ANLATI 505
ŞAMBALİ – NİLAR GÖK
Hatırlıyorum, çocukluğumda, sadece İzmir’de, camekânlı seyyar arabalarda satılırdı Şambali.Artık İzmir dışında bile, kabaca her tatlıcıda görüyorum. Ancak seyyar arabalara pekrastlayamaz oldum. Şimdi yalancısını da “Şambali” diye satıyorlar. Değil asla! Ona yoğurttatlısı denir. Yarı yarıya irmik ve unla çırpılır. Oysa hakiki sokak şambalisinde yoğurt olmaz,irmikler diş diş ağza gelir. Kıvamı daha ağdalı, daha baklavamsıdır. Baklava tepsisi […]
İkinci Nefes – Josef Kılçıksız
Arkalarında kırmızı bir leke, gecenin koynunda yürüyordu adamlar. Adamlar dediysem, komutanHasan, köyün muhtarı Nurettin, başı fırında ve ayağı dondurucudayken bile doğru sıcaklıkta olduğunudüşünen isimsiz bir kadastro memuru ve bir kaç asker. Kıtaların hareketi gibi ağır ilerliyorlardı.Postallarının altında feryat ediyordu kar. Sanki köyün evlerini ateşe vermişlerdi de, mehtaplı kargiderek pembeleşiyordu bu yangından. Anlaşılan Moğollar, burayı da […]
DEVLER ÜLKESİNDE CÜCELER – FATOŞ BAT
“Acılarım kaç gün sürecek Portuga?”“Kırk gün.”“Kırk gün sonra geçecek mi?”“Hayır, alışacaksın.”Lise son sınıftayken teneffüste okuduğum “Şeker Portakalı” romanından karşılaştığım satırlardıbunlar. Ruhumun, bedenime sığmadığı, dar bir elbise gibi sıktığı, içime binlerce iğnenin batıpkanattığı, sivilcelerden yüzümün neredeyse görünmediği, aynalara küs olduğum için teneffüslereçıkmamak üzere kendimi cezalandırdığım, ders çalışmaktan hoşlanmayan, yalnız, içine kapanık biröğrenciyken. Geçen zamanın benim için […]
YÜREĞİNE DOKUNMAYA DEVAM ET – RABİA COŞGUN
Son günlerdeki dalgınlığına bir anlam veremiyordu. Düşünceleri affetmekle affetmemekarasındaki sıkışmışlıkta gidip geliyordu. Çaydanlıkları karıştırıp büyük olanı küçüğün üzerinekoyarken neden durmuyor diye içten içe kızıyordu. Okuduğu kitabın ilerleyen sayfalarında farkında olmadan gelip durduğunda, kelimelerin boşbakışlarıyla karşılaşıyor. Okuduğundan hiçbir şey anlamamış olduğunu görünce tekrar birkaçsayfa geriye gidip yeniden okumaya başlıyor. İstemsiz, kendiliğinden içine düştüğü düşünceler yine rahat […]
ŞEMSİYEYLE SEYAHAT – ŞEHNAZ İŞERİ
RUMUZ: AHSEN Kadın sağ omzunda çantası sol elinde şemsiyesi kasımın ilk pazar günü öğle saatlerindeCumaovası durağından -İzban istasyonun yanındaki- Özdere otobüsüne bindi. Körüktenhemen sonraki tekerlek üstü cam kenarında oturan onun gibi maskeli hanımın yanındaki yeribeğendi. 27 cm yüksekliğinde takribi 43 cm genişliğinde sütlü çikolata rengindeki içi sımsıkıdolu yamuk çantası yol boyunca hiç huysuzlanmayan iki yaşındaki […]
ÇUKUR MAHALLESİ-Betül BULGUROĞLU
Şubat 2010Feride… En güzel yaşları ‘’Beyoğlu’nun üvey evladı Tarlabaşı’’ semtindekiyüzlerce derme çatma gecekondudan birinde ziyan olan Feride. Daha bir çocukkenayyaş Yusuf’la, şeref yoksunu babasının kendisine reva gördüğü hayata itaat edençocuk gelin Feride. Onun hikayesi Erzurum’un Salyamaç Köy’ünde başladı. Öncehayallerini sonra gülüşlerini çaldılar. On dördünde sustu Feride. Suskunluğunuacizliğinden sandılar ama onlar bunun bir meydan okuma olduğunu […]
ÜRETİCİ ANNEMİN YAŞAMI VE ONDAN ÖĞRENDİKLERİM – PROF.DR. İBRAHİM ORTAŞ
