ÖYKÜ 673
HAYAL DÜNYASINDA BİR ŞİİR – BERK BOZBEL & AYTAÇ DOĞAN
Hayatınızda hiç yapabileceğinize inanmadığınız şeyler için cebelleştiniz mi ? Size İstanbul’un eski semtlerinde Kocamustafapaşa’da yaşayan iki kardeşin hayatından bir nükte paylaşmak istiyorum. Sait ve Orhan’ın iki hafta içerisinde vermiş oldukları bu mücadeleye siz bile inanamayacaksınız ama insanın bir yaşama gayesi olduğu zaman Mecnun gibi çölleri aşabileceğine Ferhat gibi dağları delebileceğini siz de biliyorsunuz. O zaman […]
BAS – Berkay Daçe
“[…] Bu beni kötü biri yapar mı bilmiyorum ama işimden nefret ediyorum. İçinde yaşadığım ülkenin insanlarından da, her gün okuduğum haberlerden de, soluduğum kükürtlü havadan da, şehri birkaç milyon insanla paylaşıp bu kadar yalnız olmaktan da çok sıkıldım. Ailemi seviyorum ama bana benim dışımda çok az kişi haricinde ve fakat ailem dâhil olmak üzere tüm […]
BİR ŞİRKET KOMEDİSİ -Çağdaş TURAN
Büyük şirketlerin, kurumsal firmaların, hem personeli motive etmek, hem medyaya ne kadar düşünceli olduklarını göstermek, hem de sağa sola, çokça da rakiplerine caka satmak amacıyla bütün çalışanlarının katıldığı organizasyonlar düzenlemesi adettendir. Böylesi gecelerde, sırf görüntüde olsa bile, astlarla üstler birbirlerine karışır, yan yana oturur, sohbet edip yemek yer. Yoksa benim gibi üniversiteden yeni mezun olmuş, […]
DELİNİN GÜNCESİ – şahin küçüksüslü
KEŞKE Yağmur, tufana ramak kala dönmüş, keyif atıştırmaları niyetine çiseliyordu. İş hanından çıktım. Daha ilk adımımı atmıştım ki mutedilin ortasına, şekilsiz parke taşının ıslak ve yersiz öpücüğüyle, yeni temizlettiğim pantolonuma attığı imza ile göz göze geldim. Hımmm bu kez soyut bir çalışma diye geçirdim içimden. Picasso’ya öykünüyor pezevenk. Ben pantolonumdaki picasso ile halleşirken, bir çift […]
MÜZEYYEN – Sülbiye Yıldırım
Gök gürültüsü ve arkasından çakan şimşekle sanki kıyamet kopuyor, gökyüzü yere iniyor sanırdınız. Böylesi zamanlarda Müzeyyen’in çocukluğundan bu yana yenemediği korkusu depreşir, yalnızlığını ve yoksunluğunu derinden hissederdi. İçerden yün battaniyesini aldı, pencerenin yanındaki koltuğuna oturdu. Kendisi gibi gök gürültüsünden korkan Pisagor saklandığı yerden ok gibi fırlayıp bacaklarına örttüğü battaniyenin altına girdi, insanı sakinleştiren mırıltılarıyla kucağına […]
ALDATMAK – Özgür Karakaya
İnsanlık tarihinin en eski çağlarından beri güncelliğini kaybetmemiştir. İnsanlar üzerinde yarattığı etkilerden dolayı da tartışılan bir konudur. Bağlanma sorununu da beraberinde getirmektedir.Ataerkil toplumlarda kadını elde etmek erkek için kendini kanıtlama ve bir güç olarak algılanmaktadır. Başka biriyle birlikte olduğunu sevgilini, eşini, kocana haberdar etmemek olarak açıklanmaktadır aldatmak. Gözden düşüren, sevgi azaltıcı ve kişiyi de sıradanlaştıran […]
Cahilin Zekâsı – Selim BAKİ
