ŞİİR 1896
SOR – semih bilgiç
Mezbelelikte büyüyen ne görür? Dert ehline sor. Hançerin zehrini tadan ne yanar? Azaba uğrayana sor. Zindanın karanlığında kalan ne yaşar? Sonradan görmeze sor. Hain yarası ne derin? Acıyla dolana sor. Sır kapısı ne zorlu? Hiç duymayana sor. Vefa arayan ne der? Dost dediğine sor. Çile sırası ne gün? Hesap tutana sor. Zalim eli ne ağır? […]
Çelişki – ayhan kelam
Yol alıyoruz rüzgâra karşı. Bir fırtına kopabilir belki, birazdan. Ucunda yalnızlığa giden bir kavşak Ve kestirmeler sıkıştırılmış hayat sokağına bizden habersiz. Korkak adımlar yapışıyor keskin taşlara… Adımlar ve izdüşümlerini hesaplama çabasında olan biz; Çoğu zaman geçmişin şerefine kaldırıyoruz kadehlerimizi, Gösterişli yalnızlık masalarında Sabahın aydınlık olduğunu görmeden; Dünün güneşinden medet arar duruma düşüyoruz. Ve günü yaşamadan […]
Azâb-ı Müeccel – Ece Demirören
Bilmezler sana olan hicranımın hüznünü, Anlamaz onlar tavaf etmişim yeryüzünü. Yaman oldum sensiz dillerde bir bak, Kara saçlarına hasretim bir de buradan yak. Korkuyorum,biraz yalnızım biraz yabani, Yalnız sana aşığım, kovuyorum sevenlerini. Garâmı yad etmişim ben ne utanmaz, Memnu edildi bu hasret bana bir yaz. Tahammülüm yok azmim yok hasretlere, Afetzede hayatım eriyor ufukta alelacele. […]
ATTİS-Bülent AKAY
tanrıların ve insanların bu kadar yalnız olmadıkları tanrıçaların sevgililerinin olduğu ve de öküz kesmenin, saban kırmanın cezasının ölüm olduğu topraklardan geçerken tanrıça Kibele’yle fani sevgilisi Attis geldi aklıma, ay tanrısı Men’e inat yeşilin olmadığı sarı yorgun dağları el ele dolaşmışlar mıdır acep akşam serinliğinde diye? bundan üç bin sekiz yüzyıl önce yaşamış Attis’i kıskanmadım değil […]
Bayram Sabahları -Seçil Oğuz
Acının en büyüğünü gördü gözleri. En büyük matem, her gün kanatırken ciğerini, söndürmedi gözlerindeki ışığı. Ocağını söndürenlere inat, dik durdu. Sofrasını kurmadığı tek bir gün olmadı. Kaygıları alnını terletip dururken, tırnaklarını yiyerek pencere önlerinde çocuklarını beklerken, bunu sadece o bildi. Göstermedi hüznünü. Çalan kapıları, gülerek açtı. Yoksulluğun en büyüğünü o gördü. Yine de toplayıp getirirdi […]
ELA BİR DÜŞ – Hikmet Güzelkokar
Dalıp gitmişken uzaklara Saçların geliyor aklıma İpekten bir şal Sarınırken rüzgârlara Bırak! Resmini çiziğim Tuvalimde kal Ve sonra Gözlerin geliyor aklıma Ela bir düş Giyindiğin elbise Gök kuşağının orta yeri Ya da okyanus gecelere Düşen yıldızlardan bir ateş Ya o dudağındaki tebessüm… Aklımı sardıkça gamzelerin Serper Emirgan’ın nisan bahçelerini Adalardan duyarken ağustos melodilerini Bütün sevgililerin […]
Anlatın Bayım - Zozan ERDEM
Bana umutlu şeylerden bahsedin bayım Bana umut etmenin iyileştirici ve mutlak gücünden bahsedin. Bayım Güneş nasıl hergün doğar nasıl batar Nereye gider ne yapar Bana dünyanın gündelik yaşamından bahsedin. Dünya bütün acılara rağmen nasıl dönebiliyor Üzerinde tonlarca su varken nasıl oluyor da içinde bir cehennem ateşi barındırıyor. Beni inandırın bu geceden […]
UTANIR OLDUM- Kamil Küpeli
Sivas yangınıdır düşen Lice’ye Kardeş insanlıktan utanır oldum Kül yağıyor alevlerden geceye Kardeş insalıktan utanır oldum Bunlar insan ise ben değilimdir İnançsız canlıyım kul değilimdir İnsan yakıp alevinden ısınan Tekbir ile canlar alıp inanan Böyle vahşetleri ibadet sanan Kardeş insanlıktan utanır oldum Bunlar insan ise ben değilimdir İnançsız canlıyım kul değilimdir Cehalet beylerin işine yarar […]
KİNSİZ REHBER- Zeynel Kürkçü
Tutki tutsaksın yalnızlığına, Çıplaksın, üryan, geldiğin gibi. Alçakça riyakârlığın ortasındasın Sus kimse duymasın yine de yürek acını Kanın akarken güneşe, bedel niyetine Hatırla ne canlar verdin toprağa Ellerine zulüm kınası yak, silinmesin Zor olsun unutulması çektiklerinin Kinsiz rehber olsun geleceğine Zeynel Kürkçü 29.06.2016
Sivas’93
çığlıkların külünü gör bakışların külünü sesin külünü güzden dokunaklı genzinizi yakan yanık insan kokusu Mehmet Özgür Ersan 2013
Rüyasını dokuyordu /Sarıyer’de bu sabah balıkçılar – Mehmet Özgür ERSAN
Bıçakla oyulmuş çıkarılmış Avuçlarının içinde Kendi gerçeğimi görüyordum İçerken ellerim titriyor ağlıyordum Aklına bir martının gözleri takılmıştı Çok şükür hıçkırmasını biliyordum Bölük pörçük akşam oluyordu Gözüme kargalar konuyordu Sırılsıklam utanacaktım Yoksa yüzümüz olmazdı geceye Şiir deniz gibi kımıldıyordu Kımıldandıkça içim kanıyordu Rüyasını dokuyordu he sabah Sarıyer’de balıkçılar Sarhoştum kirpiklerim yanıyordu Utanmasam beni terk etmişsin Hırsımdan […]
SOLUKSUZ – Nesrin Bulduk
En derin karanlıktan taşıyorum ışığımı renkleri yakan karanlığa taşıyor soluğum nereden geleceğini bilemeyen bir çılgın karanlık hayat bir sihirbaz oyunu güvercinler yerine kan çıkıyor eldivenlerinden kansız bir bedenin soluğundan başlatılıyor oyun karanlığın ulaşamayacağı soluklardan alıyorum ışığımı soluğum soluk bir gölge-ışık oyunu geleceğini bilemeyen bir çılgın hayat son gördüğüm kıyıda bıraktı oyununu.
Yavaşlatılmış Ayrıntılar -C e m a l Ö z t ü r k
Yıllardır yaya yoldan geliyorum İçimden hep uçmak gelirken sana Ayaklarım yer çekimine bağlı Nedensellik zinciri boynumda Hafif hafif tüyelim buradan Havada kaybolan duman gibi Bu hayatı kederli dolaşıp gidelim Mumdaki alev yanan zaman gibi Adım adım geçelim dünyadan Yavaşlatılmış ayrıntılar gibi kocaman Düşük yoğunluklu çatışmaların içinden Kırılan kalpler gibi yıkılan evlerin C e m a […]
Son Yorumlar