ÖYKÜ 673
FANUS-Görkem Değer
Kapı çaldı,kapıyı açmaya doğru yöneldi. Kapıyı açtı ama karşısında kimseyi bulamadı. Her gün oluyormuş gibi sakince kapıyı kapatıp koltuğuna geri döndü. Koltuğunun yanında ufak bir masa bulunuyordu,masasında süs balığı besliyordu,fanusunda. İşaret parmağıyla hafif bir dokunuş yaptı fanusa,balık geldi,baktı ve gitti. Hızlıca yemek hazırlayıp yedi,tam evden çıkacakken aklına balığı geldi. Eliyle serpiştirerek yemini verdi […]
SON MODEL – Sülbiye Yıldırım
Sabah ayazından koruyamayan incecik ceketinin altından görünen, bedenine uymayan bol ve uzun kazağının uçlarını savurarak koşmaya başladı. Bir an önce dükkâna varmalıydı. Çok üşüyordu. Ellerini cebinden çıkarıp ısıtmak için kızarmış yanaklarını, sızlayan kulaklarını avuçladı. “Sado sobayı ateşlemiş, çayı da demlemiştir” diye geçirdi içinden. Kaynayan çaydanlığı hayal etmek içini ısıttı. Köşeyi döndü, sokağın köpekleri ortalarda […]
Bayram sabahı – Berk Bozbel
Sabahın sükûneti Gaziantep’in üzerine bir seher yeli gibi narince iniyordu. Karataş ilçesinde, ağaçları gölgeleyen binalar, kaç günden beri ilk defa uzun ve soluksuz bir uykunun keyfini çıkarıyordu. Otuz günlük bir ritüelin son kısmına gelinmişti, Ramazan bayramı. Çocukların, Barış Manço’nun ‘’Bugün Bayram…’’ şarkısı eşliğinde uyandıkları, annelerin gözlerindeki çapakların huzurunda bütün ev ahalisini uyandırıp, o […]
Bıktım – elif oral
Hiçbir şey yapasım yok bugün. Yürümek istiyorum huzur içinde. Nefes almak istiyorum artık doya doya. Gülümsemek istiyorum sokaktaki insanlara. Yalnızca bakışlarımı yere indirip yürümekten bıktım. Etrafımda milyonlarca kötü şey olurken bakışlarımı başka yöne çevirmekten bıktım. Elinde üç beş mendil paketiyle dilencilik yapan çocukları gördüğümde onlara acıyarak bakmaktan bıktım. Gözleri görmeyen, elinde değneğiyle yolunu […]
HARAL- Ahmet Muhit
Sabaha karşı köpeklerin havlaması karanlığın sessizliğini bozuyordu. Köylerde uyuyan insanları uyandıran horozların işini büyük şehirlerde köpekler yapıyordu. Yağ tenekesindeki ateş sönmüş, burnuma is kokusu geliyordu. Öksürerek uyandım. İçinde bulunduğum haral hem su, hem de rüzgâr geçirmiyordu. Belli bir adım ya da adımız yoktu. Bazen çöpçüydük, bazen toplayıcıydık, bazen kâğıtçı, bazen çekçekçi, bazen de yanına […]
YUSUFÇUK -Aysun GÜVEN
Yusufçuklar mezarlıkların bekçisi olmuş gönüllü. Mezarların önünden geçerken neler düşünürüz? Çoğumuz içinden kaçamak bir sevinç geçirir. Onun yattığı yerde olmamanın, nefes almanın verdiği haklı gururu duyar. O sessizliğin kendi içinde ne çok şey anlatmak istediğini, o kemik yığınlarının da bir zamanlar güzel ya da çirkin olduğunu, hırsları, kinleri, öfkeleri ile bambaşka insanlar olduğunu düşünmeden […]
Gramofanlar – Barış Esin
