BİR DELİNİN GÜNCESİ-CENNET GÜVENÇ
Diğer insanların arasında aykırı duruşu ve sivri dile ile göze çarpıyordu Zeynep. Beyaz dolu kısacık saçları, iri ela gözleri vardı, bakışları kifayetsizdi. Hatta o kadar beyazdı ki saçları, saçlarının arasında bir iki tel siyaha benzer bir renk vardı sadece. Ufacık tefecik, elleri kınalı, yüreği yaralı bir kadın. Yaşadığı kasabanın sevgilisi. Kasabanın tatlı, sevimli, huysuz mu […]
EZGİLERİN DİLİ – AYHAN kELAM
Ezgilerin dilene kulak verdim bugün. Hepsinde ayrı tını, ayrı heves, Hepsi farklı bir telden sızıyor insan yüreğine, Yaşa diyor işte yaşa Gidecek başka bir yerin mi var Sevdadan öte… İster ayın güzelliğine vurul İster yakamoz ol denize Çarpık hayallerin esriği olma Gün çağırırken sabahı Bir nefes kadar narin Bir o kadar yaşam dolu Merhaba de […]
TUZDAN SARHOŞ BALIKLAR ÇIKTI!
İstanbul serçelerinden, tuzdan sarhoş balıklara uzanan metafor zenginliğinin çok renkli sesidir Mehmet Özgür Ersanın dizeleri. Aşk adına söylemek istedikleri öyle çoktur ki güneş şavkında ışıldayan denize çağırır sizi bir balık gibi söyleşmek için yüreğinizle. Her imgede deniz tuzuna bulanmış, biraz bilge biraz şebnem sarhoşu bir şairle buluşursunuz. Okuyun derim Mehmet Özgür’ü derya içre bir gezintiye […]
MART ARALIKLARI – BERRİN EFLA FIRAT
Sus’a açma gözlerini Aynamdaki kelimelerim karanlık. Bak kokunu teğellediğim boynuma kuşlar tünedi Ve Yokluğun sesini lahit gölgelerimde serinlettim Ayrılış kitabının bininci babında. Taze ceviz suyu inen kirpiklerimden tuttuğunda Bulutlardan sızdırdılar kaldırım taşlarına direncimin sırlarını, Zamanı rakamlarla adlandırmayı çok sevenlerin Ahir zaman ihanetleri! Güneşin teninde gezinen gülüşünün müphem kozalarında Ve Ateşin göğüne yükselen firakımda Ses ile […]
GİDENİN ARDINDAN; ROBIN WILLIAMS – DENİZ ÇANTAY
Onu ilk hangi filmi ile tanıdım ya da hangi filmi ile sevmeye başladım, hiç hatırlamıyorum. Bunlar çok da önemli olmayan basit ayrıntılar zaten. Önemli olan her filmi ile, hayat verdiği her karakterle, yediden yetmişe herkesin, ama özellikle de bizim kuşağın ve benim vazgeçilmezlerimizden biri olması. Pek çok filmini her seferinde aynı tadı alarak döndüre döndüre […]
SİMLA UĞUR
DAHA ÖNCE YAYINLADIĞIMIZ SİMLA UĞUR RÖPORTAJINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ Ağu 31, 2014KİRPİ EDİTÖR
EVLAT YÜREĞİ – DİYDEM DENİZ KOÇ
Gecenin üçüydü. Günlerdir hasta olan büyük oğluna baktığı için uykusuzdu kadın. Daha yeni daldığı uykusundan ağlayan dört aylık küçük kızlarının sesiyle uyanan kocasının çekiştirmeleriyle uyandı. Kocası yatağından çıkmadan uykusuna kaldığı yerden devam ederken o kızını kucağına alarak mama hazırlamak için mutfağa gitti. Ocağa tavayı, içine de sütü ve nişastayı koydu. O kadar çok uykusu vardı […]
BOĞAZLANMAK İÇİN ÇAĞRILAN KARALTI – MEHMET ÖZGÜR ERSAN
Resim: Muzaffer Oruçoğlu (1994) ezidi’lere Yalnızlık gecesinde gamzeler Hançeresinde heceler Yağmuru sımsıkı tutan bulutun Derdi tasası ürpertir insanı Su da balık ve yosun kadar Yetişen ve kaybolan rüzgar Oysa onlar söylesin Yanılmışların hangisi yenilmiştir Ölümü kanla süsleyenin Secdesinde […]
BARIŞ BAYRAMI – HİKMET GÜZELKOKAR
Mevla’m sen aklımı mukayyet eyle Destanlar yazmışken olmuyor böyle Türküne, kürtüne, lazına söyle Dünya var oldukça kardeş bu millet Bölünmek, ayrışmak, savaşmak ne ki Ecdadın kanına doymazlar mı ki Nifak tohumları ekene de ki Dünya var oldukça kardeş bu millet Hakkâri mi yakın İzmir mi yakın Çıkın yaylalara, ovaya bakın Barış bayramında kınalar yakın Dünya […]
KÖROĞLU’ NUN MEYDANA ÇIKIŞI – Serhat ÇAKIN
Ünlü Türk Romancısı ve Türkiye’nin kırsal kesimini ve buralardaki toplumsal çelişkileri başarılı bir biçimde ve akıcı bir dille anlatan Yaşar Kemal’ in ilk defa 1967’ de yayımlanan Köroğlu’nun Meydana Çıkışı; onun halk hikâyelerinden derlenen ve bir solukta okuyacağınız Üç Anadolu Efsanesi adlı yapıtının ilk bölümüdür. Yaşar Kemal bu yapıtında sürükleyici ve canlı bir dil kullanarak […]
YAŞLANAN ADAM – MUHARREM DEMİRDİŞ
Her şeyin başka türlü olmasını istedim yaşamım boyunca. O kadar istedim ki konuşmayı azalttım-unuttum. Şimdi yatağımda debeleniyorum. Dekübit oluşmasın diyorlar, bası yarası ya da yatak ülseri. Bir parça su içiyorum şekerli, sonra uyuyorum. Ayaklarım var, kullanamıyorum. Kollarım kalkmıyor. Yavaş yavaş görme duyumu da yitirmeye başladım. Yutamıyorum; istemiyorum da. Doktor psikolojik demiş annemlere fakat birdenbire yaşlanmamı […]
SUZAN VE ELLERİ – ALKIM DOĞAN
Suzan mutfak lavabosunu ovuyordu. Bir günlük değil de bir ömürlük kirini ovuyordu sanki. Elleriyse Sedat’ın saçlarındaydı. Suzan sıklıkla ellerini bir yerlerde unuturdu. Ya saksıların toprağında ya kapı tokmağında ya bankadaki masasında. Ara ara akların gölgelediği kır saçları vardı Sedat’ın. Öyle güzel düşmüştü ki aklar, sanki hepsi yerleşeceği yeri önceden belirlemişti. Ne güzel adamdı. O kadar […]
MADEN İŞÇİSİ – ERSAN ARİF
Ben işçiyim Maden işçisi zonguldakta somada Armutcukta , kozluda Senin bildiğn altın madeni değil Bu maden ateş madeni Bazen anaların yüreğine düşer Madende grızu patlar ben ölürüm Ocak çöker ben ölürüm Ateş düşer anamın yüreğine Madende ölmediyse Babamın boynu bükük Benim çocuğun yetim kalır Sahipsiz kalmayacak derler Ben mezara girene kadar Karım yüreği yanık dul […]
Son Yorumlar