Perçemi dökülmüş zülfün üstüne
O körpe bakışlar bana dert oldu
Bir mektup yazdırdım, zarfın üstüne
Reyhan kokusunu sürmek şart oldu
Gözleri bir yandan, kaşı bir yandan
Selamlar göndermiş kirpik ucundan
Yapraklar toplayıp bahar tacından
Bastığı yerlere sermek şart oldu
Lebleri gül açmış, gamzesi hare
Dokunsam yanarım, baksam biçare
Alıp götürmeden başka sehere
Gönlümün bağını dermek şart oldu
Al yeşil üstünde bir siyah kemer
Giyinmiş kuşanmış salınıp döner
Yanağında beni ay gibi yanar
Yoksa zöhre midir sormak şart oldu
Geçse de mevsimler, geçse de çağlar
Dizilse karşıma yol vermez dağlar
Mezarın üstünü örmeden ağlar
Kolları açıp da sarmak şart oldu.
Bir cevap yazın