Yunus Emre “Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil” der. Orhan Veli Kanık’ın, Sakın Şaşırma şiirinde belirttiği “Ölüm Allah’ın emri, ayrılık olmasaydı” dizelerinde belirtiği ayrılık duygusu aklımdan çıkmıyordu. Daha iki gün önce kabrini ziyaret ettiğimde zihnimde, “annemi kaybetmedim, çocukluğumun şekillenmesindeki akıl hocamı kaybettim” diye düşündüm. Ölümünden iki hafta sonra yayınlanan “Dünya ve Türkiye’de Üniversite Olgusuna […]
WORKSHOP ATÖLYESİ-OSMAN AKYOL
“Tüm muhteşem hikâyeler, iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya daşehre bir yabancı gelir.” (Tolstoy)2013 Şubatı’ydı, sıklıkla ürünlerimi paylaştığım, Ekin Sanat dergisinin editörüMehmet Özgür Ersan’dan bir davet aldım.Ekin Sanat Düşün ve Edebiyat Dergisi Yazı İşleri Müdürü Ali Öner’in himayesinde bir edebiyat atölyesi düzenliyormuş,derginin Kadıköy’deki ofisinde. Atölyeye benim de katılmamı ve öykücü olduğum […]
SEN BENSİN, BEN SEN DEĞİLİM- İLKİM BALDAN KESGİN
Işığı yüzüne tuttuğumda az kalsın çığlık atacaktı. Kendini güç bela da olsa sakinleştirmeyi başardı.Küçük, karanlık bir odada yerde boylu boyunca uzanıyordu. Susuzluktan dudakları birbirineyapışmıştı. Kendi düşüncelerini duymaktan aklı uyuşmuştu. Sersemlemiş bir halde bana baktı, kimolduğumu çıkaramadı çünkü elimde tuttuğum fener yalnız onu aydınlatıyor, benim yüzümü karşıtarafa hiç göstermiyordu. Buna rağmen boyumdan posumdan benim bir kız […]
YAŞAR KEMAL – ÖZGÜR KARAKAYA
MERHABA Dünyanın ucunda bir gül açılmışEfil efil esen yele merhabaKaranlığın sonu bir ulu şafakSarp kayadan geçen yola merhaba.Gün be gün yüreğim ulu yalımdaEngel tuzak kurmuş bekler yolumdaZulümlerde işkencede ölümdeBükülmeyen güce kola merhaba.Acıda kahırda çekmiş geliyorGüneşten boşanmış kopmuş geliyorBir ışık selidir, sökmüş geliyorNazım usta, coşkun sele merhaba.Alınacak Anadolu’nun öcüYerde kalmıyacak çekilen acıAçıldı geliyor şafağın ucuŞu doğdu […]
Yaşarken aşk mı değdi sana? – Berra Eser
Kütlesinin dünyanın yanında zerre kadar değeri olmayan bir insan nasıl değiştirebilir koca dünyayı diye kafa yormasıyla başlamıştı her şey. Dünyayı değiştiremez belki ama o küçücük insan kendisi gibi küçük birisinin dünyasını değiştirebilir ihtimaline varmıştı kendi kendine. Hemen hemen çoğu insana uğrayabilecek bir değişim ihtimali. Bardağı tutuşuna, suyu içişine, gözünü ilk açtığı an hangi duygulara sahip […]
KAÇIŞ – Oğuzhan Şahin
Güneş yeni doğarken perdeden gözünü yavaşça araladığında odanın içindekelimelere gelirsin. Karşında beyaz duvarın ortasına asılı ve ekranın üzerindeki saat onikiyi on geçerken sarı koltukların paralel dizilişi- bir tanesi yerinde ama diğeri yerinebir yatak ve pek çok ilaç var senin yattığın- ortalarında kalan masanın üstündeki 60yıllık dediğin ölüme meydan okurcasına fotoğrafa götürdü seni ve fotoğrafıngöremediğin yüzlerinin […]
Uğurlar Olsun – Elif Doğan
Geride kalanlara ani, sana cani ölüm. Yıllarca ölüm, sessiz sessiz ölüm. Hayatını sardın bir tütün gibi sonra ateşe verdin ortalığı. Herkes payını aldı o yangından. Şimdi herkes içinde tüten ateşi söndürme çabasında. -Doktora dahi götüremedik.Senin elinde büyümüştüm, oğlunla beraber. Titiz ellerle büyütülmüş iki çocuk… Şimdi yasta içleri buruk. Sesin kulaklarında. Sesin ve sazın ki hatırımızdaki ilk […]
Son Yorumlar