ÖYKÜ 673
Hikayenin Başı -Yakup Taş
Geçenlerde ofiste oturuyorum. Kapı çaldı. Otuz yaşlarında bir adam geldi. Ben de isterim tabi bir sekreterim olsun, randevu sistemim olsun, kapım bu kadar sürpriz açılmasın ama yaşam koçluğu, henüz toplumda hakettiği ilgiyi görmüyor. Hem, insanların para ödemesi gerekiyor hizmet almak için. Sağlık sigortaları yaşam koçluğunu karşılamıyor. Sigorta karşılasaydı, kapının önünde birikmiş onlarca insan olurdu […]
AŞKIN LÂL HALİ – Metehan ÖZKÜN
Zamansız açmıştı bu sefer gökyüzü. Ruhumuzun bulutlu hali, halâ ihtiraslı bir biçimde nüfuz ediyordu gözlerimize. Ellerim terliyordu. Elleri soğuktu. Göz pınarlarımıza ağır gelen yaşları büyük bir gayret ile saklamaya çalışıyorduk. Sormadığı halde, “ Sorma.” dedim, sırf sorsun diye. Sustu! Sevmediği halde, “Sev” demiştim , sırf sevsin diye. Güldü! “Aşk, bir gülme biçimiydi oysa. […]
DAĞLAR DENİZE DÖNÜŞÜR MÜ? – DİDEM SAYAT
Bu aralar tuhaf bir huy edindim. Başladığım kitapları bitiremiyorum. Bir, iki bilemedin üç sayfa okuyor, kaldırıp başka birine yöneliyorum. O da benim bu maymun iştahlığımdan nasibini alıyor. Oysaki hiç sevmem bir işi yarım bırakmayı. Huyum mu değişti yoksa? Burası beni başka birine mi dönüştürdü? Geleli dört ay oluyor neredeyse. Şu yaşıma kadar İstanbul […]
Kısır-Döngü – Volkan BAĞÇECİ
Kanımda dolaşan şarap gibi kışkırtıcısın… Her yağmur damlası sıcak bedenime vurduğunda irkiliyorum sığ sularında, derinlerde boğulan bir balık misali.Artık kızmıyorum yaşama…O kadar mutlu ve içten gülümsüyorum ki; sanki bir tiyatro da bir drama oyununda ki komedi oyuncusuyum.Her çelişkinin çarptığı yerdeydim,(Kısır-Döngü) kavramlarını akrep, yelkovanı her öpüşünde ezberlediğim bir dua gibi yinelerken.Artık ayaklarım nasır, bastığım yerler […]
ALAİMİSEMA’DAN -Ayşe Asrın Yılmaz
Gökyüzü yağmurdan sonra terk edilmiş gibi. Yeryüzüne beslediği muazzam aşkı daha da çok hissettiriyor. Yanımdakinin omuzlarına düşen saçlar her rüzgâr esişinde şahlanıp köprücük kemiklerinin üzerine düşüyor, boğuk nefes alış […]
YARIN SAVAŞTA BENİ DÜŞÜN – Sevim Demiröz
Direksiyon başında küfretmediğim tek bir atom parçacığı kalmamıştı ki havaalanının otopark girişini gördüm. Alelacele arabayı park edip, bavulumu vıcık vıcık beyaz ışık kusan alana, öfkeden deliye dönüp karısını saçından sürükleyen adam edasıyla sürükleyerek girdim. Güvenli geçiş kapılarından geçerken bizden değil de üzerimizde taşıdığımız sert, sivri, yanıcı, patlayıcı maddelerden nasıl korktuklarına bir kez daha […]
BUNU SEN İSTEDİN – Çağla Tuncay
“ Onu öldürmeliyiz.” Karşısındaki adam -Enver- utangaç bir tavırla evet dercesine ağzını oynattı. Kararsızca başını aşağı yukarı sallıyor ve Emir’in henüz ikna edemediği iki adama kaçamak bakışlar atıyordu. Çaprazındaki adam hemen atıldı: “Oğlum başka seçeneğimiz olsa aslında… Yani, herhangi bir şey! Keşke bu raddeye gelmeseydi işler.” Dediğim dedik tok ses sakin ve […]
