ÖYKÜ 673
Mutfak – Zeynep Kasap
Toprağa gömülüşünün kırkıncı günü. Derin bir oh çekişimin kırk birinci günü. Kırk gün olmuş. İğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık vardı cenazende. Ne kadar çok sevenin varmış? Bana bile zaman ayıramazken hangi ara bu kadar dost, arkadaş, ahbap edindin biriktirdin? Sevdirdin kendini. Hayret! Şimdi yine bu evde bir başımayım. Önceden seninle yalnızdım şimdi fotoğrafınla. Ne […]
O Kız – Mustafa Bilgücü
O kız hakkında fazla bir şey bilmiyorum. Dedesinin sol dizinde oturuyordu ben onu gördüğümde, ellerini kavuşturmuştu. Ne gördüğümü tam bilmiyordum. Diğer dedesi apar topar anneanneyle ilk uçağa atlayıp yola koyulmuştu. İnsanlardan mesaj yağıyordu. Ölümü ona yakıştıramıyorlardı. Onun için kimse için savaşmadığım kadar savaştım. Sonunda kaybettim. Bana şunu söyleyen de oldu: “Hayır, onun canını alacağız. Çünkü […]
Yaz Kızım – Berrin Yelkenbiçer
Yataktan o kadar hızlı fırladı ki her zamanki gibi başı döndü. Tamam, dedi, kendi kendine, baş dönmesi cepteydi ama gece yatmadan önce perdelerin bir kanadını nasıl olmuş da kapalı unutmuştu? Hiç sevmiyordu karanlık odalarda uyanmayı. Her iki kanadı ardına kadar açınca odaya parlak gün ışığı doldu, her şey yoluna girdi. Saate baktı, vakit tamamdı. Saat […]
Kayıp – Josef Hasek Kılçıksız
Evden dışarı çıktı. İçeride bunalmıştı. Yenilikleri hurda, zamanı saatsiz bir gündü yaşanan. Güneş az önce Torosların arkasında gözden yitmiş, karanlık doğuda yükselip gökyüzüne yıldızlar serpiştirmeye başlamıştı. Dağları örten kışın ilk karı ve Akdeniz’den gelen son güz sıcakları arasında bir yerdeydi mevsim. Yürüdü nehir boyunca. Sazlığa geldi. Gölgesinin durduğu yere. Toprak katıydı orada. Basılmış ve düğüm […]
Uyanış – Dilek İşcen Akışık
Heyecanla hazırlanırken birden nasıl tanıştıklarını hatırladı. Londra’ya gittiğinde bir kafede başlamıştı her şey. Birbirlerini ilk gördükleri an parlayan kıvılcımla koskoca bir kent aydınlanmıştı sanki. Otuzunda, en güzel yaşların başındaydı o zaman. Kendini bildi bileli söylediği hep aynıydı. Âşık olmadan evlenmem. Tanıştıklarında David kırk yaşındaydı. Gizemli havasını daha etkileyici kılan mavi gözleri Esra’nın engin denizi oldu. […]
Dilek Uçurmaca – Hatice Dökmen
Toprak yığınının başucunda bir tahta dikiliydi. Üzerinde tebeşirle yazılmış yazılar vardı ama Berat henüz onları okuyacak kadar büyümemişti. Ancak ne yazdığını kendince yorumlayabiliyordu. Annesi, abileri, ablaları ve amcaları; babasının başındaki o tahtaya bakarak dua ederlerdi. Mesela amcası; “Has adamdı. Yiğit adamdı gardaşım,” derdi. Tahtayı okşardı. “Yüzümüzü yerden kaldırdı.” Annesi gülmeyi çoktan unutmuş yüzünü sürerdi tahtaya. […]
Binbirdirek Masalı – Güler Demir
