Kelimelerin Sahnesi-Onur Belli
Sahneye atıldı mı bir kez adımlar Durmak bilmeden akar Kelimelerin çamuru sokaklar boyunca Anlamsızlaştıkça anlamsızlaşır Düşünceler Vurur sığ sulara Ne de olsa sahnedesin Bak keyfine Anlat varlığını hece hece Asıl sahnenin dışındakiler Kuytu köşe dergilerinde yatar Her birinde belki bir Tanpınar’ın ruhu Beslenir yaşlardan uzatır dallarını Bırakır damlalarını Yeni tazecik yapraklara Boş ver sen bunları […]
Ahmet’in ekmek kavgası- Serdal Göçmen
Dört yıldır görmediği köyüne uzaktan baktı. Köyün köpekleri kokusunu almış uzaktan havlıyorlardı. Askerden yeni gelmişti. Hasta anası askerdeyken ölmüştü. Babasını altı yaşında kaybetmişti. O zamanlar askerlik dört seneydi. Köye varır varmaz dosdoğru muhtarın geniş bahçeli evine gitti. Muhtara; anasından, babasından miras kalan tarlayı, evi en kısa zamanda satmasını istedi. Buralarda kalmak istemiyordu. Buralarda duramıyordu. Buralardan […]
Popüler Kültür ve Çelişkileri Üzerine – Tamer Uysal
Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe 1950’li yıllardan bu yana başlıbaşına bir başlık, bir alan olarak ele alınmaya başlayan popüler kültür terimi 1980’lerden bu yana egemen kuramcılar tarafından kitle kültürünün yerine kullanılıyor. Teknolojiye hakim sermayenin yeni medya olarak adlandırdığımız interaktif iletişim kanalları da yüzyılın […]
Bahçede Kırık Testi – Aziz Nayir
O zamandan beridir kırık aynalı oda bana bakan benler nereye baksam kapıların ardında bir kirli dünya kapattım perdelerini yüreğin gözlerinden vurulmuş mardin güvercinleri sustum, en çok sessizliğimden ürktüm .. ve şimdi, beş yıl sonra işte bugün yine bir aralık sonu -puslu ayaz sokaklar çıplak ayaklarımla durdum karşında inanmak istedim dokundum bir daha, bir daha işte […]
Ey insan!… – Funda Aynur Bayraktar
Ey insan!… Bilmez misin ki!…El açıp yalvardığında kırarsın ışığını! …İstediğin nedir sende olmayan mı?…Kimdir yakardığın senden bir başkası mı?“Oku” diyen kim sana?…”OL” deyince olduran kim?… Peki… “Ben sana şah damarımdan yakınım” diyen?…Hepsi “sensin!… Sende sen olan…Varlığın sonsuz… Sen yaratmak için yaşamda olan…Hakikate er ki Hakiki olsun kelamın!… Yarat ve yaşat! Hakkını ver yaşamın…Bu beden ilim sana!.. Aç ve oku…Okuduğun kalbinin […]
50.Sayı
50.Sayımızı okumak için tıklayınız. 2020 yılının hepimize mutluluk, sağlık, barış ve bol para getirmesi temenni ederiz… Yeni yılın ilk sayısını keyifle okumanız dileğiyle.. Şub 3, 2020KİRPİ EDİTÖR
Kalkan Balığı – Murat Gökhan Gökdemir
Akşama nikâha yetişmeliyim. Öğlen sonrası ikindi pazarında büyük, yağlı ama yarım bir kalkan nasip olmak bilmiyor fileme. Denk gelmiş ama zorlamasan gireceği yok. Yüz lira üzerine aldığım beş lira ile roka almak belki mümkün olacak. Roka fiyatlarından haberim olmasa da, el kafa yordamıyla, aralık bu aralık olsa gerek diye düşünüyorum, aslında söylenecek şey değil. Ancak, […]
Acı ve Ağırlık – Kerime Ural Cengiz
İki hafta olmuştu. Tam iki haftadır çekinerek geliyor ayaklarım bu eve. Sabah çıkıp akşam geliyorum. Utanarak yediğim akşam yemeğinden sonra ses etmeden geçiyorum küçük odama. Yatak altımdan kayıyormuş gibi. Tavana bakıyor gözlerim, dalıyorum. Tavanlarda insanı oyalayan bir şeyler olmalı! Yoksa acılarını daha yoğun hissediyor . İçim daralıyor.Yüreğimi sökseler yerinden daha az acır. Yok! Yok artık […]
İyilik Buradan Geçer Mi? -Salih Sezen
No 1: Bizim sokaktan iyilik geçer Çoğunlukla sarhoştur Şu evler azıcık sallanmasalar ne iyi olur Ayakkabısının sağı da çürük dişine vurur Duru sesini üç tekerli arabasında öne oturtur Çok para etmeyen metal cenazeler birbirine döner sırtını İbrahim amca diyelim adına bazan havaya kızar bazan olmayan çocuğu yerine Arabasından ayırmadığı süsler sobasını sever O giderken karşıdan […]
Acının Yelkovanı – Volkan Bağçeci
Bazı çocukları zaman değil acı büyütürdü. Acının akrebi yüreklerini zehirler, acının yelkovanı zamana karşı kılıç kuşanırdı. Bu yüzden çocuklaşırdı yaşlanınca bazı insanlar. Yaşanmasına izin verilmeyen yıllara sitemiydi bu biyolojik bedenimizin, zihinimizin ve belki de ruhumuzun. Çocuk olmak kusursuz insan olarak doğduğumuz, büyüdükçe toplumca hayvanlaştırıldığımız kimimizin, ve yine yaşlandıkça çocuklaşmak bir hediyesi değil miydi bizlere tanrının? […]
İvan İlyiç’in Ölümü – Serhat Çakın
İvan İlyiç’in Ölümü, gerçekçi akıma mensup Ünlü Rus Yazarı Lev Nikolayeviç Tolstoy’un eserlerinden biridir. Eser kısa olmasına rağmen akıcı, sürükleyici bir dille yazılmış, okuyucuyu güçlü bir biçimde etkileyen hikâyeye benzeyen bir yapıttır. Eserin bir diğer özelliği de sonuç kısmının romana girerken, romanın başında verilmesi, romanın diğer bölümlerinin ise bundan sonra geriye dönülerek anlatılmasıdır. Romanda, 19,yüzyıl […]
İçinizden Biri – Songül Akyıldız
Tanırsınız beni Bu evrende Nefes alan zerreyim Ne vefasızım Ne kâf dağında Gezerim Kalbim de fikrim de Aynı dili konuşur Ne hırsım oldu ne Menfaatlerim Aynı yürekle baktım Her ademe Öyle ki; Çok şey öğrendim Hem de çok Boyumdan fazlası Arşın arşın Sindiremediklerim Oldu mu Hem de çok Gıyabımda hüküm Verenler oldu mu Bir düzine […]
Kaldırımdaki Kadın – Kerime Ural Cengiz
Zeynep, bahçedeki işlerini bitirdikten sonra salona geçti. Çocuklar okulda eşi de bahçede meyvelere su veriyordu. Memnun bir gülümseme geçti yüzünden çok şükür sebzeler meyveler iyi ürün vermişti. Bu yıl ellerine para geçecekti. Sıkıntılı günleri atlatmışlardı. Kocasıyla el ele verip bu harap evi ve bahçeyi adam etmişler. Çok yorulsalar da bir şey olmaz dinlenince geçer, Allah […]
Son Yorumlar