ELVEDA LENİN ! (GOOD BYE LENIN ) – Zülal Ş. Kural
Farketmiş olmanız gerek ki ben bu köşede sadece film kritiği yapmıyorum. Yazın çabamın en teşvik edici unsuru olan toplumsal olayları kendimce bir persfektifle değerlendirip, inandığım değerler üzerinden sizlere aktarmak olduğunu düşünüyorum. Yani bende kalemimi filmler üzerinde oynatarak yazın hayatımı sürdürme direnişindeyim! Bu ay anlatacağım film belki de çoğunuzun izlediği, yüzlerinizde taze bir gülümseme uyandıracak bazen […]
MARTI – Serhat Çakın
Amerikalı yazar Richard Bach’ın en önemli yapıtlarından biri olan Martı, akıcı dili, özenli çevirisi ve fantastik kurgusuyla elinizden bırakamayacağınız, okuduktan sonra bir kez daha okumak isteyeceğiniz bir romandır. Kısa olmasına rağmen, okuyucu üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan bu roman; değişmek isteyen bireyle düzen ve yerleşik düzene boyun eğmiş bir toplum arasındaki çatışmayı ve gerilimi […]
Yapay Zekadan Sonsuz Yaşama – Ahmet Cihan AKINCA
“Karbon ya da silisyum bazlı yapılar olmamız bizleri farklı kılmaz; eşit seviyede saygı göstermeliyiz birbirimize.” Arthur C. Clarke, Bir Uzay Efsanesi:2010 Zeki makineler, sinemanın ilk yıllarından itibaren bu sanat dalında işlenen popüler konulardan biri olmuştur. İlk örneğini 1927 yapımı Metropolis’te, çılgın bir bilim adamının çalışmalarıyla yaşam bulan bir robot-kadın olarak görürüz. Stanley Kubrick’in “2001:Bir […]
KARAR – Tuba Kır
O gün okuldan çıktığımda yavaş yavaş bakkal dükkânına doğru yürürken, kendimi her zamankinden fazla yorgun hissediyordum. Ustamın son aylarda iyice artan ve beni canımdan bezdiren öfkesi nedeniyle hiç çalışmak istemiyordum. Vardığımda cam kapıyı aralayıp son birkaç yıldır çıraklık yaptığım ufacık dükkâna bakındım. Radyodan duyulan ağar türkü ve deterjanla karışık vanilya kokusu ruhumu sıktı. Yan yana […]
Cihan’ın Mektubu – Arzu Taşkın
20. Yaşı’nın Cihan’ıyım ben ” Bir hikaye çağırdı beni şu an içinde olduğum tarihe. Yolculuğumun sonuna gelmedim henüz. Ben çocukluğumun geçtiği adada olduğuma göre ve şu an sana bu mektubu buradan yazıyorsam, senin de bu adadan yolun geçmiş olmalı. Hikayemin satırlarını yazmaya başlamadan daha en az on küsür yaş daha büyüdü aşk adına kalbim. Bak […]
UTANÇ – Halil Çamay
Tüm bedenindeki zarafeti yerden kesilmiş ayaklarından akıyordu sanki toprağa. Bıçaklanmış bir söğüt dalı gibi solmaya yüz tutmuş yüzünde, asil bir güzellik vardı her şeye karşın. Yüzünün iki yanına dökülen kömür karası saçları meydan okur gibiydi kaderine. Boynundan kirişe uzanan ip, kara saçlarının uzantısı gibi kararmış, utanmıştı sanki gördüğü işlevden. Baharın tüm çiçeklerini üzerinde toplayan elbisesinin, […]
Sandukadaki Ölü Demokrasi – Cemal Özgür Türk
Salt sayısal bir oyundur: ahmaklıkta bir rekor Sandığa tutsak edilmiş kafesteki demokrasi Nasıl da sihirli bir tabirmiş meğer Yaş ağaçla, kuru kütüğü eşitleyen Aklıma hemen seçmen kütükleri geliyor Nüfus sayımında herkesin sayılmasına değer mi? Anlayış kıtlığında onca bolluk, Saygıda bunca orantısızlık varken! Kutsanmış zulmün buyruğu aşağıya indi mi? Patrondan beter, paşadan, padişahtan yaman! Ne kadar […]
BULANIK – Erinç Büyükaşık
Kapı çaldı. Evde kimse yok. Issız ama korkutucu değil oda. Gecenin ışığı belli belirsiz girdi pencereden. Kaç gündür tekinsizdim oysaki. Saat iki. Yarım yamalak uyku benimkisi. Tavşan uykusu denilenden. Kabuslarla geçen bir gecenin tüm yorgunluk belirtileri bedenimde. Ağır devinimlerim. Yatakta yekinmek isteğimin yittiğini kavrıyorum, coşkusuz adımlar benimkisi. Uyurgezer. Kapıya yöneldim. Babam nerede? Kaç gecedir iniltiler […]
Güliz Baydemir
Hayatın içinde zamanın duracak kadar yavaşladığı, hatta kaybolduğu bazı anlar yaşarız. Bu kayboluş anları doğanın diyalektiği ile benliğimizin farkındalığına ulaştığımız, belki de gerçekten var olduğumuz anlardır. Zaman ve mekan temalarını sorguladığım “Sessiz Bölge” isimli resim serimde derin bir sessizlik ve dinginliğin hakim olduğu bu kayıp anlar tuvale yansımaktadır. Fizikte 4 boyutlu […]
DİYELİM Kİ….. – Dilek Şenol Orhon
Diyelim ki, o sabah saat çalmadı ve ben günün altısına uyanmadım. Gecenin karanlığından loş gri tonlarına boyanmadı etraf.Gün ışığı, gökyüzünün koyu mavi örtüsünün altından çıkmadı, kademe kademe renklerini katmadı güne. Odamın içinde gölgeler dolaşıyor henüz. Başucumda uyumadan önce okuduğum kitabım, karşıda koltuğun üstünde gece geç geldiğim için biran önce yatağa kavuşmanın derdiyle attığım tişörtüm ve […]
Efendiler – Fazlı Humar
“Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız insanların nasıl öldüğüne bakın.” Albert Camus yerin 7 kat altında saati 5 lira her soluk alışta ölüm satıyor efendiler ölüm Manisa somada henüz 15 yaşında gül goncası nazlı baharında kazanmak için bembeyaz ekmeğini yarına yerin 7 kat üstünde efendiler kirli pazarlık içindeler efendiler kör sağır ve dilsizler paşa paşa yalan söylüyorlar […]
Simla UĞUR
SİMLA UĞUR 30 Haziran 1963 Milas doğumlu. 1985 yılı Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Mezunu. 2000-2004 yılları arası Bursa Nilüfer Halk Eğitim Merkezi Dokuma Teknikleri Halı, Kilim Desenleme Kurslarını mezunudur. Halen Bursa Güzel Sanatlar Birliği Derneği […]
MİLTON’ A GÜZELLEME – İsa BALCI
…Düzen bir kahkahayla bozuldu. -Anlıyorsun değil mi? Kötülüğü asla bir iyilikle yenemezsin. Kötülük her zaman daha büyük bir kötülüğe kaybeder. Sen de bu vakitler de oldukça kötüsün, Cebrail. Cebrail, Mikail den bir dağ yapması istedi. Zirvesine çıkıp sesin geldiği yöne bakındı. Bilinmeyen yerin(!) diğer ucu. Azrail, karanlığın üzerine oturmuş. Ateşli kayıp meşaleden zaman elin de. […]
Son Yorumlar