ÖYKÜ 673
YOL DÜŞÜNCESİ – ARZU GÖKBAŞ
Yol düşüncesi ne kadar ayrı herşeyden. Duygusuzluktan ayrı. Sonra politikadan. Çirkinliklerden ayrı. Umut dolu. Her ne kadar hüzün kuşları uçuşsa da kaldırımlarda, ağaç dallarında… Güneş okşuyor saçlarımı. Yağmurlu günleri sevmem diyorum ya hep. Bir daha güneş açmayacağının korkusu bu. Eskimiş hanelerin yıkıntısı, çatlamış dudaklarıma benziyor. Geçtiğim yollar mı beni bu denli hüzünlü yapan? Yoksa […]
Müsvedde – Woang LoL
Kendimi öldürdüğüm için bana kızmamalısınız,kendinize kızmalısınız.Demekki hiçbiriniz beni yaşamaya itecek varlıklar olamamışsınız.Hiçbiriniz gerçekten hayatımda varolamamışsınız.Bana kötü hissettirmek haricinde hiçbir şey hissettirememişsiniz.Sizin yeteneksizliğiniz beni ölüme sürükledi.Sizlerden nefret ederken bile sizleri sevmeyi denedim,fakat bana sizi sevmem için hiçbir sebep sunmadınız.Ya aşırı sevgi öldürüyor insanı,ya aşırı sevgisizlik.Ben ikisinden de yoksundum.Beni hiçliğe,boşluğa,karanlığa hapsettiniz,sonra da karamsar olduğumu dile getirdiniz.Beni karamsarlığa […]
Mevsimsiz Duygular-Gürsel Özkır
Kirli saçlarıyla yağmurda damlaları yıkarcasına mevsimleri ağlatırdı… Sol yanı yerini koca bir empati vadisine armağan bırakmıştı, Ne bir hediye, ne bir yakınlık, ne bir aşk ne de bir ses isterdi… Sükut kesilmişti her bir yanı, minnet yükü kendisine oldukça ağır gelmişti, Ne bir kelam, ne bir selam, ne bir belam ne de bir alem isterdi… Eli, gözü, gönlü oldukça doymuştu her […]
Bak ve Gör -Rana Bilecan
Sabah erken kalkıyorsun. Kahve yapmak için mutfağa gidiyorsun. Hangi bardakla içeceğini düşünüp en sevdiğin kupanı seçiyorsun. Ama hangi kaşıkla karıştıracağın önemli değil. Onu düşünmüyorsun ve bir kaşık alıyorsun. Her zamanki gibi tek şekerli kahveni yapıp mutfak masasına oturuyorsun. Sigaranı yakıp bi’ süre pencereden dışarıyı seyrediyorsun. Sonra müzik dinliyorsun ya da haberleri okuyorsun. Kahvenin bitmesine yakın […]
FATİH SULTAN MEHMED -KADERİN OYUNU- MESUT KIRCA
2.Murad Han Kuranı kerim okumakla meşguldür.Kapı çalınır müsaade istenir ve Padişaha durum arz edilir.Peki nolmuştur?Padişah yüzünde içten bir tebessümle karşılamıştır haberi ve hafifçe doğrularak Kuranı Kerimi yüksekçe bir yere bırakır.Aynada kendine bir çeki düzen verir ve hemen kapıdan çıkarak yola koyulur.Valide sultan padişahı görür görmez mutluluk çığlığı atmak ister ama kendini tutar.Padişah hazretleri de […]
ORTAÇAĞIMIN ŞEYTANI – Mustafa TOKGÖZ
Eve gidecektim. Durakta beklerken, arkadan yanaşıp; kolumu tuttu. Döndüm; yaşlıca bir kadın: “Orta çağda; şeytan, insanların içine, kulaklarından girermiş.” Dedikten sonra; montumun şapkasını, başıma geçirdi. “Ama bunun da faydası yok. Artık her yerden girebiliyor.” Gülerek tamamladı, sözünü. Sarı dişlerini gördüm. Bende güldüm. Zoraki bir gülüş; biraz şaşkınlık, biraz tedirginlik. Uzaklaştı. Olduğum yere çivilenip, kalmıştım. […]
TUTİCORİN HATIRASI – Kadir Eken