Gramofanlar ölü ruhları haykırıyor bedenlere . Kalbimin derinliklerine saklanmış ruhun durmadan sızlıyor;üşümüşlüğümü avuçlarımda yitiriyorum. Kör karanlıklar gecenin koynuna saplanmış bir hançer. En kör karanlıklar mehtapta sahipsiz bir çocuk kadar masum. Çoban yıldızı tek etmeden bizi yol almalıyız bir adım atamadığımız mesafelere. Her sözüm çözemediğim bir düğüm oluyor ve her düğüme bir düğüm daha atıyorum […]
“TÜRK-YUNAN MÜBADELESİ 94 YAŞINDA” – Tamer Uysal
1 “Anılar garip, kötülüğü bastırıyor ve şeylerin tadını koruyor. Hepimizi Küçük Asya toprağı sevgiyle doğurdu. Bu sevgiyi kendimiz ve çocuklarımız için korumalıyız.” (Dido Sotiriyu) 30 Ocak 1923 tarihinde Yunanistan ve Türkiye arasında imzalanan Nüfus Mübadele Sözleşmesi “Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyruklarıyla, Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının […]
İBRAHİM KARAMAN -KİMLİKSİZ SUÇ
‘’Bir haftada üç kişi öldürüldü’’ Kapıları olmayan bir odanın içindeyim. Oda kapkaranlık, yalnızca dolunay büyüklüğünde bir ışık oda duvarlarını karış karış geziyor. Bembeyaz duvarlar ve bembeyaz zemin… hemen el yordamıyla dört duvarı inceliyorum, mutlaka bir kapı olmalı ama beyaz duvar fayanslarının dışında hiçbir şey yok. Işık birdenbire kesiliyor, kesilir kesilmez de aynı […]
YÜREKLİ HERİF – galip önlü
Kısa boylu, uzun çeneli, kepçe kulaklı Muzaffer, marangozcudan satın aldığı tahta parçalarıyla evin orta kenarlarına çivilediği pencerenin önünden dışarıyı seyrediyordu. Düşünceli ve kızgın hali kendini uzaktan belli ettiriyordu. Ayağı kalkıp boş odada bir iki adım attı. Başını dövdü. ‘’Onca ilaç kullandım’’ dedi. ‘’Yinede şu baş ağrısına bir fayda sağlamadı.’’ Zavallı elini […]
VAHA – Neslihan Karaalioğlu Alpagut
Demir parmaklıkların gölgelediği, gün ortasında dahi karanlık olan odanın, zeminden oldukça yukarda kalan geniş ama kısa pencerelerinden sokağın olanca tozu içeriye akın etmeye başladı. Pencerenin karşısında kalan kanepeden, yaşına yakışmayan ağır hareketleriyle kalktı. Pencerenin altında duran demiri paslanmış sandalyeye çıktı ve açık camı kapadı yine ağırdan. Tonlarca yükü taşımışlığın yorgunluğu vardı sanki üzerinde. […]
Meleklerin aşkı – Damla Gölcük
haydi gidelim dedi Odana… sadece gitmek istiyorum. kimsenin olmadığı bir yere gidelim, yeniden başlayalım hayatımıza, yeni bir sayfa açalım, kimseyle uğraşmadan, kimsenin hayatımıza karışmasına müsaade etmeden sonsuz olacağımız günü bekleyelim… Odata korkar… Odana neden böyle bir şey istemiştir ki? düşüncelere kapılır birden… ama anlam veremez Odananın neden böyle bir şey istediğine. bildiği kadarıyla buraları çok […]
Tren Kaçmadan – Hatice Dökmen
Bu sabah ters tarafımdan kalkmış olmalıyım. Turşu satan yamuk bir suratla sersem tavuk gibi odadan odaya dolaşırken kendimi vitrinin üstündeki fotoğrafları indirirken buldum. Haki renkli kutunun kapağını açarken ellerim titredi. Geçmişte yaşamayı pek sevmem bilirsin. İçim kararır, mideme kramplar girer, göğsüme kocaman bir taş oturur. Sanıyorum dün Serdar’la yaşadıklarımın ardından babamı özledim. Sen, Serdar’ı tanımıyorsun. […]
Son Yorumlar