TABAKTA HİPOKAMPUS -merve balcıoğlu
Farklıydık, Aynıydık, Yaşıyorduk! Her şeyin mümkün olduğu bir dünya hayalleri arasında, her yerde, sayısız canlı beden yeni tomurcuklarını toprağa şenliklerle döküyor ve mucizevi sergilenişlerini, içlerinden aldıkları ilhamla izliyorlardı. Doğa ne kadar da cömert yaklaşıyordu onca orantısı bozuk güce hatta bazen gücü olmayana karşı. Öğleni yeni atlattığım bu saatlerde henüz huzurla bahçe işlerine […]
Bastırılmış Benlikler: Hitchcock’un Ölüm Kararı -Taflan Deniz
“Sarışınlar çok iyi kurban olurlar. Kanlı ayak izlerini gösteren bakir kar gibiler.”Alfred Hitchcock “Ben tür yönetmeniyim. Sindrella’yı film yapsam, insanlar at arabasında ceset ararlar.” Alfred Hitchcock Cinayet ve gerilim türlerinin kült yönetmeni Alfred Hitchcock, ‘Gerilim Ustası’ (Master of Suspence) lakabını kazanma yolunda birçok farklı temayı filmlerinde işledi. Ele aldığı hikâyeler ne kadar çeşitli olursa olsun; […]
MERHEM -Elif Yavuz
Niye sürekli aşk şarkıları dinliyoruz? Neden bu insanlar hep acı çekiyorlar? Bu sanatçılar bu şarkıları nasıl bizmişler gibi hissettirerek söylüyorlar , nasıl her seferinde bizi anlatıyorlarmış gibi geliyor? Neden aklımızdakini kağıda döküyor bu besteler? Müziğin nasıl büyülü bir etkisi var ki her ritim darbesinde bir gözyaşı ,ani bir kalp ağrısı,derin bir nefes, bir tebessüm ya […]
SESSİZLİK İHTİLALİ – Erçağ Akarca
Gözler derinliklerde bulmuştu bir yolunu kapkara gecelerde gezinirken viranda […]
KIYAMETE GÖÇ EDEN RUHLAR-muammer gündüz
I Var oldum, kıyamete göç eden ruhlarla beraber Devrim olmadı içinde nefes aldığım cemiyetin Kuş sürüleri, sual edenler ve gökyüzü Sahip çıktı günahlarıma boyun eğenler Kadın sürme çekti geçmişine Hafızamdan hafızlar haram kıldı okunmayı Ne menem bir şeydir ki bu? Kader dedikleri çıkmazın içinde buldum kendimi Olmaz, olamaz cennette gün yüzü Cehenneme katılacak […]
Hayat Sokakta Oynansa da Tavanda Yaşanır – Efe Nazım Arslançelik
Ne çok şey anlatıyordu tavan, gelmişini geçmişini yüzüne vuruyordu. Kimi zaman seviştiğimiz geceleri izliyor kimi zaman kavgalarımıza şahit oluyordu. İlk kez sensiz bakıyordum. Tavana ilk kez inciniyor vuslat ve siyahın tonlarında beyazı arıyordum. Duvarların ayıbını resimlerle kapatıyorduk. Söyleyin bana tavanın ayıbını hangi resim örter, geçmişin lekelerini hangi kadın öper, Annem öperdi. Bazı yaralar öpünce […]
Hep Yokluğa -Kübra Yağız
Yazılmamış hikayelerin izdüşümü Sıradan günlerin diğer günlerden alacağı var, diğer günlerimden biriymiş o gün de. Sabah uyandığımda saat sekizdi, odamın penceresini açtım, içeriye dolan soğuk rüzgar içimi ürpertince camı geri ittim. Geri kapatmadan banyoya gittim, yüzümü buz gibi suyla yıkayıp aynadaki uyku yorgunu yüzüme baktım, yıpranmayı ve yaşadıklarımı göz önünde bulundurursak fena […]
HUNTINGTON – Semiha Civirci
Yine soğuk bir gündü , belki havanın sıcaklığını tenimde hissedebiliyordum fakat kalbimde kopan fırtınalar bedenimi esir alıyor, hiç bir sıcağa yenilmiyordu . Üzerime gelen duvarlardaki keskin rutubet kokusu ciğerlerime işlerken kararmaya yüz tutmuş bir bez parçasıyla pencerenin kenarından giren rüzgar ve o garip uğultusunun önünü kapattım . Bu uğultu kimileri için ürkütücü bile sayılabilirdi […]
Eminim – Sumru YILDIRGI
En çok anlattıklarıyla susardı huysuz gecelerde Bazen de sesi arşa değerdi sustuklarıyla Anlayamazdım o sebepsiz ciddiyetini Ama en çok o hallerini severdim Sebebini bilemezdim Kör kötülüklerden sakınırdı kendisini Balkondaki ahşap saksıların dili olsaydı Anlatırlardı size Eminim Yorulduğuna bakmadan koşardı sahil boyu Kuru elleri bile o an acırdı ona Kör kuyulardaki sessizliği yüzüne maske taksa […]
MEKTUP TERAPİSİ (LÜTFEN YARDIM EDİN) – B. TOLGA YILMAZ
Sevgili Ender, Öncelikle gönderdiğin mektup (gerçi sen elektronik posta gönderdin; ama bu yazıda gönderdiğin şeye mektup diyeceğim; zira elektronik posta kulağa pek hoş gelmiyor doğrusu) için zannediyorum ki sana teşekkür etmem gerekiyor. Eğer bu seni mutlu edecekse teşekkür ederim. Psikolojiye emek vermiş bunca hocanı ve arkadaşını seçmeyip beni seçmen şahsımı oldukça memnun etti! Her […]
ÇOCUKLUĞUM -Uğur DEMİRCAN
Kıpkırmızı toprağa düşen iri yağmur damlalarından mütevellit, Nevzat Bey tepesindeki çam ağaçlarının diplerinden yükselen çemenli toprak kokusu, benim ilk ve tek bağımlılığımdı. Çocukluğumun resmi tarihi, sıcak bir kovboy filmi pazarında başlamışsa da bana göre tam olarak, yaz akşamüstlerinin ani bastıran yağmurlarının serinliğinde, ellerini açıp ‘ver allahım ver’ nidalarıyla semazen misali dönen çocuklardan biri […]
Kıyıya Vuran Mucize – emre akdoğan
İnsan bir mucize arıyor Tanrım Yoksa sabah sabah kim kalkıp boyar gökyüzünü maviye Bir çocuğun rüyalarını hangi yönetmen çekebilir? Leyleklerin cebinde pusula mı var? Aslan ceylan kovalamakta Ceylan aslandan kaçmakta Her canlı vazifeli memur gibi Verilmiş görevi yapmakta Ya insan? İnsan niye hep kendi kuyruğuna basar Sonsuzluk acı versede Sahil kenarında biri […]
UMUTLU YARINLAR – La edri
Koydum önüme üzüntülerimi, Bir kadehte onlara… Her biri için bir şarkı, Şimdi bir kadeh daha. Şimdi seninle konuşma zamanı, Çünkü bu sofrada iki kişi vardı İçi boş olan ben, Yüreğimde kördüğümle bagli sen. Gitmem bu sevdadan baska diyarlara, Benim yurdum senin iki dudaginin arasinda. Kokunu içime çektiğimde vururdu güneş dalgalı İstanbul sularına. Gittiğinde anladım ne […]
Son Yorumlar