ÖYKÜ 673
YENİ EV – DİDEM SAYAT
‘‘ Seni aldattım, ’’ dedi. Bunu, hadi gezmeye gidelim, hava çok güzel ya da karnım acıktı dercesine söyledi. Gözleri muzip bakışlarını takınmış, üst dudağı hafifçe yukarıya doğru kıvrılmıştı. Kısa bir nefes aldı ardından ve önündeki ızgara eti iştahla yemeye devam etti. Ağzından çıkan kelimeler havada yayılırken anlamını yitirdi o anda. S, E den ayrıldı, N […]
ÖLÜM UYKUSU – Sevim Demiröz
İşten çıkıyorsun. Her taraf yağmur, çamur, korna sesleri. Kafan kazan gibi. Biran önce kendini kutsal mabedine, en güçlü kalene, evine atmak istiyorsun. Trafikle boğuşuyorsun, insanlarla boğuşuyorsun, teknolojiyle boğuşuyorsun, bunların hepsini sıralı-sırasız yerine getirirken aslında bu yorgun yaşamı haketmediğini düşünüp en çok kendinle boğuşuyorsun. Güç bela da olsa kapıdan içeri kendini atıyorsun. Evin sessizliğine kendini bırakırken […]
İKİ SAMİMİ ARKADAŞ – Sadık Güvenç
El yordamıyla dış kapıyı bulmaya çalışırken devirdiği kül dolu tenekeye sövdü: -Devril bakalım soyka kalasıca, bir sen kaldıydın ayağıma dolaşmayan! Devrilen tenekeyi yine el yordamıyla doğrulttu. Sık sık kendini yakalayan sidik belası için koymuştu bu tenekeyi kapının yanına. Dışarının soğuna aklı kesmediği zamanlarda hacetini burada gidermeye çalışıyordu. Yarısı külün içine yarısı fanilasına, pantolonuna… Dış kapıyı […]
SON”GÜL”den Sevgililer Gül’ü – songül korkmaz
14 Şubat’ı tahayyül etmemin bir önemi olmadığı şu günlerde kalemimi gönlüme çevirdim ve oturdum iki cihan serverini yazdım. Yirmi birinci yüzyıl aşklarında edebin taban ile tavan arasında gelgitler yaşamasından sanırım en iyi kararı verdim. Bazı konular ve kişiler vardır ki hiçbir dönem, hiçbir karalama eskitemez onları. Aşk gibi, sevda gibi, ölüm gibi, Nedim gibi, Bâki […]
AŞKTANDA ÜSTÜN AŞKIM ŞİİRİM ANADOLUM – remzi kokargül
Sonbaharın en gri günleri. Gökyüzü başka başka desenlerle kaplı. Gün batımı öyle rengârenk ki! kırmızı desem değil, mor desem değil, pembe hiç değil. Ufukların muhteşem manzarasını bir tek renge mahkum etmek istemiyorum. Ve o ışık saltanatı çağırıyor beni uzaktan. Gel diyor güllerin ülkesine. Sonbahar yağmurları değerken toprağın ateşli alnına düşüyorum yollara. Yollar ki bıkkın¸ yollar […]
Hala Ben Olmak İster Misin? – Elif Yavuz
Bir anlık ben olmak ister misin? Benim yerime geçmek , gördüklerimi görmek, duyduklarımı duymak , hayatımı iliklerin de hissetmek ister misin? Eğer cevabın evetse güzel bir hikayeye başlayamayız haberin olsun ,zaten doğrudürüst okuma da bilmem ben . Bizim köydeki mektebin sınıfları küçüktü o yüzden bütün köyün çocukları olarak sıkış tepiş otururduk sıralarda. Tahtayı görmek zaten […]
Kaybetmek …Keşkelerim – TUĞBA BAĞIRGAN
Kaybetmek! 3 heceli en uzun kelime… içinde hüzünden yenilgiye, kasvetten ayrılığa bin beter duygu barındırma hali… Benim sandığın o şeyin ; mesela aşkın, mesela başarının, mesela hafızanın, mesela geçmişinin ve hatta geleceğinin bazen parmaklarının arasından akıp gitme hali,su gibi,kum gibi… Hayatın ele avuca sığmayan akışkan hali… Kaybetmek! Tüm kişi zamirlerinde aynı hezimette çekilebilen yegane fiil. […]
