Bunlar – Cihangir Boz
Gördükçe vahşeti ağlar gözlerim. İnsana görünümlü hayvan mı bunlar? Ne namus, ne vicdan, boşa ararım. İnsan eti yiyen yamyam mı bunlar? . Ne laneti kaldı ne kınaması, Adam mı belirsiz çöl yahudisi. Şerefsiz Avrupa, Amerikası. Vampir değil acep yılan mı bunlar? . Mezarım Küdüs’e kazasım gelir. Gördükçe vahşeti yazasım gelir. Canım bedenimden çıkasım gelir. Putlara […]
Ali’nin Durumları – Ali Tacar
Ben nasılsam öyle, bu şairanelik canı cehenneme Neyse söylenen o işte, yaşamak da imgesiz Yaşamak da dikkat etmez imla kurallarına Büyük harfle de başlamaz, saygısız yaşamak Canı cehenneme son krizimin, son mor halkalarının, gözlerinin Adımı unutan en nihayetinde benim Kayboluyorum gitgide, evin yolu Ama ben önceden, şurada ya da burada Cümleler kurarken, ama efendim güzellerdi, […]
Edebiyat ve Söyleşi – Tamer Uysal
1 Edebi Röportajlar Üzerine… Roma İmparatorluğu döneminde kullanılan haber levhaları, Acta Diurna (Acta Publica), ilk günlük gazete ya da resmi gazete olarak kabul edilir. Roma döneminde yönetim ve halk arasında haberleşme Acta Senatus, Acta Urbis, Acta Publica adı verilen resmi gazete niteliğindeki bültenlerle sağlanırdı. Eski Çin’de hanedanlık tarafından Dibao adı verilen resmi gazeteler yayınlanırdı. Ortaçağda […]
Kara Bulutun Gönlü Susamış – Şennur Öz
Utancın adeti Görünce yolcusunu Kenarında gelincik açmak . Avucuna diş kamaştıran sözcükler bıraktım Dudaklarının etinden kanayacak gün Toprağa teriyle düşen . Sakındığım iyiliğin irileşti gözleri Zaman geçtikçe neden büyüdü Dokunmayacaktım Yarasını kendi yalayacaktı kedi . Yanlış toprağa ekilen tohum Küt kaldı boyu posu beklediklerimin Hasada lüzum yok Kurtlar kuşlar yesin ömrümü . İçimin çekirdeği sevi […]
Aşk Çikolata ise Araya Fıstıklar Girebilir – Cemile Kurtaş
Şehre akşam inmeye başlayınca değişmeyen tek şey, caddelerin kendine has telaşı olsa gerek. Kim ne derse desin, ben bu sağa sola koşuşturan kalabalığın telaşını seviyorum. Bu sesler insana güven veriyor. Sırf bu yüzden işten, eve dönerken yolumu uzatıyorum. Bir de oldum olası ıssız, sessiz, sokaklardan ürküyorum. Bazen evime iki sokak kala etrafımı dalga dalga saran […]
Benim Günüm – Fikret Ülgen İrdelmen
Doğduğum günden beri bugüne hazırlanıyorum. Sonunda almış olduğum tüm eğitimleri değerlendirme fırsatım doğdu teşkilat için. Nasılda aklıma geldi şimdi ilk gün evden kaçmam. Sabahtan Sabri (Kod İsmi tabii ki) ile penceremin altına eski yatakları koymuştuk. Babam eve geldiğinde o yataklardan bahsedip kim bıraktı ise Allah cezalarını versin demişti. Gece atlamamı bekleyen Sabri ile yaptığımız planda […]
Sis – Barbaros İrdelmen
Geleceği beklerken İçten kahkahalarla Neşeli geçen günlerle Ne güzeldir yaşamak . Yarına eksiksiz planlarınla Umutların için gerekli Sabır ve zamana razı Dualarında yaratan . Mutlu ve mesut yaşarken Beklenmedik bir anda Sis basar yaşamına Yavaşlarsın ve durur zaman . Görünmez olur bir adım öten . Endişe ve korkuyla asılır yüzler Unutulur gülmek gülümsemek […]
Yüklük – Raziye Demiralay Celep
Akıp gidiyor günler siyah beyaz resimler hırçınlığında… Yılmaz Odabaşı Eski evimizin üst katında, annemlerin odasında kocaman kapakları olan, renginin camgöbeği olduğunu sonradan öğrendiğim, duvara gömülmüş, yer yer sırları dökülmüş yeşilimsi bir dolap vardı. Annem oraya ‘’yüklük’’ derdi. Evimize her yatılı misafir geldiğinde, yüklüğün kapı kadar büyük, ahşap kapakları gıcırdayarak açılır, içinden; döşek, yorgan, yastık, çarşaf […]
Raziye Demiralay Celep
1981 Yılının bir bayram sabahında Afyonkarahisar’da, beş çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya gözlerini açtı. İlk, orta ve lise eğitimini tamamladıktan sonra üniversite için gittiği İstanbul’ da yirmi yıl kadar kaldı. Laboratuvar teknikeri olarak çeşitli sağlık kuruluşlarında görev alan yazar evli ve iki çocuk annesidir. Çocukluğundan beri edebiyata ilgisi olan yazar ilk adımı İSMEK […]
Bütün Zamanların – Ali Tacar
Ol dilime gelmeyen şol anlam Muştula serin yazların akıbetini Onu kaybettik de, söyle Kör vaktinde dehrin, katı suretler sun Ve beni, cismimden bölük pörçük Cümleler kurmadan, çatmadan o derin yalnızlığıma Kusan Alpacon şehrin ahalisi de bilsin ki Mezarlar türet, etimolojik ayan-ı sabiteler tefsir et Simurgu göster düşümde, ayıkken, ölmeden Zaten olsundu kaygıların hiçliği, bu olurdu […]
Marifet – Reyyan Daçe
Günler, yaşama telaşıyla geçip gidiyor. Küçücük hayatlarımıza büyük pencerelerden bakmaya vaktimiz yok. Sevdiklerimize ayıracak vaktimiz yok. Kendimize bile yok. Birbirimizden herhangi bir beklentimiz kalmadı. Sözde herkes birilerini seviyor, ama kimse kimseden bir şey bekleyemiyor. Ya ağzının payını almış çoktan, ya korkuyor ya da artık hiçbir şey hissetmiyor. Dümdüz yaşayıp gidiyoruz. Dümdüz yaşamak diye bir şey […]
Hepsi Bu – Ayşe Saban Topuz
Aylardır evdeydi. Gecesi gündüzüne karışmıştı. Yine karga bokunu yemeden uyandı: Tedirgin. Kursağı kalkmış. Sağına döndü, olmadı. Soluna döndü, olmadı. Başını yastığa gömdü. Yok! Olmadı. Kalktı, kurtuldu. Banyoya gitti, yüzüne su çarptı. Ne kadar yorgundu: şiş gözaltları… yastık izi olmuş yanakları… alnı… elektriklenmiş saçları… Şaftın kaymış senin, dedi. Şaftın kaymış. Daha kaç saat oldu ki yatalı. […]
Son Yorumlar