ANLATI 505
HAYAL DÜNYASINDA BİR ŞİİR – BERK BOZBEL & AYTAÇ DOĞAN
Hayatınızda hiç yapabileceğinize inanmadığınız şeyler için cebelleştiniz mi ? Size İstanbul’un eski semtlerinde Kocamustafapaşa’da yaşayan iki kardeşin hayatından bir nükte paylaşmak istiyorum. Sait ve Orhan’ın iki hafta içerisinde vermiş oldukları bu mücadeleye siz bile inanamayacaksınız ama insanın bir yaşama gayesi olduğu zaman Mecnun gibi çölleri aşabileceğine Ferhat gibi dağları delebileceğini siz de biliyorsunuz. O zaman […]
BİR ŞİRKET KOMEDİSİ -Çağdaş TURAN
Büyük şirketlerin, kurumsal firmaların, hem personeli motive etmek, hem medyaya ne kadar düşünceli olduklarını göstermek, hem de sağa sola, çokça da rakiplerine caka satmak amacıyla bütün çalışanlarının katıldığı organizasyonlar düzenlemesi adettendir. Böylesi gecelerde, sırf görüntüde olsa bile, astlarla üstler birbirlerine karışır, yan yana oturur, sohbet edip yemek yer. Yoksa benim gibi üniversiteden yeni mezun olmuş, […]
DELİNİN GÜNCESİ – şahin küçüksüslü
KEŞKE Yağmur, tufana ramak kala dönmüş, keyif atıştırmaları niyetine çiseliyordu. İş hanından çıktım. Daha ilk adımımı atmıştım ki mutedilin ortasına, şekilsiz parke taşının ıslak ve yersiz öpücüğüyle, yeni temizlettiğim pantolonuma attığı imza ile göz göze geldim. Hımmm bu kez soyut bir çalışma diye geçirdim içimden. Picasso’ya öykünüyor pezevenk. Ben pantolonumdaki picasso ile halleşirken, bir çift […]
ALDATMAK – Özgür Karakaya
İnsanlık tarihinin en eski çağlarından beri güncelliğini kaybetmemiştir. İnsanlar üzerinde yarattığı etkilerden dolayı da tartışılan bir konudur. Bağlanma sorununu da beraberinde getirmektedir.Ataerkil toplumlarda kadını elde etmek erkek için kendini kanıtlama ve bir güç olarak algılanmaktadır. Başka biriyle birlikte olduğunu sevgilini, eşini, kocana haberdar etmemek olarak açıklanmaktadır aldatmak. Gözden düşüren, sevgi azaltıcı ve kişiyi de sıradanlaştıran […]
KIRK KAPININ KIRK DUASI – songül korkmaz
Üzerime sinmiş çekingen bir eda ile alıyorum kitabı elime. İsminin gizeminden midir yoksa içeriğinin kırk kapı ardına gizlenmiş olmasından mı bilmiyorum ufak ufak sızıntılar yaşıyorum içimde. Bir yandan hakkını verebilir miyim korkusu dilime pelesenk olurken diğer yandan bir an önce başlasam da merakımı gidersem tatlı telaşı hücrelerime kadar sızıyor. Ben normalde bir kitapla tanışırken yeni […]
DUVAR – serpil tuncer
Büyük beyaz bulutların gökyüzünde sıralandıkları ve renkli uçurtmaların çocuklar tarafından kanatlandırıldığı mayıs ayındaydık. Benim için mayıs, kendince güzellikleri olan başlı başına bir mevsim gibiydi. Baharın sancılı günlerinden sonra yaza kısa bir merhaba diyen, birkaç gülücükle insanların yüzünü şenlendiren güzel, genç bir kıza benziyordu. Severdim bu mevsimi. Bulunduğum yerden beni alıp ötelere götürdü. Patlayan tomurcuklara, büyümeye […]
PARMAK UÇLARINDA AŞK- 2 Hakan Gülçay
Gözlerimi dört açmış onu dinliyordum, hızla koşuyordum ona doğru oturduğum yerden. Bu benim için okunan son ezan, üstelik hala ona rağmen. Ve bu benim için son atak, hala bana rağmen… Kendimi toplamaya adıyorum artık. Kaç zamandır epey dağılan kendimi. İlk olarak; tüm karamsar hayallerimin tozunu alıyorum titizlikle. Bir bir yerlerine koyuyorum umutlarımı. Yaşamak için bunca […]