BİR GARİP SERENAT – SELDA METE
Yaz tatilini geçirmek için gittiğimiz yazlığımızdaki odama, anlamsız ve değersiz bir yaz geçireceğime inandığımdan ötürü isteksizce yerleşmiştim. Haziran başında ailemle birlikte buraya gelir, etrafımızda yaşıtım birçok genç olmasına karşın hiç kimseyle arkadaşlık etmeden, üç ayımı burada geçirirdim. Zamanımın çoğunda evde müzik dinler ya da kitap okurdum. Geçtiğimiz yaz bir de gitara meraklanmıştım ki bu yaz […]
Lütfen Yardım Edin- B.Tolga YILMAZ
Uyanmak istemiyorum. Uyanıp yeni güne başlamak, günlük koşuşturmacalara kapılıp boğulmak istemiyorum. Kalkmaktan başka çarem yok. Kalkıp günlük alışkanlıklarımı yerine getireceğim kuşkusuz. Duş almak, işe gitmek, gelince evi toparlamak, geriye kalan kısa zamanda okuyabilmek işte her gün yaptıklarımız. Bunlar her insanın yaptığı ya da yapmak zorunda olduğu şeyler. Çoğu insan bu rutinleri severek yaptığını iddia ediyor. […]
Mış Gibi – Hatice Dökmen
“Her günbatımı güzeldir ama Bodrum’un günbatımı ayrı bir güzeldir,” derdi. İstanbul’un keşmekeşinden kaçıp kendini Gümüşlük’teki yeşille mavinin birleştiği yazlığına atalı yıllar olmuştu. Yakında yetmişli yaşları da mazide bırakacaktı ama beyaz tenindeki çocuksu gülüşleri, bol telveli kahve gözlerinden ışık saçan sıcacık bakışlarıyla yaşından çok daha genç görünürdü. Tiryakisi olduğu sigarayla alkol bile yüzündeki çizgilere çok değmemiş, […]
OTURAKALDI – Şaban Şimşek
Çocuklar, son günlerde eskisi gibi gelip gitmez oldular. “Osman’ım, Halil’im, Zeynep’im, Ayşe’m, Güldane’m…” Şalvarın anını kaldırdı ve uçkuruna soktu. “Öyle özledim ki sizleri… “ Bu kez çocukların yerini torunları almaya başladı, “Uğur’um, Betül’üm, Eylül’üm…” Geçen gün Osman bir telefon almış, “Bununla istediğin kişiyi ararsın ana.” demişti. Belli, kendisine bir “mağana” bulmuştu oğlan. Sorup soracağı kaç […]
Hayallerini Bırakma – Emrah Gök
… Belki de sadece gökyüzüne sığacak diye hayallerimizi uçurtmalara yazdık. Tertemiz ve kimsenin ulaşamayacağı göğe karşı, saf duyguların katıldığı hayallerin yazılı olduğu uçurtmaların ipine değil, hayallere sımsıkı tutunuyorduk en yükseğe çıkması için… Güneşin göz kamaştırıcı tüm güzelliğine rağmen bir saniye bile ayrılmıyordu gözler gökleri dolduran hayallerden. Küçücük ellerle yazılmış, inanç dolu küçücük hayallerin ne yazık […]
Sona Doğru – Emel Bayrak
Yorgun, tükenmiş vücuduna rağmen, ancak bilinci ve ağrıyan vücudu izin verirse gün ışığıyla uyanabiliyordu. Günlerdir gözünü karanlığa açıyordu bölük pörçük uykuların arasında. Uyandığında çok uykum var demeli insan başlayan güne, işe, güce inat, oysa gözünü açtığında ilk duyduğu vücudunun her yerinde, ruhunun derinliklerinde, günden güne onu tüketen acıydı. Sabah uyanıp kendini dinlediğinde insan, duyduğu neyse, […]
Son Yorumlar