Gözlerini duvarda asılı tabloya dikmiş, dakikalardır seyrediyordu. Görmek istediğini göremediğinden mi yoksa görmek için bir şeyler aradığından mı bilinmez, sürekli kafasını sallıyordu. — “Kırmızı ve siyahın yoğunlukta olduğu insan motifleri, tabloda bir bacayı andırır şekilde verilmiş galiba. Yok, baca değil, ağaç gibi sanki. Yanan bir ağaç galiba, üstünde dumanı da var. Düşündü bir daha. Yok, […]
BÜYÜ’DÜM – nazlı özlemiş
Altıncı yaşımı hatırlıyorum. ‘Büyüdün Efsun’ diyordu annem. Diyordu ve çekip gidiyordu işe. Bir kap yemek koymak için önüme. Altıncı yaşımın saflığından olsa gerek önüme bir kap yemek koyan herkesi annem sanıyordum. Ve anneler ölmez diye biliyordum. Öldü annem. Babamı hiç tanımadığımdan olacak, babasızsın deyip tutup kolumdan yetimhaneye ittiler beni. ‘Yetim’ ne demek bilmeden o hücrenin […]
ÖBÜR DÜNYADAN GELEN MEKTUP – Ümit Evran
Son hastama bakmış, yemeğe çıkmaya hazırlanıyordum. Kapı açıldı, genç bir hanım içeri girdi. Hasta olmadığını, beni özel bir nedenle ziyaret ettiğini söyledi. Meraklanmıştım. Elimle oturmasını işaret ettim, ilgilenmedi. Yaşını kestirmek zordu. Makyajsızdı, temiz ama iddiasız bir giyim tarzı vardı. Yüzündeki ifade oldukça donuktu. Titrek bir sesle konuşmaya başladı: “Sizi rahatsız ediyorum ama size iletmem gereken […]
Çay Döküm İçer Misiniz? – Cennet Güvenç
Bu garip insanlar hep mi beni buluyor yoksa ben mi bu garip insanları fark ediyorum bilmiyorum. Ama işte ben hep bir şekilde oldukça sıradaşı bu insanlarla tanışmayı başarabiliyorum. Ya da bir uğursuzluk, bir lanet var üzerimde buna daha çok inanabilirim, olayların hep benim başıma gelmesini de başka türlü açıklayamıyorum. Tıpkı birazdan size anlatacağım bu garip […]
Muhallebi kokan kadın – Fatma ŞAHİN
Saat 03:25 Henüz uyku tutmamış, umutlarını kadehlere saklayanların demlendiği; ya da benim gibi uykunun korunaklı kucağına sığınanların binbir zahmetle, çişe kalktıkları saat. Ben de içtiğim çaya savurduğum paslı küfürlerle yatağımdan çıkıyorum. Tam o sıkıntıdan kurtuldum derken, öyle bi sigara içesim geliyor ki, bir de içtiğim sigara küfrediyorum. Kafamı yukarı kaldırıyorum sigaramı yakarken; berrak gökyüzü sigara, […]
SES – Burçin Tolga Yılmaz
Acılarım dinmeden önce duyduğum ses biraz önceki adamdan geliyor. “Ölüyor …” Benimle yüzmeyi seviyorlarmış. Birçoğu da terapi yapıyormuş benimle. Ne güzel! Benim ne düşündüğümü önemseyen yok. Haftada bir gün onlarca insan izliyor beni. Bir kadın ve bir adam dans edip yüzüyorlar yanımda. Onlar gibi yüzmemi, dans etmemi istiyorlar bu havuzun içinde. Japonya’dan getirdiler beni. En […]
YARIN YENİ BİR GÜNDÜR -DİDEM SAYAT
‘‘ Nasıl geçti, söylesene? ’’ Melike’nin tiz sesi Zeynep’in kulağını tırmaladı. Heyecanla ondan gelecek haberi bekliyordu. ‘‘ Eh işte, dedi umutsuzca. Yine söylenen aynı şeyler..’’ ‘‘ Yani, biz sizi ararız değil mi? ’’ Ve ardından uzun bir hımmm çekti Melike. İçinde pek çok şeyi barındıran bir hımmm oldu bu. Zeynep susuyordu. ‘‘ Alo, hey orada […]
Son Yorumlar