gece mavisi yel değirmeninin öyküsü -Efe Fakir
Sabah erkenden çıkıyorum odamdan. Merdivenleri ikişer üçer atlarken sırt çantamdan şıngırtılar geliyor. Çantanın kıçını elimin tersiyle dürtüklememle susuyor nesnelerim. Pansiyonun kapısından zor atıyorum kendimi sokağa. Anamın karnından demincek çıkmışçasına yabancıyım önümdeki şehre. Görülecek, dolaşılacak, fotoğraflanacak sayısız yer var şu birkaç günde. Huzursuzluğumun, telaşımın sebebi bu- az zamana çok iş sığdırmak huyum değildir ama oldu bir […]
EKREM ile MEKREM- galip önlü
Yoksul bir hal içinde sürünen Sabiha Hanım doğum sancıları çekiyordu. Ali Bey ise bir hafta önce otomobil kazasında ölmüştü. Fakat ölmeden önce Sabiha Hanım’a söylemişti. ‘’Hanım, doğacak olan bu ikiz çocuklarımızın ismini ben koyacağım. Biri Ekrem olsun, biri Mekrem..’’ O gece Sabiha Hanım için zor bir doğumdu ama ikizlerini sağ salim dünyaya getirmeyi başarmıştı. Oğullarına […]
Sevimli Hayalet – Kerem Han
Casper’in güneşle pazarlık ettiği bir bölüm vardı. En sevdiğim çizgi filmdi. Mevsimlerden yaz, küçük çocuklar kısa kollu tişörtleriyle ip atlarken, mütebessim balıkçılar inci kefal kovalarken, “güzelim yaz havasında hoş bir ezgiyle yükselen sesi sanki mutlu bir kara sevdayla yüklüyken”, birden hava bulutlandı, görmüş geçirmiş ihtiyarlar soğukkanlı, yaz yağmuru, birazdan geçer diyordu, endişeye mahal yok… Yağmur, […]
PELERİNSİZ BİR KAHRAMANIN BİYOGRAFİSİ-İbrahim Tekpınar
Televizyon garip makine, bazı şeyleri görünür yaparken bazı şeyleri de görünmez yapar. Mesela: hayal dünyamıza kahraman diye, pelerinli, kırmızı donlu tipleri zorla sokuşturan, uzaylıların garip yaratıklar olduğunu, insanları kaçırabileceği hikâyelerini beynimize sokan televizyondur ki dünyadaki tek kötülerin insanlar olduğu fikrinde olmamıza rağmen bize inandırılmaya çalışılan budur. Zihin dünyamıza kahramanları bayram şekeri edasında süslü püslü karakterler […]
AYIP – özgür karaoglu
İyi insanmış dedem.Ben çok tanıyamadım dedemi.Öldüğünde ortaokula gidiyordum.Sorduğum herkesin bir hikayesi vardı dedemle ilgili,bir tebessüm ve son cümle;’’Ama iyi adamdı rahmetli’’ Askere giderken iki yıllık evliymiş dedem.Çocuğu yokmuş.İnsan kendine dert edinmese de böyle şeyleri,dert edecek çok insan varmış o zamanlar.Dedem askerdeyken toplanmış köyün büyükleri.’’Yumurtaları soğumuş bunun,ısıtmak lazım ‘’ demişler.Buğuya sokmuşlar karısını.Ölmüş.Döndüğünde öldüğünü söylemişler.Niye diye sormamış.Bir […]
MATRUŞKA HAVASI VERİLMİŞ ÂŞKLAR – Begüm Sırmatel
Bazı âşıklar ezelden ebede birbirlerini doğura gelir. Matruşka havası verilmiş zaman ve bedenlerdir ruhların bekçileri. Çok fonksiyonlu bir daktilonun hızlı geri gitme tuşu gibi geçmişe götüren ya da seke seke geri ket vurduran her ne varsa şimdinin zehri, An’ı gırtlaklayanların izidir. -Ve her nasılsa insanoğlunun- kendi çıkarını düşünen bir varlık olarak-, neyin kendi çıkarına uygun […]
Son Yorumlar