Vatan Nedir?- Gülbahar Yılmaz
Vatan; asker ve polisin uğruna öldüğü şey midir? Peki buradaki ‘’şey’’ nedir? Sınır mıdır? Bir şehirden bir şehre midir vatan? Somut, sınırlı, renkli, şarkılı, marşlı, içinde insanlar olan, kanlı-savaşlı, bölünmesi yasaklı atadan miras bilmem kaç parsel toprak mıdır? Vatan sağa yakın, devletlilerin dilinde heybetli, çocuklar taş atınca yıkılacak camdan duvar mıdır? Sevmek zorunda olduğumuz –madem […]
KÜRT MUSTAFA – galip önlü
Mustafa siyah çantasından bir flüt çıkarıp ağzına dayadı. Elleriyle bilinçli bilinçsiz delikleri kapatırken topladığı bütün nefesini verdi. Garip, anlaşılmaz sesler çıkıverdi. Dudaklarının arasından çıkardı. Sinire bürünmüş kırmızı suratı ile ters ters baktı. Konuşmadan, bir daha denemek için dudaklarının arsına iliştirdi. Üfledi. Yine düzgünce çalamadı. Kaldırıp attı öbür tarafa. Başını sallayarak ‘’seni bir […]
TABAKTA HİPOKAMPUS -merve balcıoğlu
Farklıydık, Aynıydık, Yaşıyorduk! Her şeyin mümkün olduğu bir dünya hayalleri arasında, her yerde, sayısız canlı beden yeni tomurcuklarını toprağa şenliklerle döküyor ve mucizevi sergilenişlerini, içlerinden aldıkları ilhamla izliyorlardı. Doğa ne kadar da cömert yaklaşıyordu onca orantısı bozuk güce hatta bazen gücü olmayana karşı. Öğleni yeni atlattığım bu saatlerde henüz huzurla bahçe işlerine […]
Bastırılmış Benlikler: Hitchcock’un Ölüm Kararı -Taflan Deniz
“Sarışınlar çok iyi kurban olurlar. Kanlı ayak izlerini gösteren bakir kar gibiler.”Alfred Hitchcock “Ben tür yönetmeniyim. Sindrella’yı film yapsam, insanlar at arabasında ceset ararlar.” Alfred Hitchcock Cinayet ve gerilim türlerinin kült yönetmeni Alfred Hitchcock, ‘Gerilim Ustası’ (Master of Suspence) lakabını kazanma yolunda birçok farklı temayı filmlerinde işledi. Ele aldığı hikâyeler ne kadar çeşitli olursa olsun; […]
MERHEM -Elif Yavuz
Niye sürekli aşk şarkıları dinliyoruz? Neden bu insanlar hep acı çekiyorlar? Bu sanatçılar bu şarkıları nasıl bizmişler gibi hissettirerek söylüyorlar , nasıl her seferinde bizi anlatıyorlarmış gibi geliyor? Neden aklımızdakini kağıda döküyor bu besteler? Müziğin nasıl büyülü bir etkisi var ki her ritim darbesinde bir gözyaşı ,ani bir kalp ağrısı,derin bir nefes, bir tebessüm ya […]
Hayat Sokakta Oynansa da Tavanda Yaşanır – Efe Nazım Arslançelik
Ne çok şey anlatıyordu tavan, gelmişini geçmişini yüzüne vuruyordu. Kimi zaman seviştiğimiz geceleri izliyor kimi zaman kavgalarımıza şahit oluyordu. İlk kez sensiz bakıyordum. Tavana ilk kez inciniyor vuslat ve siyahın tonlarında beyazı arıyordum. Duvarların ayıbını resimlerle kapatıyorduk. Söyleyin bana tavanın ayıbını hangi resim örter, geçmişin lekelerini hangi kadın öper, Annem öperdi. Bazı yaralar öpünce […]
Son Yorumlar