -Volkan Kemal
Yalnızlığın gözü kördür derlerse de inanmam… Bazen tavana dikerim gözlerimi… Sobanın ön camından yansıyan ışık kümesine takılır; gerilere doğru gider, yarı uykuya dalarım… Sobanın üzerinde kızaran ayvanın kokusu yayılır odaya. Bir dilim alır; dişlerimin arasında suyunu emerim; tok bir bebek gibi. Üçüncü gözümü açarım yavaş yavaş. Ayağımın baş parmağınıdaki sancıdan başlarım; çocukluğumun neşeli demleri, baltadan […]
dehlizdesin- İbrahim Özdemir
Bir şeyler üreten, yaşama bir küçük nokta kazandırmak derdinde olanlar için kapısı gıcırdayan bir kilerde, kulpları, kapakları tozlanmış az kullanılmış bir turşu bidonu vardır her zaman . Birileri sessiz ve dağınık bir odada kimilerinin on yıllardır aralanmamış gözkapaklarını açar. Kimilerinin beyninde şimşekler çakar o odadaki birkaç kelimeyle, kimilerine de fazlasını yansıtıp kabullenilmiş çaresizliği öğretir. Kimilerini […]
HİÇLİĞİN ORTASINDA BİR HİÇİZ – Efe nazım Arslançelik
Hayat bu mu ? dedi Tayfun, üç kere havaya ateş etti. Nazan tam karşısında duruyordu. Bir şeyler oluyordu ne olduğunun kimse farkında değildi. Namlunun ucundan çıkan duman, havaya karışan barut kokusu ve Nazan’ın soluksuz nefesinde gizliydi her şey, bitmemiş bir inşaatın soğuk duvarlarına yansıyan gölgeler kadar gerçek durmanın peşindeydi Tayfun. Elindeki silahı yavaşça yere bıraktı […]
Yeşilin Masumiyetine İnat, Beyazın Sevda Bilmezliği – Safiye Karaağaç
Siyah, kırmızı, sarı ve beyazı bıraktım. Yeşile dedim, sensin bu fırtınanın ayazı… Siyah örtbas etmek isterken, kırmızı suç üstüydü sürekli…Sabahları göremeyen sarı, buz tutmayan bir beyazdı… Yeşile dalarken gözüm, kesmiyordu yardan kalan alazı… Camdan damlalar bazen, gözünden süzülenden daha seri damlar…Sesini keser, bol ışıltılı bir gök gürültüsü… Yeşilden olsun istersin kederindeki hüzün, hüzünündeki yüzün ve […]
ŞEHİR VE ÜTOPYA/3 – TAMER UYSAL
3- “Kapitalizm, toplumsal evrimi ekolojik evrimle tamamen uyumsuz hale getirmiştir.” Murray Bookchin Bütün ütopyalar sonuçta dönemi içinde toplumların karşılaştıkları sorunlar için öneri getiren anahtarlar niteliğindedir ve bunu gizli anlatımlar ya da göndermelere başvurarak yapar. Bu düşlerle dünü (nostalji) ve gelecekle ilgili tasarımlarla da (hayal) yarını kapsar. Her yönüyle ütopya yazını elbette edebiyatta önemli bir alanı […]
Hep olsun derdin- Sedanur
Kapıyı çaldım o açtı, arkadan bir kadın sesi “Kim geldi hayatım ?” Evet “Hayatım” benim mahvolan hayatımın üzerine kurulu bir hayattı yankılanan beynimde Usulca gülümsedi dudaklarım İçimde şiddetli bir deprem, enkazlardan duyulan acı seslerin uğultusu Gülümsedi dudaklarım “Çok oldu görüşmeyeli” dedim Çok oldu görmeyeli “Evet öyle, nasılsın?” dedi başı yerde “Gel içeri” İçeri neresiydi sahi […]
Adıyaman’da Taban Mozaikler Bulundu
Truva Gezi Dergisi yayın yönetmeni Hasan Mahir tarafından Türkiye gündemine taşınan Adıyaman Besni ilçesi Suvarlı Kasabası İkizce / Üçkuyular mevkinde yapılan çalışmalarda taban mozaikleri bulundu. Mozaikler Gaziantep Zeugma Mozaik müzesine taşındı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, Adıyaman’ın, Besni İlçesi, Suvarlı Beldesi’nde yer alan İkizce Mevkii’nde kaçak kazılarla tahrip edilen alanda […]
KALDIRIM MESELESİ – Akın Yunus YILDIZ
Bu kaldırımı oldum olası sevmiyorum. Taşları doğru düzgün dizmemişler, her seferinde bir yerine illa ki takılıyor ayaklarım. Düşmek üzere olurken kafama bir şeyler geliyor, vücudum istemsizce kurtarıyor kendini, refleks mi nedir? İşte çok istemsizce oluyor bu. Her akşam üzeri yaz mevsiminde esen bu rüzgarı tanıyorum. Boynumdan sırtıma dolan ılık hava. İnsanın […]
BİR KATİLİN PORTRESİ / İLK ADIM – Sevim Demiröz
Önce gökyüzünü sonra kuşları unutmalısın. Ancak bunları hafızandan silebilirsen yaşamın gayretkeşliğinden arınırsın. Mevsimi geldiğinde derisini değiştiren yılanlar gibi önce soyunmalısın, sonra bütün çıplaklığın ve varlığınla bir keman telinin üzerinde gezinir gibi -sürünmek pahasına da olsa- her şeyi geride bırakıp kendine yeni bir düş aramalısın. Siyahı ve beyazı, karanlık ve aydınlık olarak adlandırmalısın. Renkleri bir mendille […]
ADINI KAYBEDEN MÜTHİŞ BİR ROBOT – Saniye Kısakürek
Ne bir çekirgeydim ne de bir kuş! Kanatlı bir böcek de olamamıştım değerli okuyucularım; varın gerisini siz düşünün. Ha, yapışkan vücuduyla ve tuhaf antenleriyle oradan oraya sürünen bir canlı da değildim elbet. Çünkü aklım vardı; kendime yetecek kadar… Düşlerim silinmişti mesela. Gece ve gündüz beyaz bir ipliğin kirlenmesi gibi elimden alınmıştı. Kim ya da kimler […]
SENDEN SONRA – DİDEM SAYAT
Sen gideli bugün tam bir yıl oldu. Değişen pek bir şey yok hayatımda. İşe gidip geliyorum her zamanki gibi. Bazen dışarıya çıkıyorum yemekten sonra eğer hava güzelse, kısa bir yürüyüş yapıyorum sahilde, denizi izliyorum, günbatımını, gelip geçen insanları… Rüzgâra karşı durup derin derin nefes alıyorum, bunlar bana iyi geliyor. Hafta sonları annene uğruyorum ara sıra. […]
Son Yorumlar