ATATÜRK, AKIL, BİLİM VE AHLAK – CEMAL ÖZTÜRK
( Maneviyat ve Medeniyet yolunda) Ben manevi miras olarak hiçbir nas-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş, kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım ilim ve akıldır. Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.(M.K.Atatürk) Dogmatizm, fanatizm, fetişizm ve partizanlık, çoğu zaman insanın basiretini bağlar. Objektif tercih […]
BUNU BİR DİL’İM BİLİR – CİHAN ALİ DEDE
yüzün memleketimdirgözlerin sokağı çocukluk eviminağzımda söylenmemiş sözlerin bayat kokusuellerimde kafeslik bir kuşunkanatlarındaki dur sancısıdır bu anlatmak istediğimgitmek istemekle kalmakne uzak mesafedir şimdibunu bir dil’im bilirbir de iliği gözlerimin… Kas 8, 2023KİRPİ EDİTÖR
SEYRET AŞK LA VAR OL AN I… – SATI DOĞAN
Baktım dağlara, taşlaraSordum çiçeğe kuşlaraAnlattım arzuhâlimiBulamadım bu aşkı ben… Sözüm söyler, gözüm görerCanı cana katar oldumDöndüm dolaştım cümle yerdeKendi kendimde ulaştım… Sevdiceğim, gör cemâlimBu cemalde ver helâlimBu aşkla yandım tükendimNurun ile yak kandilim… Aşıkların sözü susmazCiğer yandı, külü uçmazSevdiceğin düşte görenBundan gayri iflah olmaz… Bu aşk yok eder ben’le ben’iCanı cana koy, edeniSular gibi ak […]
USULCA – NURTEN EKİN EREN
Karanlık kumaşlı perdeler çekilmiş evlerdeAcımın isteğiyleGeride bıraktım yıllarıArınırım belki günahlardanGün almamış bir sancıylaÖylesine usulca, herkes uyurken Kas 8, 2023KİRPİ EDİTÖR
RAŞOMON (RASHOMON) – KİRPİ’DEN
1950 yapımı “Rashômon” filminin bir sahnesinde Toshirô Mifune ve Machiko Kyô görülüyor. 1951’de Venedik’te Altın Aslan ödülünü kazanan Rashômon, Akira Kurosawa’yı ve Japon sinemasını uluslararası izleyicilere tanıtan filmdi. Aynı olaya farklı bakış açıları sunan güvenilmez anlatıcılarıyla bu feodal alegorinin hikâye anlatımına yaklaşımı, devrim niteliğindeydi. RaşomonRashōmon (羅生門) Raşomon[1] 1950 Japonya yapımı dramatik filmdir. Özgün adı Rashōmon’dur. […]
ANIMSA AKREP İLE SEMENDERİ – ESRA YILMAZ
Bana bakGözlerin ile değil amaRuhun ile bakZaman başladığında tek bir parça idi akrep ve semenderevren parçalanırken var olma sancısı ileParçalandı tam bir parçaKaldı iki yarımVe semender yandı hasretteAteşe düştüğünde yokluğa yürür akrep,semenderler ise ateşe…bir yarı ateşin ortasında diğer yarı su sevdasındabiri mutlu ölesiyediğeri ölmek hevesindeParça parçaYol ayrımlarıİkisi de yarımtamam olmak için binlerce binlerce binlerce kere […]
ALGI – PELİN YILDIZ
Bir konuyu veya durumu algılamak için aynısını bire bir yaşamış olmak gerekmiyor. Algılamak: kalpte, özde, düşüncede ve paylaşımda saklı. Algılamak için herşeyi sadece görmek şart değil. İçselleştirmek, içinde varolmak ve yalın duygularla, aynı enerjiyle, görsel olmasa bile gerçeğiyle, olduğu gibi görebiliyor olmak ise bunun kanıtı. Olumlu ve güzel yaşanmışlıklar kadar; en zor ve kısıtlı koşulları […]
