ÖYKÜ 673
ŞEHİR VE ÜTOPYA/3 – TAMER UYSAL
3- “Kapitalizm, toplumsal evrimi ekolojik evrimle tamamen uyumsuz hale getirmiştir.” Murray Bookchin Bütün ütopyalar sonuçta dönemi içinde toplumların karşılaştıkları sorunlar için öneri getiren anahtarlar niteliğindedir ve bunu gizli anlatımlar ya da göndermelere başvurarak yapar. Bu düşlerle dünü (nostalji) ve gelecekle ilgili tasarımlarla da (hayal) yarını kapsar. Her yönüyle ütopya yazını elbette edebiyatta önemli bir alanı […]
Hep olsun derdin- Sedanur
Kapıyı çaldım o açtı, arkadan bir kadın sesi “Kim geldi hayatım ?” Evet “Hayatım” benim mahvolan hayatımın üzerine kurulu bir hayattı yankılanan beynimde Usulca gülümsedi dudaklarım İçimde şiddetli bir deprem, enkazlardan duyulan acı seslerin uğultusu Gülümsedi dudaklarım “Çok oldu görüşmeyeli” dedim Çok oldu görmeyeli “Evet öyle, nasılsın?” dedi başı yerde “Gel içeri” İçeri neresiydi sahi […]
Adıyaman’da Taban Mozaikler Bulundu
Truva Gezi Dergisi yayın yönetmeni Hasan Mahir tarafından Türkiye gündemine taşınan Adıyaman Besni ilçesi Suvarlı Kasabası İkizce / Üçkuyular mevkinde yapılan çalışmalarda taban mozaikleri bulundu. Mozaikler Gaziantep Zeugma Mozaik müzesine taşındı. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre, Adıyaman’ın, Besni İlçesi, Suvarlı Beldesi’nde yer alan İkizce Mevkii’nde kaçak kazılarla tahrip edilen alanda […]
Aşka Mektup – Aytül Bingöl
AŞKA MEKTUP Kalma uzaklarda. Gel. Oralar sarıp sarmalayamaz ki seni. Gel. Yeryüzü ıpıssız sensiz. Bilmez misin kaç milyon kişi gözler yolunu asırlardır. Kaç milyon kalp. Kaç milyon hayal. Kaç milyon umut. Gel. Bir gülümsemenle mutlu olacak kaç ademoğlu var bilmez misin. Bilmez misin kaç ademkızı gözyaşlarını senin ellerine emanet edecek. Güneş gibi ışıtırsın kainatı bir […]
KALDIRIM MESELESİ – Akın Yunus YILDIZ
Bu kaldırımı oldum olası sevmiyorum. Taşları doğru düzgün dizmemişler, her seferinde bir yerine illa ki takılıyor ayaklarım. Düşmek üzere olurken kafama bir şeyler geliyor, vücudum istemsizce kurtarıyor kendini, refleks mi nedir? İşte çok istemsizce oluyor bu. Her akşam üzeri yaz mevsiminde esen bu rüzgarı tanıyorum. Boynumdan sırtıma dolan ılık hava. İnsanın […]
BİR KATİLİN PORTRESİ / İLK ADIM – Sevim Demiröz
Önce gökyüzünü sonra kuşları unutmalısın. Ancak bunları hafızandan silebilirsen yaşamın gayretkeşliğinden arınırsın. Mevsimi geldiğinde derisini değiştiren yılanlar gibi önce soyunmalısın, sonra bütün çıplaklığın ve varlığınla bir keman telinin üzerinde gezinir gibi -sürünmek pahasına da olsa- her şeyi geride bırakıp kendine yeni bir düş aramalısın. Siyahı ve beyazı, karanlık ve aydınlık olarak adlandırmalısın. Renkleri bir mendille […]
ADINI KAYBEDEN MÜTHİŞ BİR ROBOT – Saniye Kısakürek
