Alt dudağından kurtardı üst dudağında bitmekte olan sigarasını. Yere attı. Ipinceydi dudakları ,aynı sesindeki mavi çocuk gibiydi. Hem maviydi sesi hemde bir çok başka renk . Belki sabahları taze bir beyazlığa uyaniyordu, kahvaltıda mutlu bir sarılık vardı sesinde. Belki öğle vakti yorgun bir güneşin uğultusunda limoniydi. Belki akşam, dingin bir belirsizlik içinde kalıyordu sesi tüm güzel renklere inat. Ve belki karanlık bir uykunun içinde beyaz bir kırmızı vardı sesinde daha uykuya dalmamış, dalamamış insanların içini bir hoş eden… Ama sigara içerken maviydi. Tüm renklerden kurtulmuş, tüm kavgalardan uzak bir dere yatağının yanıbaşında usul usul yıkanan köylü kadınların tenine dokunan su misali.
Maviydi.
Biten o sigarasindan sonra değil öncesinde duydum sesini.
Sesi…
Biten o sigarasindan sonra değil öncesinde duydum sesini.
Sesi…
Bir cevap yazın