ahh ah benim varla yok arasındaki
muhakkak yorgun hüzünlü sevdiğim
bilirim akşam olmuştur memleketimde
çoğunluk elinde ekmeğiyle evine varmışken
-bu azımsanamaz katiyen-
kalanı da orda burda olsunlar
ama sen sen bir sahaftasındır şimdi
tanrım bu en güzel anı günün
binlerce elinle karıştırır durursun kitapları
her hafta didik didik edersin
on on eksilen gözlerinle tozlu rafları
sonunda yine için buruk yüzün sapsarı
koltuğunun altında eğreti birkaç kitap
çıkar gidersin hepsi bu
ahh bekle beni n’olur
iki bin 18’den önce
çıkmayacak olan kitabım için bekle
keşfedilmemiş sımsıcak mısraların içinden
başımda kasketim döneceğim memleketime
yalvarırım bekle
Bir cevap yazın