ölünün anması- Dilruba Nuray Erenler
bir ölünün anmasında ellerimiz gökyüzü meleklerini çağırıyor tanrı göçmenliğine ona yazılacak ne dilersek gözgöze gelmek şart değil kapı önünde söyleşen bir yüz arıyor sevda ekilecek bir ölünün anmasında ellerimiz yeryüzü usumuz geçit töreni neyi nerede yaşamışsak günışığına çekiyor alnımızı son sahne içeri alma isteği ayakta alkışlıyor bir oyunu role […]
SUS SESİ- Berrin Efla Fırat
Teninde gece gibi gülümseyen bir benin sancısı, Ellerinin kıraçlıklarında kırklanıp hapsedilmiş zamanların iksiriyim. Ölüm kokan memeleriyle karıncalara su emziren toprak! Ayartmacı tufanlara sus Bana bir ses ver Kadim ve kör bilgeliğinden. Trajikomik gerçekliklerde “sen” yanılsamalarının yansıması Aynamın sırrında Düşüncemin köründe O çok istasyonlarda O hep istasyonlarda Ben hep o istasyonlarda Öpemezdim gözlerinden ayrılığın Yerin yedi […]
İstanbul Senfonisi – Gülcemal Durdu
soğuk bir İstanbul akşamısın üstün başın ayrılık ey uzun yolların vazgeçilmez yolcusu bu ayrılık sana nereden kaldı gittiğin her kent ötekine istasyon yalnızlık kokuyorsun zemheriyle karışık bütün telefonlar yüzüne kapanıyor bütün kapılar suratına kimliğini kaybettin o eski garlarda birden bir dostun geliyor aklına o eski garlarda içinde ılık bir İzmir akşamı körfezde bir vapur irkiliyor […]
Game of Thrones’u Tarihsel Materyalizm ile Okumak-Zelal Pelin Doğan
“Yaşamı belirleyen bilinç değil, tersine, bilinci belirleyen yaşamdır.” Alman İdeolojisi, Karl Marx – Friedrich Engels Bilmeyenler için kısa bir özet geçelim: Game of Thrones, George R. R. Martin’in Buz ve Ateşin Şarkısı (A Song of Ice and Fire) adlı roman serisinden uyarlanan Demir Taht için yedi krallık arasında geçen mücadeleleri anlatan bir TV dizisidir. Daenerys […]
ELVEDA LENİN ! (GOOD BYE LENIN ) – Zülal Ş. Kural
Farketmiş olmanız gerek ki ben bu köşede sadece film kritiği yapmıyorum. Yazın çabamın en teşvik edici unsuru olan toplumsal olayları kendimce bir persfektifle değerlendirip, inandığım değerler üzerinden sizlere aktarmak olduğunu düşünüyorum. Yani bende kalemimi filmler üzerinde oynatarak yazın hayatımı sürdürme direnişindeyim! Bu ay anlatacağım film belki de çoğunuzun izlediği, yüzlerinizde taze bir gülümseme uyandıracak bazen […]
MARTI – Serhat Çakın
Amerikalı yazar Richard Bach’ın en önemli yapıtlarından biri olan Martı, akıcı dili, özenli çevirisi ve fantastik kurgusuyla elinizden bırakamayacağınız, okuduktan sonra bir kez daha okumak isteyeceğiniz bir romandır. Kısa olmasına rağmen, okuyucu üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan bu roman; değişmek isteyen bireyle düzen ve yerleşik düzene boyun eğmiş bir toplum arasındaki çatışmayı ve gerilimi […]
Yapay Zekadan Sonsuz Yaşama – Ahmet Cihan AKINCA
