masmavi bi ağzın olsaydı nasıl da gülerdik onunla hiçbir şey yapmadan
sanki yolun kenarında sonsuzluk varmış gibi durup bakardım sana
oh olsun
yani daha adamın birini ben sanırdım
herhangi bi zamanda
ama ben de nerden çıkarıyorum gözlerinin şaha kalkışını
canıma değsin bu arada
deniz kabuklularına yüz vermezken
ressam arkadaş
bir şey daha yoktu belki kaçınılması gereken
erik ağacındadır sarkan turkuaz gözlerin
buğu dahice bir şeydir
arzu ve ıslaklık arasında yaşamayı bilen
mevsimin kendine gelmemesi de
Kısmen kurgusaldır
gülmesene be karga..
çünkü gerçekler bizden önce gider
nöbetçi geneleve
bir kişnemeyle ay altından gelen
yasak bir sevişme seçilir
Karakum çölü artık benimdir
böyle de talihler açılır kum kum
bütün bütün ayak altlarına serilir
oh canıma değsin
herkesin saati düşebilir
kırılabilir oyuncağı
canım sağ olsun
tuz ve yaban mersini kokan bir denizdibinde
geçiririm ben de kıyameti
bekleme yerimizden 3 dünya ötemizdedir
karekökü yalan çoğaltımlar
çok da çok şükür
sonuçları ikna edici ve davetkar haz diye
kısa kesilmiş bir iç geçirme anını
gösterir polisler unutkan bir tundrada
kuşların gagası siyah bantla silinmiştir
(neslini sürdürmek isteyen fahişe
kendini ibadete ver
kimsenin dikkatini çekme
dikkat çeken veya dikkat çekilen için)
ne oldu dersiniz
yok daha neler
dikey bir uğultuydu çarpışmak gece yarılarıyla
Seni barındıran menekşeler vardı orman içlerinde
korkakça sevilmiş dünyalıklar ve sağaltılmış izbeler dolusu duaları
alıp satardı beyhude bir adam kendi kendine
aaha ışık anasının karnındayken
abartmayla kaplı savaş sahneleri saçacaksa
günah sızınca bıçaktan bacaktan
pik yuvarlaktan
üç yönden ve
pahalı sözcüklerden
imal edilsin şeytan uçurtması
ve hep arkasından konuşulsun
uğultulu fırtınalarda
İnsanlığın en yakın akrabası ×-man
ve ortak değeri
kumbara..