ÖYKÜ 673
Güller ve Kadınlar – Mehtap Sağocak
“Çiçeklerim vaaar! Güller, nergisler, karanfiller, laleler… Sevdiğinize çiçek alın sevindirin, gününüz de gönlünüz de şenlensin!” Tezgâhındaki renk renk çeşit çiçeklerini satmaya çalışan Nebahat’ın bu nağmeli çağrısı, yoldan gelip geçenlerin dikkatini çekiyor, bu sonbahar akşamında çiçeklerin görünümü ve kokusu insanları cezbediyordu. “Asma suratını, gül kardeşim gül! Bak son beş tane kutulu kırmızı gülüm kaldı. Kuru kuruya […]
Senin Yazın – Şafak Yüca
Bugün köpürmedi deniz, yoksa sen miydin kıyıya vuran? Güneşte marsık gibi yandı çocuklar seni beklerken, limanı mesken tuttular. Hani çocukça gözyaşı döküyordun, yosunlar bitiyordu yanaklarında; çayını soğuk seviyordun, son lokmanı hep bırakıyordun; üşüyünce terliyordun, terleyince sırılsıklam; hani sırf bunun için sevilmek istiyordun. Hepsi birer alışkanlıktı, insan sevdiğine alışırdı. Bak, gördün mü, geceyi de kararttın. Aşk […]
Düz Adam Olmak – Derviş Bozkurt
Bir sabah ben ve işe yaramazlığım, tasımızı tarağımızı toplayıp yola çıktık. Tasımızı tarağımızı da kirli, derisi köseleye dönmüş, koyu yeşil valizimize doldurduk. Tekerleği olmayan, çekçeği bozuk, tek sağlam yerinin yanlarındaki tutma yerleri olan bir valizdi bu. Yolun yarısına kadar taşıdığımda, kollarımda eskisi kadar güç kalmadığını fark ettim. Diğer yarısını taşımak için işe yaramazlığıma teklifte bulunduysam […]
Göz Göze – Hüseyin Kılıç
Turgut tabldot sırasının en önünde bekliyordu. Benmarideki kapakların açılmasıyla bulgur pilavını ve kuru fasulyeyi görünce morali bozulsa da yemek bankosunun yanındaki örtünün çekilmesiyle portakal kasaları ortaya çıkınca gözleri ışıldadı. Tabldotuna bir tane koyduktan sonra gözünü yemekhanenin öbür köşesine çevirdi, konu ne olursa olsun millete laf etmeyi vazife edinen şefin bakmadığından emin olunca hızla bir tane […]
Tarçınlı Kek – Belgin Bıyıkoğlu
Sokak ıssızdı, kendi ayak seslerim çoğalarak kulağımda yankılanıyordu. Arabaların bile geçmediği caddenin tekinsiz sessizliği içimi ürpertti. Bahar gelmişti hesapta ama havada yalnızca toz kokusu vardı. Bu yol üstündeki mimozalar çoktan açıp o yanık kokularını havaya salmış olmalıydı, yoksa biz evlerimize kapandığımızda kendi kendilerine açıp solmuşlar mıydı? Evin hemen yanındaki marketin peyniri de güzeldi fakat daha […]
R’leri Söyleyemeyen Çocuk – Hatice Dökmen
Çok yıl geçti üstünden. Daha nohut kadar bir çocuktum o zamanlar ama o güne dair her şeyi bir bir hatırlıyorum. Çünkü gördüm, çünkü duydum. Çünkü ben oradaydım. Temmuz sıcağının ortalığı kasıp kavurduğu günlerden biriydi. Avludaki sundurmada öğlen yemeği silinip süpürülmüştü. Mahkeme suratlı adam, son sokumunu bol sarımsaklı cacığa bandırıp ağzına götürdü. Lokmasını yenice yutmuştu ki […]
Bekleyiş – Talha Karaboğa
