ANLATI 505
Olmak Çilesi – gupse aydın
Varım ve yoğum dahil olmak üzere attığım her adım seçilmekten son anda kurtulmuş ya da bu kendi kendime ikram ettiğim bir güzelleme. Yaşadıkça dahil olunan bu hayattan kendimİ soyutlama çabalarım kısa bir on altı yıl içinde kendi kendini imha etme yollarında iyice ustalaştı. Daha da kötüsü haklı çıkamıyorum. Her zaman inandıklarımın yetersizliğini yüzüme vuran yumruklardan […]
ARAF – erdem özçelik
Tolga, kendine geldiğinde bulunduğu mekan gür bir sesle yankılanıyordu. Tanıdık bir sesti bu. Babasının sesiydi. Hangi yönden geldiğini kestiremiyordu ama, babasına ait olduğundan emindi. Ve merakla başını kaldırıp etrafına bakındığında uzaklarda korkmuş haliyle onu fark etti. Sanki saniyelerle yarışıyor gibi kendine doğru koşuyordu. Bir araya geldiklerinde ise yavaşça dizleri üzerine oturdu, başını kaldırıp kollarına aldı. […]
FANUS -B. TOLGA YILMAZ
Bankın önünden geçenlere bakıyor, herhangi birinin yanına oturması için dualar ediyordu; ancak kimse yanına oturmak şöyle dursun göz ucuyla bile bakmıyordu. Biri baksa, görse, sessizliğini duysa, duysa da yanına otursa o da Forrest Gump gibi anlatmak istediği ne varsa anlatabilse. Bu aralar çok fazla film izliyordu. İzlediği filmlerin de etkisinde kalıyordu. Hayatının son yıllarında hep […]
HEPSİ GEÇECEK – Dilek Gündüz
Bir tekmeyle attı yorganı üzerinden, sinyali almaya başlamıştı. Önce elleri ayakları ısınır, sonra göğsündeki ağırlık artmaya başlardı. Aslında öyle çabuk olurdu ki hangisinin daha önce başladığını fark edemezdi. Kalkıp bir pencere açabilse, dünyanın havası içine dolar, ferahlardı belki. Ağzına nane kokusu ve yeşil elma tadı gelirdi. Bir gayret doğrulmaya çalıştı ama sadece omuzlarını kaldırabildi, tekrar […]
GÜN KARARIYOR – fatih sağlam
Yine bir akşamüstü hüznü kaplıyor kalabalıktan yeni ayrıldığım ve gün boyu eğlendiğim bir mekandan çıkıp köşeyi döndüğüm zaman. Bastırdığım duygularım kabuğunu kırıp yumurtasından çıkıyor. Yeni doğan bir vampir gibi kontrolsüz bir güç oluyor bir anda. Aşk-nefret iyi-kötü türünden ikilemlerle kafamı kurcalayan düşüncelerden sıyrılamayacakmışım gibi bir hisse kapılıyorum bazen. Kafamı kaldırıp etrafıma baktığımda gözüme karşı kaldırımda […]
BIRRİN – OZAN UMUT
Güneş Cudinin sırtından uç verip kavak ağaçlarının yapraklarına düştü. Sabah seherine tutulmuş papatya ve gelincikler renklerini rüzgara açtı. Duvarları delinmiş evlerin camlarında belli belirsiz yüzler göründü. Sokakta asfaltı parçalamış tank izlerinin bıraktığı çukurlara suyla karışık kan dolmuştu. Yerde çıplak cesetler yatıyordu. Aç bir kedi köşe başından çıkıp bir ölünün yanına yaklaştı. Yemyeşil gözleri vardı ölünün, […]
TARİH KOKAN MEKÂNLAR – Kevser CERAN
Anadolu`nun en güzel yerlerini barındıran Afyon dayız. Afyon, sıcakkanlı insanlarını yaşadığı sevimli bir şehirdir. Bu özelliği ile hemen kendisine alışmamızı sağladı. Afyon da ilk gezeceğimiz yer, buram buram tarih kokan Zafer Müzesi ‘dir. Zafer Müzesi çarşının ortasında bulunan bir mekandır. Bu sebepten dolayı ilk güzergahımız oldu. Çok uzaktan bile belli olan bu eşsiz mimari bizi […]
