ŞİİR 1894
Günahın Çocukları – Josef (Hasek) Kılçıksız
ne zaman namazdan kaldırsam başımı bir ahit görürüm kandan yeminleri içilmiş… ne vakit seni ansam sevda kanatlı gemilerim kalkar gözlerinden… pulları dökülmüş balık göğsü yırtık martı olur bekleyişlerim batıklarında… şimdi bir tren vagonunda yaşıyor uzak bekleyişin öbürgününe koşulmuş… dalganın köpüğünde yaşıyor med-cezir ayak izlerini silen… yağmurun eşiğinden geçerken üşümüş bir kıymıkta yaşıyor ten… kum kemirirken […]
bir bırakış güzellemesi- mert can fırat
seni kerkük’te gidilmeyen üryan çocuk bedenine, apartman diplerindeki nakış dükkanlarına, içimde yığınlanan batık balyalarına bıraktım bu bırakış bir emanettir içlenen sokak ile gök arasında döl yataklarına saplanan kırık cam yarasıdır bilinmeli ki bir hayatın bir hayatı yontmasıdır aşk böyle demiştir susuz dudak hoyratlığından geçenler bu eli kulağında bir bırakış bu eli kulağında bir bırakış güzellemesidir […]
NE ÇOK İNSAN- HAKAN UNUTMAZ
Ne kadar çok insan var diye Düşündü sazlık Yüklenmişken nilüfer üzerine Kabuklarını soyar kimisi duman içinden Kimisi ızgarasında çarkın sapsarı Bazen duygusallık satar kimileri mezat Kimisinde eve gitme telaşı akrep yıldır Ne çok insan var diye Düşündü sazlık Kulağakaçan çocukları çekiştirirken eteklerini Emeklisi gelmiş ancak Torunlara bir mevsim daha oksijen olmak isteyen İçsiz iğde ağacının […]
İstemsizce Uyudum – Emre KARAAĞAÇ
Sebebi olmalı şimdi bu nefes nefese saatlerin, Düşünmek gerekiyor ama ayakta, başı eğik. Unutamıyorum sabırsızca akreplerin gidişini, Hatıra oluyor ismi geçmişin acısızca; Aklımda bir tabela oluyor unutmak.. Anılar tüccar oluyor sen düşünce bilince Bilinçsizce seviyorum seni. Bana kalsa dünya sarhoş, insan düş Uykudan uyandırılıyoruz gözyaşlarıyla, Doğumla, doğurarak uyanıp uyandırılıyoruz. Sebebi olmalı bu uykusuzlukların ebedice, Tekrar […]
Zamana Karşı – Tayfun TATAR
Öyle ya, hissediyorum şimdilik Bak şu elim, şunlar parmaklarım diyorum Şiirler yazdığım Elimi uzatıyorum ve bana hayaller kuran Bir umudu içinde sıcacık tutan Kalbim burada Ve bir gövdem var onun yörüngesinde Dönmekte olan Düşünceler var, düşler var zihnimde Bir özgürlük heykeli gibi dimdik duran Şimdi sen, diyebilir misin ki bana Sevgilim Tam da şu andan […]
SOLUKSUZ – Nesrin Bulduk
En derin karanlıktan taşıyorum ışığımı renkleri yakan karanlığa taşıyor soluğum nereden geleceğini bilemeyen bir çılgın karanlık hayat bir sihirbaz oyunu güvercinler yerine kan çıkıyor eldivenlerinden kansız bir bedenin soluğundan başlatılıyor oyun karanlığın ulaşamayacağı soluklardan alıyorum ışığımı soluğum soluk bir gölge-ışık oyunu geleceğini bilemeyen bir çılgın hayat son gördüğüm kıyıda bıraktı oyununu.
KİRLİ ŞEHİRLERİN SEVİLMEYEN ÇOCUKLARI-Aslı BAHTİYAR
Kirli şehirlerin sevilmeyen çocuklarıyız biz. Pis kokarız, Terleriz. Annelerimiz bağırır çağırır, Ve odalarımız küçüktür. Küçücük. Pencere kenarlarımızsa kirlidir Koca bir ömüre. Camlar, öylesine pistir ki şu şehirde, Parmak uçlarımızla Resim defteri sanar, Parça parça Karalarız hayallerimizi. Büyürüz bir gün. Ellerimizle yollar yaptığımız pencereler Parmak uçlarımızın bezleriyle silinirler, Yavaş yavaş. Temizleriz. Her bir hayal, her bir […]
MÜLTECİ KUŞ -Yusuf Gençal
Hangi umut Kazar sulara mezarını Mülteci kuş Bebek gülüşlü Dudağı mor bir ölüm Isırır ellerini, üşümüş sular Öper gözlerini balıklar Kokunda korku Tükenir sende deniz Ipıslak çekilen kıyıda Örter üstünü gece Çığrışır başında Gümüş kanatlı martılar Kumlara iz bırakır İz bırakır kumlara… 03 Eylül 2015 Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya göç akını facia ile sonuçlandı 3 yaşındaki […]
TÜM OLANLARA VE YAŞANANLARA RAĞMEN RİNGTE OLMANIN SEVİNCİ! -ibrahim evin
“kuzey zor ve acımasızdır, boksör. ” n. guillén İçim büyük bir bulantının merkez noktası Bilmediğim dillerin bende yarattığı büyük yanılgı Her yumruk bir uyanış, okkalısından bir yumruk da sen vur dünya! Ne de olsa anlamıyorum dilinden. Yine mi beni seçiyorsun dünya? Neden kolay rakipler ilgini çekiyor? Neden güçsüze vurmayı seviyorsun dünya? Güçlülerle savaşmayı kim ister […]
Güz izi – Ferhat Nitin
Senli mecazlar dolarken penceremin buğulanmış camlarına. Duygular sarılır cümlelere hasta bir kalp misali bitkin, aciz… Ve sensizliğe binen günün ışığı sallanır yine bilindik kuytularda. Yorganıma gece dolarken sen kokan buseler çizerim bu sonbahar akşamına.
BEN İSTERİM – erçağ akarca
Ben susuyorken sende konuşmak isterim alalecele Ben konuşurken sende susmak isterim kalmıştın sanki son hecede Ben sende hem ölmek hem dirilmek isterim büyük vurgundur çünkü bu sentez zor gelen ecele Ben sende gülmek isterim çünkü karamsarlık sonsuzluğun içinde büyük mesele Ben sende bitmek isterim başlangıçlar acı verirken suskun kedere Ben başlamak isterim son bulan varoluşların […]
SORGU -FİRUZE FERZAN
sormak gerek kendine ısmarıç mı havaya düşen ilk cemre geldik yüze çıktık düze ikincisi tertemiz su düşündürür kor ateşiyle üçüncüsü şehrin gök çizgisi yanarken, ölüm yarası gibi yoksulluk hepimiz aynı haritanın içindeyken havaya suya toprağa benzemeden bulamazsın gidersem.
sone – muhammed hacıreşitoğlu
eritip giderken güneş tepeden; kerpiç evlerimizi birer birer hepimiz çırılçıplak koşuyorduk geceye doğru ikonları ve kutsal metinleri sütunlar da asılı sadık hayvanlarımızı arkamızda bıraktık göz göze gelmemekle mükellefiz gelenler; tanrının okçuları tarafından vurulur vurulan, bedenlerimiz soğuk gölgelerinin üzerine düşüyor ve mahcup ve solmuş yüzlerimiz, çaresizliğimizi gizlemek içindir mutluluğumuz :ortak kaderimiz ortak sevincimiz: umudumuz aşk ise […]
Son Yorumlar