ÖYKÜ 673
SALLANAN BEŞİK -BİNNAZ DENİZ YILDIZ
Bir annenin karnındayım, herhangi bir anneninAğlıyor İsa kucağında Meryem’inDönüşüm başlıyor çilekli bahçelerde, tohum atılıyor bitki köklerineEsmer yüzlü adamlar ırgat topluyor, bebesini sırtlıyor kadınlarSırra kadem basıyorum o gün, övgüler diziyorum çirkinliğimeAynalara bakamıyorum bir dahaKelebek etkisi, dünyanın bir ucunda kurulu salıncak, halatlarında Habil ile Kabil veApollo’nun şiirleri…Sevgilim, benim küçük sevgilim, bir sandalyedeBaşında siyah bir şapka, şapkada kayıp […]
KOMŞU ZİYARETİ – NECATİ ŞENER
Kapı çaldı. Evin hanımı gelenleri karşılayıp salona buyur etti. “Hoş geldin”ziyaretinde bulunanlar üst kattakilerdi. Ne zamandır sözü edilen “geleceğiz” faslı nihayet sonbuldu. Kadınlar kendi aralarında, erkekler kendi aralarında tokalaştı. Gelen misafirin üç aylıkbebeği de olunca tokalaşma faslından sonra bebek sevildi. Cicilerine iltifatlar, yanaklarınailtifatlar bir zaman sürdü. Herkes oturacağı yere oturdu, yerleşti. “Geleceğiz” deyip de birzaman […]
SICAK – ÖZGÜR KARAKAYA
Sıcak, herkese aittir; soğuk, insanın elbisesine göre değişir. Çin Atasözü SıcaklardaBu sıcaklarda seni düşünüyorumçıplaklığınıboynunu bilekleriniminderde ak bir kuş gibi yatan ayağınısenin söylediklerini. Bu sıcaklarda seni düşünüyorumbilmiyorum aklımda en çok kalan negözümün önüne gelenboynun mu bileklerin miçıplak ayağın mıbana benim olurken söylediklerin mi? Bu sarı sıcaklarda seni düşünüyorumbu sarı sıcaklarda bir otel odasında seni düşünüpyalnızlığımı soyunuyorumbiraz […]
OYUNCAK – OĞUZCAN ERTÜRK
Lunaparkın önünde uzayan, her çocuğun bir kez olsun içeri girip görmek isteyeceğive orada herhangi bir şeye sahip olamayacağını anladıklarında iştahlarının kabarıpboğazlarına boğum boğum düğümleneceği, renk cümbüşü oyuncakçı sıraları yanyana, bütün pırıltılarını sergiliyorlardı.O da oyuncakların cazibesine kapılarak, ardında sürüklediği anne ve babasını,kalabalığın içine soktu. Lunaparkın eğlenceli ve devasa dünyası yerini kolayca,minyatür bir başka dünyaya bıraktı. Dokunmayı […]
YILDIZLI BİR GECE – EMİR ERGUN
Sevebileceğiniz birine öyle kolayca rastlamazsınız diyor Dostoyevski. O da tam olarak böyle düşünüyordu. Bu nedenle ona rastladığında bütün zırhlarını söküp atmıştı… Bir süredir kendini iyi hissetmediği bir dönemden geçiyordu. Mental olarak başlayan bu yorucu hal, en sonunda bedenine de yansımıştı. Normalde kolay kolay ağrı kesici bile içmediği halde iş yerinden çıkar çıkmaz yoğun bir baş […]
ECZA DOLABINDAKİ YENİ KOMŞU – ŞEHNAZ İŞERİ
Bakmayın öyle ufak tefek olduğuma koskoca mideyi koruyorum. Dün gece geç saatlerdeablamız bizi şeffaf açık sarı pastane poşetinden aldı aynalı büyük beyaz ahşap dikdörtgenler prizmasışeklindeki dolaba yerleştirdi. Beni ve ablamızın çatlak ayak parmağının ağrısını gidermesindekullanılan iki ağrı kesici kutusunu. Ördeklerin koliden kümese geçmesi gibi desem bu içindebulunduğumuz durumu ifade de yetersiz kalır. Mütevazi bir apartman […]
AYNADAKİ GÖLGE – EMİR ERGUN
“Kişi aydınlık figürleri hayal ederek aydınlanmaz ama karanlığı bilinçli yaparak aydınlanabilir.” – Carl Jung Çoğu insan, “persona”sını korumak ister. O ise maskesinden sıyrılmak ve “gölge”sini açığa çıkartmak istiyordu. Bazı cümleler karşısında verilen kalıplaşmış cevaplar gibi, birçok davranışı da otomatikti. Kuralcı, ahlaklı, uyumlu olduğu ölçüde insan, mutlaka belli kazançlar sağlıyordu. Ancak o, bu ikiyüzlülükten çok sıkılmıştı. […]
