ÖYKÜ 673
Yetmişler Vesaire – Osman Akyol
Yıl 1978… Yer Taksim Sıraselviler’de bir gece kulübü… İktisat Fakültesi son sınıf öğrencisiyim ve alttan kaç dersim var hatırlamıyorum. Öğrencisi olduğum İstanbul Üniversitesi’nin o tarihi ana kapısından en son ne zaman girdim, hatta onu da hatırlamıyorum. İstanbul’un da İstanbul olduğu yıllar… Mega projeler ve beton yığınlarına “kent” diyen bir iktidar yok henüz ve tarihi dokusu, […]
Uğurlar Olsun – Elif Doğan
Geride kalanlara ani, sana cani ölüm. Yıllarca ölüm, sessiz sessiz ölüm. Hayatını sardın bir tütün gibi sonra ateşe verdin ortalığı. Herkes payını aldı o yangından. Şimdi herkes içinde tüten ateşi söndürme çabasında. -Doktora dahi götüremedik.Senin elinde büyümüştüm, oğlunla beraber. Titiz ellerle büyütülmüş iki çocuk… Şimdi yasta içleri buruk. Sesin kulaklarında. Sesin ve sazın ki hatırımızdaki ilk […]
Tablo – Ahmet Öğünç
“Duygular hiç bir zaman kaybolmaz, kokmaz ve çürümez. Günü geldiğinde asli yerine döner…” Duygu yorgunluğu yaşıyorum. O kadar çok hissiyatım var ki hafızama sığmaz oldu. Artık kaçak bir kat çıkmaya karar verdim. Hangi kaçak bina dikene ilgili kurum savaş açmış? Bilen var mı? İşin içine sıkışan para çözüyor tüm sorunları. Param var, bunlar benim için […]
Koronalı Kazlar – Cihangir Boz
Çin’ in Vuhan kentinde gelen garip garip haberlerin, evlerin balkonundan ciyak ciyak bağırmaların, ağızlarda, maskeler , bom boş sokaklar henüz alışık olmadığımız tuhaflıkların ve ilkbaharın ilk günleri.. Kışın kaz pahalı olduğundan şimdiden on tane yavrusunu alıp büyütmek daha iktisatlı olur diye düşündüm. Sarı Sarı ,bıcır bıcır on tane civciv aldım. O kadar sevimli o […]
Gak – Hüseyin Kılıç
On beş yaşındaydım. Yatılı okulu kazanmıştım. Daha mahalleden çıkmadan başka şehre okumaya gidecektim. Bu da demek oluyordu ki artık adam olacaktım. Bizimkiler biraz mırın kırın etse de karşılarındaki adamın iradesine bir şey diyememişlerdi. Tabii altı çocuğu birden okutmanın zorluğu da babamın bu kararımı saygıyla karşılamasına yardımcı olmuştu. Kayıt günü babamın okul müdüründen aldığı yol tarifini […]
Bulunmayı Bekleyen Bir Yerlerde – Azra Alper
Neye başladığını bilmiyordu. Ne yaptığını da bilmiyordu, ilhamını kaybetmişti – ya da dur -kaybetmemişti ki, hiç olmamıştı bile. Sahip değildi. Bunlara rağmen çamaşırları katladı, çöpleri dışarı çıkardı, eviyeyi temizledi. Biraz dinlenmek istediğinden televizyonu açtı, kanalları teker teker zapladı. Kafasına göre bir şey bulamadı. Rastgele bir haber kanalını açtı, izlemeye koyuldu. Spikeri süzdü yavaşça; saçlarının kıvrımına […]
Apartman Aşkı – Kübra Erbayrakçı
Apartman boşluğunda oturmuş, geçmişini sorguladığı ve nedenlere boğulduğu, yalnız en çok da mutsuz olduğu GÜNEŞ apartmanında kapıcı rolünde bir rol oynuyordu Ohannes. Kat 3’den bağıracaklar, kat 1’in derdi hiç bitmeyecek, kat 6’da oturan Semiha Hanımın: “Asansörü Temizledin mi?” bağrıntısı duyulacaktı şimdi. Her gün istisnasız aynı şeyler oluyordu. Ekmek al, süt al… Apartmanda oturanlara hizmet edilmesi […]