Geminin Pruvasında otururken arkamdan sessizce yaklaştı. “Paşam dalmışsın” dedi. Geriye döndüm. “Gel beraber dalalım.” “Yapma şöyle soğuk espriler. Yine ne düşünüyorsun?” dedi pişkin pişkin gülerek. “Miço Ahmet, rahat bırak beni. Reise söylerim boş boş durduğunu.” dedim intikam alırcasına. Sessiz adımlarla uzaklaştı Miço Ahmet. Sonsuzluğa diktim gözlerimi, masmavi denizin sakin sularında yalnızlığımdan bir yudum daha […]
HASTA İLE AŞIK-Serdar Şen
Koridordaki kalabalığın uğultusuna duymuyormuşçasına dakikalardır ses çıkartmadan oturan yaşlı kadın boş boş etrafa bakıyordu. Kocasının gözucuyla kendisini izlediğinin fakında değildi. Adamın yüzüne yansıyan kaygıyı beyaz sakalları gizlemeye yetmiyordu. Yüreğinin derinliklerindeki sevgiydi yüzünü kaplayan aslında. Yarım asrı aşan evlilikleri boyunca kalbinde yeşerip büyüyen duygular dilinden dökülmemişti şimdiye kadar. Karşılarındaki numaratör sıralarının geldiğini bildirmeseydi de kalbinin […]
YİNE SORGULATANIN İNADINA – Elif Yavuz
Yazdıkça mı yoksa yaşadıkça mı gelişir acaba yazılarım? Yoksa düşledikçe mi yeşerir umutlarım ? Böyle dersem de alıntı yapmış gibi mi olurum, Alıntılarım geliştirir mi yazılarımı, Farklı düşünceler iter mi ileriye beni, Her yazışımda neden sorgularım kendimi, Yoksa sorgulamak için mi yazıyorum, Sorgulanmaya doyan bir dünya adına, “Bu nasıl dünya!” diyenlerin inadına Haberi yok […]
KRAVAT – Ali Akkoç
Aralık ayının son günlerini yaşadığımız bir kış günü işe geldiğimin sabahında başımdan hem komik hem de dramatik bir olay geçti. O sabah memurların arabalarını bıraktığı, gülüp eğlendiği, hava aldığı ama benim ise yalnızca sigara içmek için kullandığım iş yerinin bahçesinde öylece bekliyordum ama inanın neden beklediğimi de bilmiyordum. Hava da nasıl soğuk, sere-serpen […]
BİR AHMAĞIN RENGİ – BAYRAM ÇELİK
Kendi kabuğuma çekilmişliğimin şu evresinde karşıma alıp konuşabilmek için benden bir tane daha olmasını ne çok isterdim. Ama istediğim bir başkası değil sadece kendimden bir tane daha. Zaten farklı insanları zihnimde de yarabiliyorum. Dostlar bunu isteme nedenim en sığ anlamda insanın sosyal bir varlık olmasından geliyor. Malesef ki başka bir insanla iletişim kurmak, benim gibi […]
MONOLOG YAŞAMLARDA KİNETİK HAREKETLER -Sevim Demiröz
Sabah saatleri… Arabanın vitesini beşe aldım. Hızım o kadar artmıştı ki sağ şeridin beyaz çizgilerini ekvator çizgisi gibi tek parça görmeye başlamıştım. Önümdeki keskin virajları direksiyon hâkimiyetimi kaybetmeden alıyor, sağ tarafımda güneşle sevişen mavi denizi göz ucumla selamlamanın keyfini sürüyordum. Merhaba dünya, merhaba yeryüzü, merhaba bu yeryüzünde insansız yaşam sürebilen bütün canlılar! Tanrı tarafından sanki […]
GOL – Deniz Saatkaya Eldam
Filmlerde her şey ne kolay olurdu. Taksi bir ıslıkta dururdu. Oysa yirmi dakikadır bir taksiye binmeyi başaramamıştı Hakkı. Bir baltaya sap olmayı da başaramıyordu zaten. Bir evlat olmayı da. Koca olarak ise yataktan başka bir yerde işe yaramazdı. Allahtan yataktaki numaraları meyvesini vermemişti de baba olarak çuvallama ihtimali doğmamıştı. Doğsaydı onu da büyütecekti. […]
Son Yorumlar