Olacak Şey Miydi? – Cennet Güvenç
Olacak Şey Miydi? Genç kadın, bir bahar sabahı, kuşların cıvıl cıvıl sesini duyarak yepyeni bir güne uyandı. Kuşların sesini dinlemeyi oldum olası çok seviyordu. Bu öylesine tanıdığı bildiği bir ses ki, kuşlar ona adeta her sabah “günaydın” diyordu. Kuşdili bilse hani emin olacaktı; ona günaydın dediklerine. Genç kadın penceresini açarak mis gibi bahar sabahını içine […]
Tentürdiyot – Lütfiye Roza Küçük
1. Yaramı sarmaya çalışma, Eğilip sarmaya çalışırken belki de senin yaran kanar. 2. Muaf : Pirüpak Onca kan var yüzünde, dudaklarına oturmuş kan pıhtıları, bulaşmış dişlerine, Saçlarından gözlerine damlayan ter taneleri, Bileklerinde bir zincirin keskin soğuğu, Yırtılmış bir gömlek, kim bilir kaç yerden çekiştirilmiş Ve soluğunda sıcak bir acının soğuk nefesi var. Bunca kötülüğün,kirin ve […]
Rüyasını dokuyordu /Sarıyer’de bu sabah balıkçılar – Mehmet Özgür ERSAN
Bıçakla oyulmuş çıkarılmış Avuçlarının içinde Kendi gerçeğimi görüyordum İçerken ellerim titriyor ağlıyordum Aklına bir martının gözleri takılmıştı Çok şükür hıçkırmasını biliyordum Bölük pörçük akşam oluyordu Gözüme kargalar konuyordu Sırılsıklam utanacaktım Yoksa yüzümüz olmazdı geceye Şiir deniz gibi kımıldıyordu Kımıldandıkça içim kanıyordu Rüyasını dokuyordu he sabah Sarıyer’de balıkçılar Sarhoştum kirpiklerim yanıyordu Utanmasam beni terk etmişsin Hırsımdan […]
SOLUKSUZ – Nesrin Bulduk
En derin karanlıktan taşıyorum ışığımı renkleri yakan karanlığa taşıyor soluğum nereden geleceğini bilemeyen bir çılgın karanlık hayat bir sihirbaz oyunu güvercinler yerine kan çıkıyor eldivenlerinden kansız bir bedenin soluğundan başlatılıyor oyun karanlığın ulaşamayacağı soluklardan alıyorum ışığımı soluğum soluk bir gölge-ışık oyunu geleceğini bilemeyen bir çılgın hayat son gördüğüm kıyıda bıraktı oyununu. Haz 26, 2016KİRPİ EDİTÖR
Yavaşlatılmış Ayrıntılar -C e m a l Ö z t ü r k
Yıllardır yaya yoldan geliyorum İçimden hep uçmak gelirken sana Ayaklarım yer çekimine bağlı Nedensellik zinciri boynumda Hafif hafif tüyelim buradan Havada kaybolan duman gibi Bu hayatı kederli dolaşıp gidelim Mumdaki alev yanan zaman gibi Adım adım geçelim dünyadan Yavaşlatılmış ayrıntılar gibi kocaman Düşük yoğunluklu çatışmaların içinden Kırılan kalpler gibi yıkılan evlerin C e m a […]
İSYAN -Ersan Arif
O da ne Öldürmek mi bir insanı Yoksa öpmek mi Genç ve güzel bir kızın Dudaklarından Ölmek mi bir köşede Sarhoşken sızıp Koparmak mı bir çiçeği dalından Bir kurşun hızıyla Kırmak mı kanadını serçenin Ayırmak mı anasından yavruyu Hedef olup kör kurşuna Sarılmak mı kara toprağa Tohum olup yarmak mı toprağın karnını Başkaldırmak mı güneşe […]
Gözümden aldın! -Ahmet Şamlu Farsçadan Çeviri:Turgut Say
