Betimlemelere işkence gözler. Yoğunluğu delirtici bakışlar. Kirpikleri piyano çalıyor. Senkronize sesler. Gözler. Evet. Onun gözleri.
Gözleri, gökyüzünün çakmak cebinden besleniyor. Sürekli nemli. Sürekli saydam. Tüm renkler pastörize. Elinin altında. Bakışlarının. Ne güzel. Gökkuşağı da o, kara delik te.
Birazdan kapıya çıkacak. Çöpü koyacak kapısının önüne. Merdiven boşluğundan aşağı bakacak biraz. Apartmanın ayaklarına. Huyudur. Sonra dört yerinden kilitleyecek kapısını. Boşluğun sessizliğini bıçaklayacak. Dört yerinden.
Diğer katlardan gelen seslere aldırış etmeyeceğim. Varsa yoksa o. Varsa yoksa o gözler. Yoksa varsa o gözler? Devir daim düşünceler. Yalnızlık hali. Çadır kurdurtan. Kesin koma. Yazık halime.
Ertesi sabah.
Gözler yine. Gözleri.
Sıcacık. Günaydın, gibi. Dokunamamak gibi. Soğuk.
Beklediğim an nihayet geldi. Seslendi. Seslenişi. İçime takım elbise giydirmesi, saçlarını jölelemesi kalbimin.
Anında yanında bitiverdim. Aldıracağı şeyleri aklıma zımbaladım.
Teşekkür edişi. Ziyafet gibi.
İşte böyle. Mesleğimi seviyorum. Maaşım az diye gocunmuyorum.
Şükrediyorum tanrıya. Aşk var çünkü. İnsan olmak var.
Ve akşama yeniden kuracağım çilingir.
Rakı şişesinde Piranha olmak güzel…
Bir cevap yazın