ÖYKÜ 673
hırsızın hikayesi – haluk şahin
Bir zamanlar namı tüm dünyaya yayılmış bir hırsız tanımıştım. Bu hırsız işinde o denli ustaydı ki uğradığı her şehirde, o şehrin sakinleri kapılarını sıkı sıkıya kilitlerler, tüm değerli eşyalarını hırsızdan korumak için en güvenli yerleri olan yastıklarının altına saklarlardı. Fakat bu çabaları bile bile bizim hırsızı durdurmaya yetmezdi. Sabah yataklarından kalkan ev sahipleri uyku mahmurluklarını […]
RESSAMIN TABLOSU – Günay Aktürk
Yetenekli bir ressamdı adam. Yüzlerce tablo, sayısız ödül sahibiydi. Birazcık abartılı da olsa her yerde övgüyle bahsediliyordu. Hatta o kadar övülüyordu ki onun, Davinci’nin ruhunu taşıdığına inananlar bile vardı! Gelin görün ki gerçekte kimdi bu ressam, adı nedir, nerede yaşar, yüzü neye benzer bilen yoktu. Kimliğini saklamayı seçmişti kendince. Bu yüzden hayranları ona, hayalet anlamına […]
AŞK ÇEMBERİ – GALİP ÖNLÜ
Caddenin efsunlu yollarında dolaşırken gözüm ona ilişti. Ayaküstü lafladık. Çok değişmişti. Eskiden kapalı olan saçlarını şimdi açıktı. Garip bir renge boyamıştı, rengini çıkaramadım. Tırnakları uzun ve ojeliydi. Yüzü, sürdüğü boyalar sebebiyle adeta ay parçasını andırıyordu. Onu bir parka davet ettim. Gülümseyerek kabul etti. İçimde garip, anlatılmaz bir kıpırtı oluştu o an. Parka gittik. Dönme dolaba, […]
AYRILIK ACISI VE TÜRKÜLERİMİZ – FATMA GÜL
Türkülerimiz ne güzel anlatır ayrılığı ve ayrılığın acısını…“Ayrılık tan zor belleme ölümü,gormeyince sezilmiyor Mihriban!” ifadesi bizlere ayrılığın çok zor olduğunu, ölümün bile unutulabileceğini; ancak ayrılık acısının kolay kolay geçmediğini anlatır. Sevdiğimiz birinden ayrıldıgımızda içimizde hissettiğimiz yangınları düşünsenize! ölüm her ne kadar bir ayrılık Olsada, acısı pek uzun sürmez Ayrılık ise kişinin tamamen kendi iradesine bağlıdır. […]
Mithat Önal – KAYBETTİK
Ranzaya bağdaş kurdu mahkum, elindeki tesbihin tanelerini saydı. Bir kez daha… Bir daha… Hep otuz üç çıkıyordu. “Ne artıyor ne azalıyor” dedi, gözlerini kısarak. Kimsenin duymasını istemez gibiydi. Kıvırcık saçlı karşısında durdu. Gülümsedi. Dişlerinin sarılığını dudakları kapatmıyordu. Göz kapaklarını yukarı doğru kaldırdı “Vakit yaklaşıyor” diye fısıldadı sağ tarafında duran gözleri kanlanmış, çilli yüzlü adama. Adam […]
özgürlük yağmur kokar- Ayça Kurtuluş
Yağmurda ıslanan su damlaları… şimşekler güneş olup aydınlatırken ve hava kara bulutları battaniye etmişken… gözlerimi kapatım sırılsıklam kaldım boş sokakta. Tek bir çıt duymadım ve belkide duymak istemediğimdendi. Kediler kaçışmış, çöpler toplanmış ve saat sorsan inan bilmiyorum. Vücuduma değen yağmur damlalarıyla sönmeden üç dört dakika önceydi. Seni sevdim. Seni de… ve seni de. Hayatı sevdim, […]
Yalnız Adam – Cennet Güvenç
Pat diye gözlerini açtı genç adam. Uyku ile uyanıklık arası da değildi bu sefer. Basbayağı uyanmıştı kendini dinç hissediyor, enerji dolu yepyeni bir sabaha uyandığını biliyordu. Ama kalkmak istemiyordu yatağından. Çünkü öylesine yalnızdı ki, uyanınca ne yapacağını bilmiyor, sadece zamanın bir şekilde geçmesini istediği için yatakta kalarak vakit mi öldürsem diye gözlerini tavana dikip zamanın […]