“Karbon ya da silisyum bazlı yapılar olmamız bizleri farklı kılmaz; eşit seviyede saygı göstermeliyiz birbirimize.” Arthur C. Clarke, Bir Uzay Efsanesi:2010 Zeki makineler, sinemanın ilk yıllarından itibaren bu sanat dalında işlenen popüler konulardan biri olmuştur. İlk örneğini 1927 yapımı Metropolis’te, çılgın bir bilim adamının çalışmalarıyla yaşam bulan bir robot-kadın olarak görürüz. Stanley Kubrick’in “2001:Bir […]
KARAR – Tuba Kır
O gün okuldan çıktığımda yavaş yavaş bakkal dükkânına doğru yürürken, kendimi her zamankinden fazla yorgun hissediyordum. Ustamın son aylarda iyice artan ve beni canımdan bezdiren öfkesi nedeniyle hiç çalışmak istemiyordum. Vardığımda cam kapıyı aralayıp son birkaç yıldır çıraklık yaptığım ufacık dükkâna bakındım. Radyodan duyulan ağar türkü ve deterjanla karışık vanilya kokusu ruhumu sıktı. Yan yana […]
Cihan’ın Mektubu – Arzu Taşkın
20. Yaşı’nın Cihan’ıyım ben ” Bir hikaye çağırdı beni şu an içinde olduğum tarihe. Yolculuğumun sonuna gelmedim henüz. Ben çocukluğumun geçtiği adada olduğuma göre ve şu an sana bu mektubu buradan yazıyorsam, senin de bu adadan yolun geçmiş olmalı. Hikayemin satırlarını yazmaya başlamadan daha en az on küsür yaş daha büyüdü aşk adına kalbim. Bak […]
UTANÇ – Halil Çamay
Tüm bedenindeki zarafeti yerden kesilmiş ayaklarından akıyordu sanki toprağa. Bıçaklanmış bir söğüt dalı gibi solmaya yüz tutmuş yüzünde, asil bir güzellik vardı her şeye karşın. Yüzünün iki yanına dökülen kömür karası saçları meydan okur gibiydi kaderine. Boynundan kirişe uzanan ip, kara saçlarının uzantısı gibi kararmış, utanmıştı sanki gördüğü işlevden. Baharın tüm çiçeklerini üzerinde toplayan elbisesinin, […]
Sandukadaki Ölü Demokrasi – Cemal Özgür Türk
Salt sayısal bir oyundur: ahmaklıkta bir rekor Sandığa tutsak edilmiş kafesteki demokrasi Nasıl da sihirli bir tabirmiş meğer Yaş ağaçla, kuru kütüğü eşitleyen Aklıma hemen seçmen kütükleri geliyor Nüfus sayımında herkesin sayılmasına değer mi? Anlayış kıtlığında onca bolluk, Saygıda bunca orantısızlık varken! Kutsanmış zulmün buyruğu aşağıya indi mi? Patrondan beter, paşadan, padişahtan yaman! Ne kadar […]
BULANIK – Erinç Büyükaşık
Kapı çaldı. Evde kimse yok. Issız ama korkutucu değil oda. Gecenin ışığı belli belirsiz girdi pencereden. Kaç gündür tekinsizdim oysaki. Saat iki. Yarım yamalak uyku benimkisi. Tavşan uykusu denilenden. Kabuslarla geçen bir gecenin tüm yorgunluk belirtileri bedenimde. Ağır devinimlerim. Yatakta yekinmek isteğimin yittiğini kavrıyorum, coşkusuz adımlar benimkisi. Uyurgezer. Kapıya yöneldim. Babam nerede? Kaç gecedir iniltiler […]
Güliz Baydemir
Hayatın içinde zamanın duracak kadar yavaşladığı, hatta kaybolduğu bazı anlar yaşarız. Bu kayboluş anları doğanın diyalektiği ile benliğimizin farkındalığına ulaştığımız, belki de gerçekten var olduğumuz anlardır. Zaman ve mekan temalarını sorguladığım “Sessiz Bölge” isimli resim serimde derin bir sessizlik ve dinginliğin hakim olduğu bu kayıp anlar tuvale yansımaktadır. Fizikte 4 boyutlu […]
Son Yorumlar