OLABİLİR-Dİ – Kasım Hasan Ünal
Bu gece uyuyabilirdin.Senden bahsedilmeyen bir rüya görebilirdin. Ya da bu gece yağmur yağabilirdi.Yağmur,senin için bir cinayet işleyebilirdi.Sessizlilk ölebilirdi.Yalnızlık bu derece şımarmayabilirdi.Duvarların olmayabilirdi.Belki de duvarların konuşabilirdi.Bekleyiş, geçici bir hastalık olabilirdi. Bir anda biri kapını açabilirdi.’’Senin derdin ne?’’ diye sorabilirdi.Sende ‘’ boğuşuyorum’’ diyebilirdin.Anlamsızca da olsa, aniden yere düşen bir eşyaya bakar gibi sana bakabilirdi. Düşünsene , sana […]
İşgünü Mücadelesi ve 1 Mayıs’ın Doğuşu
resim : Seda Mit İşgünü mücadelesinin tarihi İşçi sınıfı uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı ağır koşullar altında karşılıyor. Burjuvazinin saldırıları öylesine bir boyut kazandı ki, işçi sınıfı büyük bedeller ödeyerek elde ettiği tarihsel kazanımlarının çoğunu yitirmekle kalmadı, 1800’lü yılların çalışma ve yaşam koşullarına adeta geri döndü. Bunun en doğrudan, en çıplak […]
KAVGAM – Gürsel Özkır
Kavgasız kalırsam kendimle, kendimden öte gidemem kendime… Kavgalı kalırsam kendimle, kendimden beri gidemem kendime… Kavgam Ali Ayşe ile değil, sadece kendimle; Kendimle olan kavgamda, Ali Ayşe’nin alındıkları da olmuyor değil, eyvallah. Sonsuz belirsizlik ve dipsiz karanlığın boşluğu avucunda kendimle kavgalıyım. Gittikçe sivrileşen cehalet dişimle, imkan tanımayan asi imkanlarımla, ölüme yaklaştıkça ölümü unutan zayıf hafızamla, işine […]
Boş defter- fatma şahin
Kalktı. Kalkmasa da olurdu. Orada oturuyor olması kimsenin umrunda değildi. Ertesi gün sabaha kadar kimsenin ona ihtiyacı yoktu. Ona derken; onun apartmandaki çöpleri çıkarıp atmasına ya da apartmanı silip temizlemesine ihtiyaç yoktu. Yürümeye başladı. Yürümese de olurdu. Zaten gidecek bir yeri yoktu. Ama o yürümeye devam etti. Dar kaldırımlı ara sokakta, kaldırım bitene dek yürüdü. […]
ŞEHİR VE ÜTOPYA -TAMER UYSAL
1- “Büyük şehir insɑnını büyüleyen ɑşktır, ɑmɑ ilk bɑkıştɑ değil, son bɑkıştɑ ɑşk.” Walter Benjamin 1940’ta nazilerin eline düşmemek için intihar etmesi Walter Benjamin’in yaşamını dramatik hale getirmiştir ancak yapıtları yaşadığı sanayi devrimi sırasında düşünceleri de oldukça ilginçtir. O dönem aydınları arasındaki hiçbir şey umut edildiği gibi olmamış yaygın olan olan melankolik yaklaşım yapıtlara da […]
BASTON SESLERİ ve KALEMİM – Bahtiyar ERMİŞ
Gözlerinde ve dişlerinde gördüm onu… İçimden böyle geçiyordu. Böylelerinin ve böyleliklerin hikâyesini yazmak. Bozuk kaldırımları dikkatlice adımladım. Bir amca bana samimice bir selam verdi. Bastonu yoktu. Sevdiğim, ahşap tabelasında; dumanı tüten bir çay bardağı görüntüsüyle beni kendisine çeken; yine aynı yer oldu. Burası, karmakarışık sesleri içinde beni çok hızlı bir zihinsel yolculuğa çıkaran bir kahvehane. […]
Son Yorumlar