Ne bir çekirgeydim ne de bir kuş! Kanatlı bir böcek de olamamıştım değerli okuyucularım; varın gerisini siz düşünün. Ha, yapışkan vücuduyla ve tuhaf antenleriyle oradan oraya sürünen bir canlı da değildim elbet. Çünkü aklım vardı; kendime yetecek kadar… Düşlerim silinmişti mesela. Gece ve gündüz beyaz bir ipliğin kirlenmesi gibi elimden alınmıştı. Kim ya da kimler […]
SENDEN SONRA – DİDEM SAYAT
Sen gideli bugün tam bir yıl oldu. Değişen pek bir şey yok hayatımda. İşe gidip geliyorum her zamanki gibi. Bazen dışarıya çıkıyorum yemekten sonra eğer hava güzelse, kısa bir yürüyüş yapıyorum sahilde, denizi izliyorum, günbatımını, gelip geçen insanları… Rüzgâra karşı durup derin derin nefes alıyorum, bunlar bana iyi geliyor. Hafta sonları annene uğruyorum ara sıra. […]
Olmak Çilesi – gupse aydın
Varım ve yoğum dahil olmak üzere attığım her adım seçilmekten son anda kurtulmuş ya da bu kendi kendime ikram ettiğim bir güzelleme. Yaşadıkça dahil olunan bu hayattan kendimİ soyutlama çabalarım kısa bir on altı yıl içinde kendi kendini imha etme yollarında iyice ustalaştı. Daha da kötüsü haklı çıkamıyorum. Her zaman inandıklarımın yetersizliğini yüzüme vuran yumruklardan […]
ARAF – erdem özçelik
Tolga, kendine geldiğinde bulunduğu mekan gür bir sesle yankılanıyordu. Tanıdık bir sesti bu. Babasının sesiydi. Hangi yönden geldiğini kestiremiyordu ama, babasına ait olduğundan emindi. Ve merakla başını kaldırıp etrafına bakındığında uzaklarda korkmuş haliyle onu fark etti. Sanki saniyelerle yarışıyor gibi kendine doğru koşuyordu. Bir araya geldiklerinde ise yavaşça dizleri üzerine oturdu, başını kaldırıp kollarına aldı. […]
FANUS -B. TOLGA YILMAZ
Bankın önünden geçenlere bakıyor, herhangi birinin yanına oturması için dualar ediyordu; ancak kimse yanına oturmak şöyle dursun göz ucuyla bile bakmıyordu. Biri baksa, görse, sessizliğini duysa, duysa da yanına otursa o da Forrest Gump gibi anlatmak istediği ne varsa anlatabilse. Bu aralar çok fazla film izliyordu. İzlediği filmlerin de etkisinde kalıyordu. Hayatının son yıllarında hep […]
İSTASYONDAKİ – Fatma ŞAHİN
Bir sonraki Lyon trenini beklerken yorgun gözlerimle istasyondaki telaşlı kalabalığı izliyorum. İşe yetişmeye çalışan iyi giyimli Etinneli beyefendiler, alımlı Fransız kadınları geçti gözlerimden. Onlar geçer geçmez istasyona gelip bana doğru yürüyen sırt çantalı gezginlere gözlerim takılmıştı ki, yanıma gelip bir kaç cümleden ibaret olan eğreti Fransızcalarıyla gişenin kaçta açılacağını sordular. Onlara yirmi dakika beklemeleri gerektiğini […]
KABADAYI – GALİP ÖNLÜ
Otel Şefi çalan telefona sinirli bir şekilde gözlerini dikti. Hızlı adımlarla ilerleyip açtı. —Merhabalar efendim, buyurunuz… —Merhabalar, Benim odaya mantarlı et sote, tavuklu kabak sandal sefası, iki şişe votka, yarım kutu Smith Wesson Nyclad mermisi, bir berber, bir piyano, bir de piyanocu getirt. Şef sert bakışlı gözlerini havaya dikti, yüzü sarardı. Küçük bir mırıltıyla söylenileni […]
Son Yorumlar