Delilerin aklında bir sanrıyım Azra
Ecinnilerini üstümüze salan zaman
Sesimizden başkası yoktu hatırlarsan, yalnızdık
Bu kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde yapyalnız
Kurudu diye bırakılan su
Öldü diye bırakılan babamız
Gün olurdu güzü konuşurduk
Orada cenini rahimden kazıyan ejderha
Orada başka bir uzaklık serçeler kanatsız
Okunmamış gazeteler kapıların ardında
Özlenenleri kapan elleri zamanın
Yoksun ya kanlı meydan savaşları tepinir içimde
Yaralı askeriyim zamanın
Ruhum yapraklarından ışık sızmayan orman
Ne tuhaf bir kan lekesi olmak hayatın kumaşında
Ne tuhaf ulu çınarların devrilmesi içime her akşam
Korkuyorum Azra
Yol yordam bilen kaç hatıra düşer peşime geceleri
Aynalar hayata kırgın bir adam çizer
Bir aralık var çılgınlık içinde ve bu aralıktan esen rüzgâr
Kalkan elleri nicedir bırakmıyor peşimi
İşgüzar bir memur her fırsatta işlemekte sabıka dosyalarını
Ekmek için param kalmadı
Ne acı tuzu komşudan elleri boş beklemek
Lastik çizmelerim yok yağmura gitmek için
Bir yer var Azra
Orada solar toprak çürük tütsüsüyle güzlerin
Ben seni çoğaltarak sevdim
Yarama tuz basarak sevdim
Bulutun bende hatırı var
Bende hatırı var yağmurun
Bende hatırın var, unutamıyorum
Sende hatırım var, unutamıyorsun
Çoktandır korkmuyorum Azra
Seyrettiğim aynadan “gel kavuş” diyen bir düş
Zamanın gün eskisi bir rüyaya yamadığı
Ve nasılsa uçurumun açık unuttuğu ağzına kum yığmaktadır deniz
Bir cevap yazın