Yanlışlar ve Doğrular – Güler Özçelik
yanlışlar ve doğrular matematik sorusu gibi oldu üç al iki öde yanlışlar hangi tarafta doğrular nerede tartan kim doğrusu eğrisi nerede doğrusu nerede ben nerede sen nerede işin doğrusu da yok işte ibre kaymış gözden kaçmış ne tarafa kayıyor ben neyi tartıyorum senden bana kalan hangi yanlışlar daha ağır basıyor yaşamda acı bırakarak sen ne […]
Sende Seni Düşünüyorum – Resul Yücesoy
Malikim sevda dolu bir diyara Atmış olsan da beni evvelinde bir yara Sürüklesen de dâra Ey yârâ Sende seni düşünüyorum Varlığımdan bihaberim Hem demimdir derdim kederim Benliğimi yoruyor bu hislerim Sende seni düşünüyorum Arasan da başka bir bedende çareyi Açtın içimde irinli bir yareyi Bıraktın ruhumda ızdırabı hareyi Sende seni düşünüyorum Bedenim hazlarına uygun değildi […]
Büyülü Renkler Ve Maud Lewis Sanatı – Neslihan Mimaroğlu
1903 yılında Maud Dowley olarak dünyaya gelen Kanadalı folk art sanatçısı, engellilik bilincinin henüz 20. yüzyıla taşınmadığı bir dönemde yaşamış ve çocukken bile sosyal hayattan izole olan Maud ‘un romatoit artrit hastalığı onda kendine özgü, kambur bir yürüyüş bırakıyordu. Maud, hayatı boyunca eklemleri etkileyen ağrılı bir durum olan romatoid artritten muzdaripti. Yanında yaşadığı Ida Teyze’nin […]
Anlık Görüntüler – Seçil Oklu
“Bir hesap aç artık. Çağa ayak uydur.” dediler. “Orada eski arkadaşların ile iletişim kurabilirsin, modayı, medyayı, gündemi takip edebilirsin, komik video izleyip eglenebilirsin, elhasil kelam artık hayat orada, mutluluk orada!!” dediler. “Madem öyle, görelim bakalım nasıl bir dünya imiş, mutluluğu biz de yaşayalım” deyip bir instagram hesabı açtım. Hoopp, sayfada, çok eskilerden ama çok çok […]
Gece – Burcu Yılmaz
Rüzgar esiyor delice. Yorulunca ağaç diplerinde oturup dinleniyor. Sonra tekrar başlıyor koşmaya. Çarpa çarpa gidiyor adeta. Saçlarıma dokunuyor usulca. Yeni yıkadığım şampuan kokusuyla. Bahçemdeki rüzgar çanlarını rahatsız ediyor şimdi de. Sinirleniyorlar rüzgara, bağırışları öylesine melodik ki. Keşke panjur sesleri bozmasa bu ahengi. Küçük yağmurlar damlıyor çatıdan içeriye. Şıp şıp şıp… Tam da o sırada güzel […]
Adamına Göre – Yasemin Evren
Başlığı böyle koydum ama oldum olası kıl olmuşumdur şu “adam” sözcüğüne. Hay sen çok yaşa e mi Tarkan. Aynen ben de senin gibi…Kıl oldum abi… Neden mi? Buyrun anlatayım, bakalım siz ne diyeceksiniz… Adam… Bu sözcüğü kullanma niyetimiz çok masumdur aslında. Mert, merhametli, özverili, kısaca tüm insanî özellikleri barındıran, çevresinde aranan, özlenen kişiler için kullanılan […]
Yazlık – Barbaros İrdelmen
Bodrum’da Bir güvence Kaçıp dinlenmeye Gitmesi gelmesi Benzini mazotu Paralı köprüden Paralı yollardan geçiliyor Ağır masraf Ecri-misil her yıl artıyor Havuz bakımı Su yok Yasak bahçe sulamak Site çalışanı emekli olacak Kıdem tazminatı toplanacak Emlak vergisi, sigortası Ağaç pergola yıkıldı yıkılacak Laminantlar Banyo alt dolabı kabarmış Taharet musluğu damlatmış Sonbaharda fayansa dönülecek Şofben eskidi delindi […]
Gak – Hüseyin Kılıç
On beş yaşındaydım. Yatılı okulu kazanmıştım. Daha mahalleden çıkmadan başka şehre okumaya gidecektim. Bu da demek oluyordu ki artık adam olacaktım. Bizimkiler biraz mırın kırın etse de karşılarındaki adamın iradesine bir şey diyememişlerdi. Tabii altı çocuğu birden okutmanın zorluğu da babamın bu kararımı saygıyla karşılamasına yardımcı olmuştu. Kayıt günü babamın okul müdüründen aldığı yol tarifini […]
Bulunmayı Bekleyen Bir Yerlerde – Azra Alper
Neye başladığını bilmiyordu. Ne yaptığını da bilmiyordu, ilhamını kaybetmişti – ya da dur -kaybetmemişti ki, hiç olmamıştı bile. Sahip değildi. Bunlara rağmen çamaşırları katladı, çöpleri dışarı çıkardı, eviyeyi temizledi. Biraz dinlenmek istediğinden televizyonu açtı, kanalları teker teker zapladı. Kafasına göre bir şey bulamadı. Rastgele bir haber kanalını açtı, izlemeye koyuldu. Spikeri süzdü yavaşça; saçlarının kıvrımına […]
Gelmeyecek – Hüsnü Duran
Gelmeyecek gibidir Yağmura, susuzluğa Ilımış su gibidir Gurbetin soğuk gecesi Ne varı yoktur Ne var olanı Nişan ile söz ile Gelmeyecek sanki Gitmekte gibidir Gözleri arşa çıkmış Alev gibi kül gibi Sözleri sarmış dünyayı Göz ile nizam ile Gelmeyecektir Ne sevdiğim ne seveceğim Toprak örtüsü bedenim Öylece bırakmayacakki Ben işitmedim böylesini Ah bir veda yine […]
Apartman Aşkı – Kübra Erbayrakçı
Apartman boşluğunda oturmuş, geçmişini sorguladığı ve nedenlere boğulduğu, yalnız en çok da mutsuz olduğu GÜNEŞ apartmanında kapıcı rolünde bir rol oynuyordu Ohannes. Kat 3’den bağıracaklar, kat 1’in derdi hiç bitmeyecek, kat 6’da oturan Semiha Hanımın: “Asansörü Temizledin mi?” bağrıntısı duyulacaktı şimdi. Her gün istisnasız aynı şeyler oluyordu. Ekmek al, süt al… Apartmanda oturanlara hizmet edilmesi […]
Seyahat – Rakibe Külcür
Oturduğu muşamba tipi koltukların soğuk yüzeyinden ürperdi bir an. Yanında ve karşısında kimse yoktu. Bu dörtlü koltukları çok severdi. Ortada bulunan masaya not defteri, kitap ve suyunu koyar, zaman zaman notlar alır, bol bol kitap okuyarak, arada sırada geçmişe dönerek, kendisini dışardan seyreden ikinci bir kişi gibi hayatını gözden geçirir, kendine çizdiği hedefler skalasında hangi […]
Son Yorumlar