Aristotales Kimdir, Merak Ettikleriniz ve Diğer Her Şey – Erdal Bila
Aristoteles, Ege Denizi’nin kuzeyinde bulunan Stageria’da doğmuştur (M.Ö. 384-322). O dönemde, Stageria’da İyon kültürü egemendir ve Makedonyalıların buraları istila etmeleri bile bu durumu değiştirmemiştir. Bu nedenle Aristoteles’e bir İyonya filozofu denilebilir. Annesi hakkında adından başka hiçbir şey bilinmemektedir; babası Nicomaihos, hekimdir ve Makedonya Krallarından Amyntus’un (M.Ö.393-370) hekimliğine getirildiğinde, ailesi ile birlikte Stageria’dan Makedonya’nın başkentine taşınmıştır. […]
Köy Bakkalı Tatar Ali – Yasemin Evren
– Hocanım, çoluk çocuk, torun, torba, bi Köroğlu, bi Ayvaz, tam yüz on iki kişilik bi aileyiz biz, demişti kavanoz dibi gözlük camlarının ardındaki mavi gözlerini devirerek Ali Amca.– İnanmıyorum, sen benimle dalga geçiyorsun Ali Amca, dedim hafif sitemli.– Yok vallahi hocam, altı gız, iki oğlan, öndeki garından. Üç oğlan iki gız da bu garından, […]
Hayat – Merve Kırmızı
Bir kuşun kanatlarında uçabilmişsen Alabildiğine sebepsiz ve sessiz Bilinmedik diyarlara gidebilmişsen Herkesten önce, herkesçe . Güdülmemiş fikirler, düşler edinmişsen Kalamazsın aynı olan yerlerde Benzer düşünceler yabancı kalır sende Farklılaşır artık her gün ve gece . Bir kere uçmuşsan düşlerde Dönemezsin artık hiçbir yere Bir kendinde bile kalamazsın bundan böyle Hayat sahiplenir seni sadece, bilmişçe… Tem […]
Ölü Doğmuş Bir Kentin Düzensiz Çıldırışları – Azad Demir
Sevgilimin göğsünde, yaşamın egemen tomurcukları Dalgın bir anlatı ile ısırılmış delikanlı bir kavgadır bu aşk Meraklı gözlerle irdelenen Çocukluğumun cılk ayrılışlarıdır Yüzüme kaskatı vuran bu yalpa İncecik bir nalbant ihtirası Yaşlı gözlerinde cesetlerle bezenmiş Düşününce, yalnızca uğultusu gövdemin İçimde sevmeklerin geniş kalçalı rampaları Ellerim tozlu bir panayır titreyişi Sevgilimin göğsünde, ölümün dört rengi Sanrılarımla hemhal […]
Söyle – Önder Güler
Söyle, söyle bana sevdiğim Nedir sendeki bu hal Gözlerin kan ağlar Bakışların hüzün kokar . Ne zaman seni böyle görsem Bir bıçak saplanır boğazıma Böyle üzme kendini ne olursun benim hatrıma Tem 18, 2021KİRPİ EDİTÖR
Kış Kolleksiyonu – Berna Demir
Mutluluğu damarlarımda akan kanda coşkuyla hissettiğim yerdeyim hep burada kalsam hiç insan tanımasam, bütün duvarlarımı griden petrol pembesine boyasam. Kaçsam hiç dönmesem. Aydınlansam hiç karanlığa bürünmesem. Hiç durmadan bu sefer mutluluktan ağlasam; mavi gözyaşları akıtsam. Karlarda yürüyüp hiç iz bırakmasam, ay çekirdeği tarlalarına dalsam korkuluklara bir kalp taksam, hırçın sulara yelken açsam, yerin beş kat altına […]
Aşk – Şevval Altan
Toprağa yeni karışmış yağmur damlaları, gözlerin Çiselemiş ışığını ay, üzerine. Yanından geçtiğim sokak lambası, Puslu perdelerini çekip hapsetmiş rüzgarı. Bunca zaman, bilmeden, beklemişim meğerse seni Bunca zaman saklanmışım kaçık bir mahkum gibi Tüm hücrelerinde hayatın . Boğulurum sanmış aşkın dumanında, Vakti zamanında içimdeki çocuk. Nasıl da doldurdu ciğerlerini şimdi görsen Aşkla, senin mağmurluğunda. . Gel […]