SESSİZLİĞİMİN SESİ Odamdayım, pencere ardına kadar açık Dinliyorum sessizliğin sesini; Rüzgârın sesi, gecenin rengiyle dans ediyor, Nameler hüzünlü, adımlar yavaşça. Dinliyorum sessizliğimin sesini; Arındırıyor bedenimi iç dünyamı. Gecenin sessizliğimdeki sesi Arındırdıkça bedenimi, Düşlerim aydınlanıyor, nameler şenleniyor. Hışımla geldi, Buzlu camdan ışık sızıyormuş odasına Ne yapıyorsun gecenin yarısında, dedi Öykü yazmaya çalışıyorum, dedim Baktı e o […]
Ters Yöndesiniz!-Perihan Çelik
Adil Hür, Stutgart’ta yaşayan, iki çocuklu, dul bir Türk kadınla evlenince Türkiye’deki işini gücünü bırakıp Almanya’ya kapaği atar. Burada epey bir zaman iş aradıktan sonra, ailesiyle birlikte kendini Darmstadt’ta bulur. Büyük bir plastik fabrikasında yük indirme bindirme işine girince şehrin dışında, işyerine çok uzak olmayan, nasılsa Türklerin fazla olmadığı bir semtte ve tek yönlü bir […]
Mürver Ağaçlarının Altında – Belgin Bıyıkoğlu
Aperi, arabayı sokağın girişine park etti. Moloz yığınlarına, söylene söylene, yürümeye başladı. Ne yol bıraktılar ne kaldırım, düşüp kalmasam iyidir. Ayağıyla yoluna çıkan bir tahta parçasını itekledi, birkaç adım daha attı, bir demir parçasına takıldı, tökezledi. Neyse bu sefer de ucuz atlattık. Önüne daha dikkatli bakarak yürümeye devam etti. Sokaktaki bütün apartmanlar yıkılmıştı. Üstelik de […]
Deliren Adam – Kübra Erbayrakçı
Yüreğinde sakladığı gizli defterleri açmak istedi adam. Bugün, hem de bugün. Belki de şu an da. Tamda eski karısının yanında. Eski karısının gözlerine baktığında kendini kaybediyordu ama bugün kaybetmek yoktu. Hayatı boyunca kaybetmiş olan adam, bugün kaybetmekten yana değildi. Mavi gözlerinde, gizemler saklıyordu. Eski karısının adı Aynur’du. Aynur isminin ne anlama geldiğini bile bilmeyen bu […]
BİR ÇİFT YALANCI KEHRİBAR- DİLEK ÖZDEMİR
Güneş erken doğmuştu yıldızlara eşlik etmek için. Rüzgâr, dilinde çapkın bir ıslıkla tenini okşuyordu kadının. Bu defa farklıydı. Kendisi bir yolculuğu çıkmamış, şehre yeni bir adam gelmemişti. Tesadüfler kaderimizdir, dedi içinden. İçinden haykırmak, çimlerin üzerinde koşmak, süper kahramanının pelerinine sarılıp uçmak geliyordu. Arkasını döndüğünde güneş birden yeryüzünde belirdi ve kadın bir kez daha mest oldu […]
Henüz Filizlenmemiş Bir Limon Ağacı – Elif Feyza Demir
En başta sulu taneciklerin arasını genişletiyordu, hafif bir sarsıntıyla yer edindiği haznenin dalından koparıldığını hissetti. Sonra ardı arkası kesilmeyen birçok sarsıntı peşi sıra geldi. Biliyordu ki o haznenin ağzı açılmadan dışarıda ne olduğunu öğrenemeyecekti. Küçük limon çekirdeği, oradan oraya, kasadan kasaya sürüklendi, uzun yollar aştı ve evinden çok uzaklara geldi. Onun için iki seçenek vardı; […]
Kıbrıs Adasında Haberler – O.Fehmi
Bizim evden sahile varmak için ufak tefek birkaç tepenin arasından, zamanında, çok eskiden; anlatılanlara göre üç yüz yılı aşkın bir süre önce yerleştirilmiş taşlar üzerinden bir tavşan gibi seke oynaya, bahtiyar bir çocuk gibi dere tepeyi neşeyle aşmak gerekir. Bir karınca için pekala zorlu olan bu yolu aşan kişi mükafatını ziyadesiyle alır. Kıbrıs adasına dek […]
Son Yorumlar