SURİYE -SELMA AKYÜZ
Viran oldu koca şehirler Suriye de yükseldi sesler Yangınlar yandı evlerde Ocaklar söndü Suriye ‘de Kan kokar oldu topraklar Halepli Suriyeli Mısırlı Ağlar duyan olmaz Evlerde vicdan kalmaz Gökten yağmur beklerken Gökyüzünden kurşunlar Yağmur gibi yağdı canlara Nerelisin sen bilemedim Kan vicdan ahlak iman Hangi dilde hangi ırkta Senin olmadığını anlayamadık Şeytan meleğini geçtiniz Ey […]
Belki Bir Gün – Berfin Durmuş
Belki bir gün gideriz yüreğim , farkında olmadan üstlendiğimiz sorumlulukları sırtlanmadan omuzlarımıza , ne dersin ? Var mısın bu şehrin kilitli kapısının anahtarını birlikte bulup çıkarmaya , ömrümü bir mahkum gibi dört duvarlarda hapis geçirmekten yana değilim bilirsin.Bırakıp gitmek fikri bu şehri , yüreğime her seferinde aynı sızıyı düşürse de gitmeliyiz yüreğim , çünkü sokakları […]
GÜL – AZİZ NAYIR
çölden geçilmez oldu bir kuraklık mevsimi ki geldi gitmez saçlarım yok, şu kırışık ten benim gittikçe aslına benziyor suretler kurumuş dudaklarım çatladıkça artık susuz da olur gece biter gün başlar cehennem böyle incinir ellerim kana dokunmayı düşledikçe çatladı çatlayacak karanlık çatladı çatlayacak kararmış bir bakır sini taşta bir patırtı sana söyleyeceklerim var, avlunun duldasına gel […]
BİR HOBİ OLARAK BALIKÇILIK -Serhat Baris Ozhan
Sandalyemi, oturunca ayaklarım denizin üzerinde sallanacak şekilde, boğaza sıfırlayarak koydum kaldırıma. Hep öyle yapıyorum. Otururken ayaklarımı boşlukta ileri geri sallamak çocuksu bir özgürlük ve hafiflik hissi veriyor. Oltamı suya atmadan önce geriye yaslanıyorum, gözlerimi kapatıyorum. Gözlerden nefret ediyorum, diğer duyu organlarını bastırıp daha iyi çalışmalarını engelliyorlar. Bir düşünün, sonradan kör olan bir insanın diğer […]
Çocuk Cumhuriyeti-Selçuk KESER
Türkiye Büyük Millet Meclis’imiz 1927 yılından 1981 yılına kadar gelenek haline getirdiği 23 Nisan Çocuk bayramı; Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. Yılı anısına UNESCO’nun oy birliği ile Atatürk yılı olarak kabul ettiği 1981 yılında; Bülent Ulusu hükümeti Türkiye Büyük Millet Meclis’ini çocuklara emanet ederek bu bayramın adının başına “Ulusal Egemenlik” kavramını eklemiştir. Egemenliğin […]
ÖLÜMLÜ GÖZLERİMDEKİ MAZİ-MUHAMMED SIDDIK ASLAN
Sonbahar da kalmış dualar, Umutlar üstünde bombalar, Yalnız ölüm selam verir, Kalbindeki tüm korkular! Nerde bu mavi bulutlar ? Gölgesinde dinlendiğim ağaçlar, Bana söylenen hikaye, şarkılar. Saçlarımı hafifçe okşayan rüzgar. Ne güzeldiniz caddeler, sokaklar! Bahçelerden sarkan meyveli ağaçlar, Saklambaç oynayan çocuklar. Öten rengarenk kuşlar.. Bir yanımdı cennet , şimdi de cehennem Duvar diplerine […]
HAYATIN KIRINTILARI- SELVER KARACA