Bir sırrım vardı Dağlara verdim Bir sıırım vardı Kuyuya verdim Up uzun yolda Kap kara ata Yalnız kimsesiz Yoldaki taşa Eski bir sırdı Yoldan gelince Birşey demedim Birşey demedin Gözyaşı döktüm Gözyaşı döktün Dilim dönmedi Gözümden aldın! (1925-2000) İran çağdaş şiirinin en büyük ustası Haz 26, 2016KİRPİ EDİTÖR
DENİZİN İKİ UCU -SESSİZ ÇIĞLIK Yunancadan çeviren:Nuray Tunç
Μανώλης Σπανάκης’a ΟΙ ΔΥΟ ΑΚΡΕΣ ΤΟΥ ΠΕΛΑΓΟΥΣ Ποιήματα που πολύ θα αγαπήσεις ήθελα να σου έγραφα παραδείγματος χάρη, μια μέρα βροχερή το να ξεχάσεις την ομπρέλα σου στην ευτυχία σου… Ποιήματα που πολύ θα αγαπήσεις ήθελα να σου έγραφα παραδείγματος χάρη, στην άκρη του πακέτου των τσιγάρων που επισύναψες Και που θα απομνημονεύσεις μετά… Ποιήματα […]
HAZ ETKİSİ – Tayfun GENÇAY
Güdülerimizin en çok sevdiği yemek haz değil midir? Benliğimize “ben” dedirten yapı taşlarından biri de sahip olduğumuz güdülerdir. Onlara hayat veren ise haz duyumuzdur. Güdülerimiz her eylemimiz ya da düşüncelerimizde “iyiliği” tema alır. Neyin “iyi” olduğunu söyleyen ise hazzımızdır. Kyrene (M.Ö. 435-355), Sokratik okullardan biri olup, kurucusu Aristippos ile birlikte Henodizm öğretisini kurmuş ve temel […]
Günahın Çocukları – Josef (Hasek) Kılçıksız
ne zaman namazdan kaldırsam başımı bir ahit görürüm kandan yeminleri içilmiş… ne vakit seni ansam sevda kanatlı gemilerim kalkar gözlerinden… pulları dökülmüş balık göğsü yırtık martı olur bekleyişlerim batıklarında… şimdi bir tren vagonunda yaşıyor uzak bekleyişin öbürgününe koşulmuş… dalganın köpüğünde yaşıyor med-cezir ayak izlerini silen… yağmurun eşiğinden geçerken üşümüş bir kıymıkta yaşıyor ten… kum kemirirken […]
bir bırakış güzellemesi- mert can fırat
seni kerkük’te gidilmeyen üryan çocuk bedenine, apartman diplerindeki nakış dükkanlarına, içimde yığınlanan batık balyalarına bıraktım bu bırakış bir emanettir içlenen sokak ile gök arasında döl yataklarına saplanan kırık cam yarasıdır bilinmeli ki bir hayatın bir hayatı yontmasıdır aşk böyle demiştir susuz dudak hoyratlığından geçenler bu eli kulağında bir bırakış bu eli kulağında bir bırakış güzellemesidir […]
NE ÇOK İNSAN- HAKAN UNUTMAZ
Ne kadar çok insan var diye Düşündü sazlık Yüklenmişken nilüfer üzerine Kabuklarını soyar kimisi duman içinden Kimisi ızgarasında çarkın sapsarı Bazen duygusallık satar kimileri mezat Kimisinde eve gitme telaşı akrep yıldır Ne çok insan var diye Düşündü sazlık Kulağakaçan çocukları çekiştirirken eteklerini Emeklisi gelmiş ancak Torunlara bir mevsim daha oksijen olmak isteyen İçsiz iğde ağacının […]
Aramızdan Ter Sızmasın -Volkan Kemal
Yalnızlığın gözü kördür derlerse de inanmam… Bazen tavana dikerim gözlerimi… Sobanın ön camından yansıyan ışık kümesine takılır; gerilere doğru gider, yarı uykuya dalarım… Sobanın üzerinde kızaran ayvanın kokusu yayılır odaya. Bir dilim alır; dişlerimin arasında suyunu emerim; tok bir bebek gibi. Üçüncü gözümü açarım yavaş yavaş. Ayağımın baş parmağınıdaki sancıdan başlarım; çocukluğumun neşeli demleri, baltadan […]
Son Yorumlar