Rüyaları Ondan Kaçan Adam – Gupse Nur Aydın
Kendine saygı diye duyduğu palavralar uzun zaman önce üstündeki paçavralar kendini kötü hissetmesin diye belki de paramparça olmuş. Şimdi sokakta yürürken çarpıştığı insanların yüzüne ettiği okkalı küfürleri kendine etmeye bile yüzü yokmuş. Neydi geçmişinde yaşanmış da içinde bu kadar kalmış, sonra da içinde bundan başka bir şeye yer bırakmamış; büyümüş, büyümüş. Büyümüş de adamı kemirerek […]
BİR YILDÖNÜMÜ HİKÂYESİ -Didem Sayat
Gelmedin. Bekledim. Saatler geçti.. Masam sessiz, boş tabaklara takılı kaldı gözlerim. Garson uğradı birkaç kez. Alaycı bakışları kenetlendi yüzüme önce, sonra hüzne döndü gözleri. Bekledim. İnsanlar geldiler, gittiler. Kadınlar, erkekler. Evli olanlar, bizim gibi sevgililer, öfkeyle birbirlerine bakanlar, bıkkınlar, oradayken yalnızlar, aşk kokanlar…Arkadaşlar, dostlar, akrabalar… Cebimdeki hediyeye çıkarıp baktım defalarca. Sana layık mı diye çok […]
LAHN – İlayda Zengin
Neredeyse kendisinden bile büyük çantasıyla şakaklarından ter süzüle süzüle eve yürüyordu.Sırtında o çantayı taşımanın ne büyük eziyet olduğu umrunda değilmişçesine hızlı hızlıydı adımları.Hem zaten ne ödev yaptığı vardı,ne de hamal gibi taşıdığı kitaplardan birini okumuştu.Gerçi öğretmenlerin bir haftalık ödevi bir günde istemeleri gibi anlamsızca davranışları varken haksız da sayılmazdı. Tozlu okul yolunun iki tarafı da […]
BEYAZ ADALET – erdem özçelik
Ne olduğunu anlamadan saldırmışlardı üstüne. Bir anda yumrukların hedefi olmuştu. Hepsi birbiri ardı sıra inmişti yüzüne, gözüne. Ve aldığı darbelerle yerde buldu kendini. Gözleri kararıp kendinden geçmeye başladığındaysa çevredekiler ve güvenlik görevlileri yetişti. Genç doktor, fazlasıyla kötüydü. Her yanı dayanılmaz acılar içindeydi. Bütün bedeni darmadağın olmuştu. Kötü dayak yemişti. Başı feci halde ağrıyor, canı yanıyordu. […]
Pervaz kıyısı yaşam – fatma şahin
Pencere kenarında oturan tüm kadınlar gibi ağırlaşmıştı gözbebekleri. Onlarca suret ve sayısız şehir yorgunluğu taşıyan plakalar geçirmişti içinden. Kolay değildi. Esmer kadın yorgundu bu pencere kenarı bekleyişinden ama başka türlüsünü de bilmediğinden bekliyordu. Ne yapsındı? Ona göre değildi ki sonunu bilmediği yollara kendini bırakıp yürümek. O, pencere kenarından seyrederdi hayatı. — Esmer kadın bir gün […]
İŞARET – nihat karakas
Umutsuzca bekliyorum, mezarıma haftalardır tek bir kişi dahi ziyaret etmedi. Bedenimin her geçen gün çürüdüğünü hissediyorum, yavaş yavaş toprağın ağırlığı tüm varlığımı kendi içine hapsediyor. Tam bu sinir bozucu sessizliğin, sonsuza kadar süreceğini düşünürken hiç beklemediğim bir şey oluyor. Bazı sesler duyuyorum. Yüksek sesle konuşan iki adam kahkahalarla gülüyor. Ne olduğunu bilmiyorum ama tuhaf bir […]
Son Yorumlar