Pişmanlıklarım gözümden akıyor tek tek..Yalnızlığımı hissettirmeyen insanı, en zor anımda yanımda olan insanı kaybetmek üzereyim.Onun sevgisini ,onun güvenini belki de kaybettim haberim yok şu an. tek kelimelik bir deprem yaşıyor yüreğim.Üzerime geçmiş hayatımın kırıntıları sinmiş besbelli.Yılların getirdiği […]
SOSYAL MEDYA, EDEBİYAT ve PASKALYA TAVŞANI – Söyleşi – Berat Onur Sakarya
İnternet çağında sosyal medya, hiç şüphesiz dünyada edebiyat olmak üzere tüm sanat dallarını icra eden sanatçılar için bir vazgeçilmez oldu. Öyle ki genç sanatçılar ilk ürünlerine ilk hayranlarını sosyal medya aracılığı ile buluyor, ilk eleştirilerini sosyal medya aracılığı ile alıyor; kısacası sosyal medya ile şekilleniyor, evriliyor ve gelişiyor. Bir yerlere gelmiş, daha […]
ADIN-AYŞE N. ŞIK
Anmam, Almam adını ağzıma Adındaki her harf dayanır sırayla dudaklarıma Isırırım dudaklarımı, söylemem. Kalbimin tokmaklarına yüklenirler Dinlemem. Tüm eczaneler, kaportacılar Marketler hatta manifaturacılar İş birliği yapmış zaten; Her yerde senin adın! Bazen direnemem yıkılırım. Önce gözlerimle görürüm Sağır olduğun kalbimle duyar Sonra iki ah’ın ortasına koyar Dudaklarımdan atarım. Semaya yükselen adın gözlerimi […]
BIRAKMAZ SERAP GÖRMEYE BİLE RÜZGAR -SEMİH BİLGİÇ
efsaneye uygun yaşamlar bilirim keskin kılıçlarla oynanan oyunlar bakışlar korkutur çoğu irkilirim yürek alışır sonunda karşıysa neye çölde sürer kimi öyküler izlerim kum tepecikleri aşılması gereken bir bir akbabalardır leş üstünde gezinenler herkesin bir görevi var öylesi derim yorgun yaşamlar bir yerde son bulacaklar bir vahaya yaklaşınca biraz dinlenirim hafif bir esintiyle kendime gelirim bırakmaz […]
Kısa Sarhoşluk -Hatice Dökm
en Otelin servis asansöründen beşinci katta iniyor. Meyve tabağı, çerez kasesi, viski bardağı ve buz kovasını dökmemek için elindeki tepsiyi itinayla sıkılıyor. Katlara yaptığı ilk servis değil ama şefinin, “Aman ha! Dikkat et. İyi müşterimizdir,” demesi biraz tedirgin ediyor onu. Gün boyu restoran ve havuz başı masaları arasında dört dönerken yorgun düşen dizleri ağrıyor. […]
ALIŞKANLIKLAR ŞEHRİNDE- Sibel UĞURLU
Herkes yaşamı seçer sözde, Mutsuzluk krallığında, Alışkanlıklar şehrinde, Yavaş ve sessiz ölür bazıları Kabullenilişlerinin pençesinde Gün batarken dağların ardında Yaşlı kartal kırk yaşında inzivada… Sert, kalın, kartlık varken her bir yanında; Yeniden doğuşla, ölüm arasında, Arafta! Efsaneye göre, Seçerse yaşamı; Kayalara vura vura kıracak, Göğsüne batan gagasını, Söküp yolacak kartlaşan tüylerini ve […]
Amân -Seyhan Kara
Her hayırdaki şerri görmeye başladığında anlam kazanıyor gökyüzündeki her bir yıldız. Görmeye başladığında her hayırdaki o şerri. Her bir yıldız. Aslında yalnızca hidrojen ve helyumdan oluşan bir plazma küresi olan her bir yıldız. Güneş ışığı etkisi altında kalmadığında görünebilen, sahtekâr ve niteliksiz her bir yıldız. Gündüz oldu mu bir tane bul. Sıkıysa bir tane bul! […]
Son Yorumlar