Seyahat – Rakibe Külcür
Oturduğu muşamba tipi koltukların soğuk yüzeyinden ürperdi bir an. Yanında ve karşısında kimse yoktu. Bu dörtlü koltukları çok severdi. Ortada bulunan masaya not defteri, kitap ve suyunu koyar, zaman zaman notlar alır, bol bol kitap okuyarak, arada sırada geçmişe dönerek, kendisini dışardan seyreden ikinci bir kişi gibi hayatını gözden geçirir, kendine çizdiği hedefler skalasında hangi […]
Penguen Dansı – Cihangir Boz
Kuşlar yüksek yüksek uçuyordu bu gün. Havada sis pus karışımı bir duman hakim. Bir yerlerden tandır ekmeği kokusu geliyor. Horozlardan biri ,üç tavukla birlikte okulun bahçe duvarı dibinde eşelenip duruyor. Tavuklar gıdıklarken , horoz seri baş hareketleri ile okulu, beni süzüyor. Sıradan mı diyeyim aradan mı diyeyim bir salı günü işte. Birden giriş kapısından bahçeye […]
Bir Sapığın Güncesi – Seçil Oklu
Bugün bir kadına öpücük atıp kaçtım. Yakalanmaktan korkmadım mi? Yoo. Yakalansam ne olur ki? Benim arkamda milyonlarca insan var, çoğunluğu da kadın. Sağolsunlar, onlar varken para verip de avukat tutmaya lüzum yok. “Kadın kuyruk sallamıştır” derler. “Açık saçık giyinmiş, bu yüzden hak etmiş” derler. “Makyaj yapmış, adamı tahrik etmiş” derler. “Issız yerlerde ne işi varmış, […]
Isparta Günlükleri – Yasemin Evren
Arkadaşım dizinden rahatsız… Nerede bir doktor duysa çare arıyor. Gittiği bir hastanede dizinden iğne yapmışlar. Ağrılarının artmasının sebebi o iğne arkadaşıma göre.-O kortizyon iğnesini yaptırmayacaktım. Aptal kafam! Böyle olacağını nerden bilirdim gülüm? Diye söylenir dizini oğuştururken. Ne kadar jel varsa karıştırır, sürer dizine, üstünü de streç filmle sarar. Böyle yapınca biraz hafifliyormuş ağrıları. Sonunda Isparta’da […]
Yedi – Zeynep Yücetaş
‘…Kadınlar, bir yazma, bir renk, bir devinim… Karıncalar kadar olağan… Payları karıncalar kadar hayatta. Göçerler, trenleri tanımadan…’ Sennur Sezer Minibüs yine toprakla dolmuştu. Köyden yaylaya her gidişlerinde böyle olurdu. Yaz, kış fark etmez, içerisi toz dumana karışır, nefesler tıkanırdı. Başını, dayadığı camdan kaldırdı. Yanında konuşulanları duymuyordu. Gülüşmelerin nedenini anlamamıştı. Aldırmadı da… Kaç yıl önceydi diye […]
Yeni Başlangıçlar – Utku İnce
Aslında her insan gibi olmayı çok istemişti. Çoğunluk gibi düşünmenin ve o çoğunluğa ayak uydurarak yaşamanın daha az yorucu olduğuna inanıyordu. Ama nedendir bilinmez bu normal yaşantılara uymak için gösterdiği çaba hep anormal boyutlardaydı. Bunu anladığındaysa geç olmaya ramak kalmıştı. Genç adam; sessiz, kendince iyi eğitim almış ama toplumun genelince herkesin her şeyi çok iyi […]
Son Yorumlar