Anne – Peri Tatlı
Anne! Söylemesi bile çok güzel değil mi? Bu bir kelime değil sadece, bu kelime içi dolu bir cümle hatta bir hayat kimine. Kiminin özlem duyduğu bir sesleniş “anne”, kiminin de yarım kalan hayatı. Hiç olmayanın bilmediği fakat içten içe özlediği, hep yanında olanın sıradan geldiği insan belki de. Lakin hayatının bir döneminde annesi var olan […]
Bir Saat Kulesi – Emircan Balıkçı
Bir saat kulesi gördüm rüyamda İçinde zamana dair bir oda Bakıyor güzelliğine insanlar aynada Sanıyorlar güzellik sadece bedende . Kimse bakmaz güzelliğin içindekine Yanlış yoldaşlar edinilir bir bedende Zaman her şeyi götürünce gözükecek gerçek Sadece hakikatin önemi kalacak bir kalpte . Sevgiliyi anan aşıklar var dünyada Yelkovan ve akrep duracak bir saatte Zevk bulacaksın güzel […]
Kocamış Kent – Suat Gürbüz
saçıldı sırlar birdenbire sivri dillilerin mekanında körleşti kendini gören gözler kibirli yüzlerin aynasında… . sağanak yağan sözcükler aktı cümleler deresinde… . topladı çöpçüler güzellikleri kalktı yatağından kocamış kent masalına ihanet etmiş ruhla… . gür sesler yoldaşlık etti şimşeğe büyüdü güzel günlerin düşüyle kan kızılı, mühür gözlü güller… . sokaklarında saçılmış bilyeler kahkahaları üter çocuklar yenilmelerin […]
Çarpıntı – Burçin Laçin Altay
Kalbimde yılkı atların sürüsü ayaklanır Derin bir nefesle çıkıp giderler gökyüzüne Kırıp geçirir zamana direnen tüm kemikleri Kurumuş toprağın çatlağı, delip geçtikleri… . Yaşım destanların uzak zamanı Gözlerimden büyülü nehirler akar Okyanus lacivertine boyar koyu halkalarımı Sesim çatallaşmış düşlerin kurbanı . Kıtalar arası yükselen uçurumdan düşen seslerle Gözbebeklerinin sesi aynı frekansta Dünyanın dönüşünü bilmem ben […]
Gogol’un Hicivli Öyküsü “Burun” Üzerine – Günay Filiz
Metin, ‘’ Mart’ın 25’inde Petersburg’da çok tuhaf bir olay oldu.’’ cümlesi ile başlıyor. Bir metnin tarih ve mekan vererek başlaması biz okurlarda olayın yaşanmış olduğu hissini uyandırıyor. Dolayısıyla bu, anlatacağı olayın daha gerçekçi olmasını sağlıyor. Metinde dış gerçekliğe gönderme yapan verilere sıklıkla rastlıyoruz. Örneğin, metin bizi o gerçekliğe çekebilmek için 25 Mart Petersburg verilerini […]
Makamı Büyük Vedası Küçük Dünya – Seda Durgun
Otogarlardan çok hastanelerin, yollardan çok morgların veda makamı sayıldığı ve görüldüğü bir ütopyada yaşamak için bir dünya telaşına ayak uydurmuş gidiyoruz. Ama giderken yanımızda neleri, nasıl sürüklüyoruz her şeyden bir haber! Keza yaşamaktan bir haberken, geride bırakılanlardan ve bizimle sürüklenip gelenlerden nasıl haberimiz olacaktı… Günden güne yok oluyoruz ya bir şeylerin farkına vararak ya da […]
Son Yorumlar