AYAKKABININ TEKİ – ŞEHNAZ İŞERİ
“Halil pabucu yarım çık dışarıya oynayalım” diye sesleniyorum şubattan beri ablanın babasınaama beni bir türlü duymuyor. Ablanın babasının ön verandalarından Koca Köpek tarafından kaçırılıpbir süre gönül eğlendirdikten sonra yukarıya çıkan yolun siteye pek de uzak olmayan sağ tarafınabırakıverdiği siyah renkli sağ ayakkabısının tekiyim.Deriden imal edilmişim, altım lastik 42 numarayım. Ablanın babasıyla uzun yıllardır birlikteolduğumuzdan birbirimize […]
TÜM MESELE İKİ TEKERDE – GAMZE ERHAN
Telefonu az önce kapattım. Aslında hiç açmak istememiştim. Annemin ağlamaklınotalarına ara verip gelmiştim tatile. Rüzgârın az ötedeki çay ocağından getirdiği Karadeniztınıları kadar yakın yedi yüz km ötedeki evimizin salonu. Şimdi koltuğunda oturmuş, yer yersararmış dantel örtünün kapladığı sehpa üzerinde kahvesi, dizinde eskilerden kalma, kapağıçevrilmekten eprimiş fotoğraf albümü. Geçmişte ne de çok hata yapılmış öyle. Nehaksızlıklara […]
KALP ve AKIL – ŞEB’İ NEM
Aklınızın kalbinize taşındığı bir hal vardır. Ne öyledir, ne böyle artık…Düalite kalkar bir perde gibi…Ölüm, huzura eştir. Herşey eştir, eşittir…Ne sorgu kalır, ne yargı. Herşey sadece olur. Yürür, nereye gittiğini bilmediğini sanarak gider. İçsel bilişte bildiğini unutarak yürür…Bu halin ne masumu, ne suçlusu, ne dogrusu, ne eğrisi vardır… Anlaşılacak, anlatılacak hiçbir şey yoktur. Sadece olur […]
PARKIN DIŞINDA – FURKAN REİSOĞLU
İçimdeki çocuğu çıkarıyorum bazen dolaştırıyorumTutup elinden parka götürüyorum sallıyorumAbur cubur alıyorum yesin diyeYanaklarını ellerimin arasına alıpKeşke büyümeseydik demek istiyorumSevgilerin hep çocuk kalsınBüyümede kimse sana kızmasınÇocuk olunca da kızıyorlar anasını satayımEn çok o zaman kızıyorlarBen anlamadım bu işi Kas 8, 2023KİRPİ EDİTÖR
AĞ MEKÂN – SEMA GÜLER
I-Gece olmasa tanrı ufalırdı, büyürdü diğer şeyler.Bu ağızBu sesBu sonsuz benzerlikÖlümümüzün nasıl olacağını soruyoruz birbirimizeİki karanlıktan hangisi?Ağır saatlerde yılanların taşıdığı çam pürleri, düşüncelerde beliren çatallı yol ayrımları…Bambaşka bir hakikatin ötesinde yaprakların beyaz köpüğü, kollar, eller, dizler ve parmak uçları…Senin ardından gün üç defa karardı, gölgem uzayıp kısaldı. Avcısına cesaret diledi, omzumda bekleyen ağacın sabrı.Aşk için […]
KIŞ HİKAYESİ – NEVİN KOÇOĞLU
Su usul usul yürürken evlerin kalbine, toprağın yüzüne geçen tırnakları kimse bilmez Farhad, “zamanın tozu”ndan başka… O toprak ki, sustuklarımız yazılıydı kemiklerin sesiyle. İki kılıç şavkıdı sonra döşünde, karıştı tuz ve ter, karıştı kan… Siz bilmezdiniz damarına geri döner kimi kanlar,elinden nar ağacına asılan kardeşimin, avuçlarımdaki çivilerinninemin bileğinin. Sol bileğindeki mavi yarayı ulu bir dağın […]
Son Yorumlar