ŞİİR 1920
UYAN-EYLEM DEMİR
bazen en dibine çekiliyor ya insan ışığı düşüyor ya sonsuza kucağında debelenen yalnızlık dumansız bir ateş yakıyor ya kulağında yedi kat ses damlıyor ya göğsüne içinin buz sarkıtları eriyor ya esmerleşiyor ya renkler yoruluyor ya dudağından akan fısıltı kalıyor ya kış çırp ayaklarını tut güneşi kollarından sar saçlarının örgüsüne duy yüreğinin gümbürtüsünü tutma gözyaşlarını kaldır […]
ARJANTİN SOYKASI-BEDROS DAĞLIYAN
Ah, dedem Adıyaman tütünü değil kahrını sarardı elbet Yağmur mu yağardı bazen gözlerinden Çiy düşerdi, pörsümüş yanaklarına Dumanı çektiğinde avurtlarına Dünya gailesi dolardı, nasırlı avuçlarına Bir sarı yazma dolanırdı boynuna, Arjantin soykası, yârinden Kurtulma sevinci hiç yoktu Tokat’tan, soykırımdan, Çankırı’dan Bir de yüreğindeki nardan Bedros Dağlıyan Soyka: Ölen sevdiceğinin ardından kalan badal, eşya
ARABEKS ŞİİR-YELDA KARATAŞ
yavrum ben pınarbaşında da otururum burma burma hurma tarlasında da ve hatta mahallenin köpeğiyle koşturmaca senin kalbini sokmaya çalıştığın o ateşe işerim ben gülerim hatta sen henüz cehennem nedir bilmemişken ben cennetin anahtarına çılgın elma logosu dikiyordum hayat denen bataklıkta o devrimci şarkıların notaları kan ağlıyordu göğsümde senin gibiler kız tavlamayı arka cebinde tarak sanırken […]
KALENDER RUHLAR-MEHMET ÖZGÜR ERSAN
Düştü bir aşk ateşi, yandı Kalender, Ne malı umursar, ne de bir meğer. Dünya bir gölgeydi gözünde onun, Hakikat yolunda bir garip sefer. Kimisi sır oldu ince kelamda, Kimisi aşk ile döndü selamda. Şems’in ateşiyle tutuştu canlar, Otman Baba erdi taşla, tamamda. Ne tahtı ne tacı ne süslü saray, Onlar için aşk var, gerisi aray. […]
Yağmur Kent’e Kent Olduğunu Hatırlatırdı –
Biliyorum,Aşk gelince, susardı gözlerinde zamanUsulca çalardı günlerin kapısını bir sabahUtanırdı gece, kör ve sağır olmaktanÇocuklaşırdı her vedalaşma öncesi kalbimÇekip giderdi aşk ve eksilirdi ömrümBir yağmur başlardı sonra, ıslanırdı hayatBiliyorum,Aşk gelince, soyunurdu gözlerinde zamanIsrarla dokunurdum hayallerine, çoğalırdımSen gülerdin ve gülünce içimde mevsimler değişirdiVe heyecanla beklerdi temmuzun gelişini haziranKoşardım Kapadokyalı çocukluğuma doğru,Bir rüzgar eserdi o an, savrulurdu […]
Fikrin Kılıcı – Eyüp Nar
Kederler’in üstünde yürüyen kapkaç,Bilinmeyen bir an ve alınan birşey.Amaç misali amaçsız’dan kaç,Bilmenin içinde bazen hiçbir şey. Farkına vardı mı aklın keskin gözleri,Bir duvara sığdırılır koskoca yeryüzü.İhtişamın ötesinde kavrayabilirse yeri,Bir başka gerçek, bir başka görünür özü. Dürtü için barış mı iyi, savaş mı?Hedefin meydanında ölüm için çekişirler.Ulak yolladım, durduramadım aklımı,Onu da öldürüp naaşını gönderdiler. Safları tutun […]
Bitmiş – Behçet Koray