KANLI EMANET – YUSUF CEYLAN
Seslerin birbirine karıştığı gürültülü, kalabalık ve en önemlisi kalabalığın içindeki derin yalnızlıkduygusunu hissettiğim o an ve yerde masumca duran, zararsız görünen bir torpil; “eline al, bir bak, birşey olmayacak, hadi” dercesine konuşup beni istemediğim şeylere doğru tetikliyordu. Ben de güyaonunla konuşur gibi “Yapamam, korkuyorum” diyordum o an. Sessiz, alışkın olmadığım, birazürperten, tuhaf, adı konulmamış bir […]
SAHİBİNİ RÜZGÂRDAN SORAN SOLGUN SEVDALI GÖMLEK – SENCER BAŞAT
Güneş bütün renklerini ve yeteneklerini sergiliyor akşamüstü. Sesini gizlemeye gerek duymadanduvarın görünmeyen yüzünde batıyor.Duvarın üzerindeki tellere iki koluyla birden inatla dolanmış gömlek parçası güneşin batışını kutsuyor.Bir kolun ucuna sarılmış olan plastik şişe gökyüzünün nefesinde hafifçe sallanıyor.Bir zamanlar kahverengi ipliklerle dokunduğu belli olan kumaşın sarıya çalan beyaz çizgileri, batangüneşin ışınlarını içine çektikçe belirsizleşiyor. Yağmur, güneş ve […]
BUKLELİ SAÇLAR – TUBA TUNÇAY
Reyhan Hanım, geçti aynanın karşısına, bigudilerini yavaş yavaş açtı ve son beş yıldırboyamayı bıraktığı gümüş grisi saçlarının arasında parmaklarını özenle gezdirdi. Buklelerinintamamını açmazdı hiç, saçın havası kaybolurdu o zaman. Basık saçı Kemalettin Bey de hiçsevmezdi. ‘Kadının saçı yürüdüğü zaman dikkat çekmeli, omuzlarına dökülmeli, rüzgârdasavrulmalı,’ derdi hep. Kemalettin Bey’le ilk buluştuğu günü hatırladı, kuzguni siyah saçları […]
MAVİ NOTAM – SUDE YENİN
Ay, dişlerini gökyüzüne geçirip onu yutarken, geceyle bir bütün oluyordu âdeta. Gece gibiıssız ve tekinsiz bir hâle bürünmüştü. Zifirî karanlık ormanı çepeçevre sarmıştı; sessizlikhâkimiyetini ilan etmişti. Rüzgâr, gür meşe ağaçlarının yapraklarını sallıyor, havaya hışırtıseslerinin dolmasına neden oluyordu. Kurtlar gecenin güzelliğini yudumlarken, kurbanlarınıbeklemek için ormanın bilinmeyen yerlerinde pusu kurmuşlardı bile. Hiç kimse, hiçbir yergüvenli değildi; bu […]
FRİDA’NIN GÖZLERİNDE GÖRDÜM AŞKI – CEMİL ŞEN
Yaz ayları gezme aylarıdır. Havalar ısınmış, güneş tenimizi yakmaya başlamıştır.Zamanı gelmiştir artık, bir sahil kasabasına gitmenin ve denize ayaklarını sokup bir şeyleriçmenin. Bizimki de öyle yapar, sahilde bir restorana oturup garsona seslenir, dostum donatmasayı kendime bir şeyler ısmarlamak istiyorum. Garson belli etmez ama içinden, bu adamkafayı yedi herhalde diye düşünmeden edemez. Tabi beyefendi, ne istersiniz? […]
MASKE – RABİA PARMAKSIZ
Yıldızların küskünlüğü gecenin karanlığına. Belki de isyan ediyorlar bana. Doğanın dikbaşlı kızı uyan dercesine çarpıyor tenime. Vücudum bir anda ürperiyor. Çıkıyorum daldığımyerden, bırakıyorum rüzgârın kollarına kendimi. O ve ben. Yalnızlığım tüm zehriyledökülüyor üzerime, acele etmeden çıkarıp asıyorum maskelerimi geceme. Sahtegülümsemelerini takınarak geçiyorlar karşıma düşüncelerim. Küfredercesine sırıtıyorlar. Dahagöz pınarlarımdan düşmeden yarısı kurumuş bir damla akıyor yanağıma. […]
Son Yorumlar