Sokaklarda bir heyecan var bugün. İnsanlar, araçlar.. Diğer günlerin aksine bugün daha da kalabalık. Seda Hanım elinde çay bardağı ile salona geldi. Koltuğa oturarak bana doğru dönüp manzaraya bakmaya başladı. O an gördüm yüzünü.. Yüzünde ayrı bir mutluluk, huzur saklıydı. Her zaman kederle bakan gözlerinde sevinç vardı bugün. Sebebi ne olabilirdi? Seda […]
Kağıtzede – Alihan Demir
Gecenin bu saatinde hız limitini aşmanın cezası, eve geç gitmenin cezasından daha fazla olamazdı ki. Ne kadar erken o kadar iyi. Geçen sene Milano’da beğendikleri o beyaz ve sade kolyenin bir benzerini Kapalıçarşı’da bulup almasaydı evde işi daha da zor olurdu. Gecenin bu saatinde onu eve sokacak tek anahtar, ön koltukta bir paketin içinde süslenmiş […]
Peşinde – Onur Saflı
“Uçurumdan kurtulmanın tek yolu ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır.” Cesare Pavese Dünyanın ıssız ve ölü, kimsesiz ve karanlık köşelerinde, medeni insanlar tarafından bilinmemesi gereken dehşetler gizlidir. En azından benim sürekli duyduğum şey buydu. Kendimi, doğanın müreffeh yerlerinde kamp ve yürüyüş yapmayı seven bir genç olarak tanımlayabilirim. Ancak diğer kampçıların aksine bu […]
Yavru Kuşlar – Cemile Kurtaş
Sabah erkenden çıkarım yürüyüşe. Sahili dolanır sonra kendimi işe güce veririm. Lodos giderek sertleşiyor. İleride bir köpek havlayarak koşturuyor kumların üzerinde. Martılar çığlıklarıyla selamlıyorlar onu. Yürümek sakin, sessizce, dingin halde… az ötede yerde bir karaltı çarptı gözüme… Onu fark ettiğimde mendireğin hemen kenarında yerde kıvrılmış yatıyordu. Üstü başı kir içinde. Saçlarının dağınıklığından yüzü […]
İlk Siftah – Emre Anılmış
-Merhum Cemal Cort’u nasıl bilirdiniz, ey cemaat-i Müslim’in? -İyi bilirdik. Dayımı da bu son gününde öbür tarafa uğurlamak varmış. Halbuki, sağlık sorunu olmayan birisiydi. Hayatında eline ne sigara ne de içki sürmüşlüğü vardır. Ama gelin görün ki; bu malum kaderin cilvesi dayımı erken yaşta bu dünyadan koparıp, cennete -biz öyle umuyoruz- göndermekten alıkoymadı. Dayım, annemin […]
Uçan Balon – Reşat Coşkun
O zamanlar ben de çocuktum ve bütün çocuklar gibi… Oyuncaklar ve oyun benim de hayatımın merkezindeydi. Mahalleye yaz gelmişti, ilk demleriydi yazın ve bu sıcak demlerin, yazın başlangıç günleri olduğunu uçan balon satıcısının mahallemizin en aşağı ucunda görünmesi ve yukarı ucunda gözden kaybolup gitmesiyle anlardık biz çocuklar. Öyle garip ama o kadar da bildik bir […]
Dayan – Ufuk Temiz
Burada dördüncü ayım. Dört aydan beri gördüğüm insan sayısı beşi geçmez. Neden buradayım bilmiyorum. Nasıl kurtulurum bilmiyorum. Kurtulabilir miyim onu da bilmiyorum. Ama sanırsam hayatım burada sona erecek.Fazla bir şey kalmadı zaten.Bu olanlara daha fazla dayanamam.Hergün dayak yemekten, işkence görmekten bıktım.İçerisi kapkaranlık ve kötü kokuyor.Kışın hava çok soğuk oluyor. Ne bir battaniye ne bir yymşak […]
Son Yorumlar