Eskilerde güzel anılarımızın,Pamuk şekeri düşlerimizin camisi;Şimdilerde her bir duvarı bunalım yansıması.Odasında oğlumun uzundur oynanmamış oyuncakları-bu aralar yurt dışında herhalde-Duvarlarda karanfil fotoğrafları,Siyah beyazVe sözleri bir çınlama dilsiz uşağın. Her eşyanın yerini ezbere biliyorum daSaadetimi nereye koyduğumu hatırlamıyorum. Koltuğa uzanıp gözlerimi açtığımda gördüğüm şey tavan değil,Gökyüzü de değil;Dudakları buruk bir çehre,Yanaklarımda gözyaşları. Pisiciğe dönüyorum;‘’Ne olacak bizim hâlimiz […]
Sapan – Zeynep Şefik
Sonunda dönüp kendini seçermiş yalancı.İki kokuşmuş velet parmak ucunda,Çizgiyi geçene kadar doğruda.Alfabesini bilmediğim bir dilde konuşabilirim,Sonunda dönüp kendini dinlermiş yalancı.Omuzlarımın kamburluğu çiçek açtı.Kusurumun akli perisi,Sonunda dönüp kendini söylermiş yalancı.Üç taş çukurda, kırk dokuz hayvani,Sonunda dönüp kendini besler yalancı.
Papatya – Kayra Ekin
Papatyalardan bahsetti birazYüzünde neşenin polenleri vardıÖnce aşk sıyırmıştı kalbi birazSonra vedanın kurşunu çarptı Romanlardan bahsetti birazHer satırında ayrı mânâ vardıDikteyle yazdırdı şiirler birazHepsi yarım kaldı Göklere varacaktık dahaAğır ağır kaybolacaktıkBeni sevecekti dahaHani sonsuz olacaktık Papatyalardan bahsetti birazTomurcukları çok erken açtıYaprakları tazeydi birazBaşka eller kopardı
Yalnızlığın Başkenti – Binnaz Deniz Yıldız
Yalnızlığın başkenti: Rüya gözlerin Suskunun deli acısı ve kekeme bir adamın yarı uykusu… Bir besteci, elinde bavuluyla köz içinde düşer yakama Tüm notaları adının tınısında yer eder, çellosuyla Rüzgâr ağladı ağlayacak somon ışıkta Ritüeller ve ağaçlar karabasan omzunda El, yüz, avuç… Toplama kampı parçalar Yollara dizilen çakıl taşı hayaletler Kamp alanı ve izciler… Kutsadı adını […]
Ölümün Sesi – Furkan Reisoğlu
Otuzlu yaşlar neyi ifade ediyor?Benim için Azrail’in hasat zamanıdırOtuzlu yaşlarÖnce ananeler dedeler ayrılır birer birerSonra akrabalardan gelir seslerEn sonunda aile fertleri yavaş yavaşSessiz kalır odalar, evlerDinmez bir türlü ölümün sesi
Bir Vazgeçiş – Ferzan Uzun
Sen gittin sevgilimVe götürdün kendinleUykularımı, hayallerimi, beniGeri ver bana beni. Beni en çok anlayan sen;Anlamadın beni, istemedinSesimi duyan sen;Sağırdın bana, dilsizdin… Sevgilim ben korkardım sessizliktenMahkûm ettin sessizliğe beniÖyle gitmek istedin ki,Geri dönüş yollarını tıkadın… Halledebilirdik sevgilim,Minik şansları yok ettin.Hak etmedim bu kadarını,Vazgeçtin sevgilim.Benden, senden, bizden…
Arayış – Akile Soylu
Mahrur bir halBuzdan kalelerin içinde merdanelerBir yukarı bir aşağıUzanıp bir kuvars taşının göğsüneHuzursuz saatleri tedavi ediyorumBoş bakışların doldurduğu güruh mudurKanunDuymakta zorlandığım bu yankıYer altında unutulan ubudiyet sarkıtlarıSes verinUğultularla yaşamak çok zor artıkAyağım suya değsin.
En Çok Okunanlar








Son Yorumlar