ŞİİR 1894
Yağmur Ve Babam – Seçil Oğuz
Şehre yağmur yağdığı vakit, Babam yüzünü avuçları arasına alır, izlerdi. Yağmur ve babam… O vakit, ne çok benzerlerdi. Babam erken büyümüş bir adamdı. Yaşından değil, yaşadıklarından. Nasırlı ve de kederli öyküler taşırdı avuçlarında. İki yakası bir araya gelmek bilmezdi. Biraz İstanbul gibiydi benim babam. Yinede evinden gülüşünü, dilinden mavi türküsünü eksik etmezdi. Yamalı hayalleri olmak […]
kuruyuş – EFLA BERRİN FIRAT
Düş Kuyunun koynuna. Düş, kuyunun koynunda çünkü. Sıcağında bir bahar acısının; Antik ellerine bakarken gözlerin Gözler, göz evlerini o çok duvarlar… Gölgenin yuvası olan hep duvarlar… İhanet tegannilerine teşne dudaklarınla Gri ile siyah geceye iliklenirken, Suretlere bakir sesler dikiyorsun. Belli ki Ketm-i kavimdensin sen! Düş kuyunda hüznün hurufu mukattası… Yağmurun dilini sökemeyenler Bilmezken göğün eridiğini, […]
KARDELEN – Hikmet Güzelkokar
Ben senin En çok şiir yönünü sevdim. Bakıyorsun, şiir Gülüyorsun, şiir Daha Nasıl anlatayım zâhir Bütün sözlerin şiire dair. Ben senin En çok bakışını sevdim En sığ kumsalımda deniz En kuru dalımda yaprak En bulutlu anımda Gök mavi. Ben senin En çok gülüşünü sevdim Sarp kayalarda nergis Dikenli bağlarda gül Baharda ilk gelen; kardelen. Ben […]
KUĞULAR ÖLÜRKEN ŞARKI SÖYLEMEZ – TURGUT TOYGAR ‘ın şiir kitabı üzerine ömer harmankal
‘’ – Şiirse önemli olan, şaire ne gerek var! ‘’ dedi kulağıma bir ses kitabımı bitirdiğinde Turgut Toygar’ ın. Şairin o derin sessizliğinden sözetti şımarık bir cin… Önümde aylardır bozuk olan televizyon, birden – kendi kendine açıldı; korktum! Televizyonun ekranında; ‘’ Bir adam, ufak tefek bir adam, yorgun bedeninin üzerinde gülümseyen başıyla, Kadıköy’ ün sabaha […]
Sus-ma – İlayda Zengin
Bir akşamlık yıpranmak kalmıştı elimizde Eve ekmek götürme akşamı yine Sen erguvani koltuğunda rahatsın Suskun suskun havalanıyorken sigara dumanın Ya birden deniz kıyısındaki banklar Gitse başını alıp Yalnız bıraksa nefes nefese kalmışları Dizlerine kadar eğilip çaresizlik bağıranları Bilmezsin o banklar hayat kadar gerçek Yaşanmışlıklar kadar eski Sevdaların kadar unutulmaya mahkum Sığınma şimdi anlaşılmazlığa Öyle bir […]
On’dan Sonra – Burak ÇAKIR
Ocakta su kaynıyor Biz demleniyoruz bulduğumuz her aralıkta Kaybetmiş gibiyiz, kaybolmuş gibi O korkunç suskunluğun ortasında Sana gecelerce okuduğum şiirler Ocakta su kaynıyor Biz demleniyoruz bulduğumuz her aralıkta Önümüz kış, ardımız yalan Yavan geliyor sana adanmayan her şiir Her şehirde tutsağım sensiz Sense hala sessiz ve güzelsin Bensiz.
Sonsuz bir kitap- Turgut Say
Bir kitaptır düşlerden beslenen, Okuyanlar gerçek sanırlar onu. Alır götürür seni düş alemine, Yitik cennette bulursun kendini! Yeniler bu kitap kendini hergün yeniden, Doğar Anka misali kendi küllerinden. Arıyorsan dünyada çaresizce özünü, Korkma bu kitapta bulursun kendini! Biziz her birimiz bu kitabın sayfaları, Hüzünleri, sevinçleri,hayalleri, umutları, Al kalemi çiz kendine yeni suretleri, Tanrı bile yaratarak […]
Suzanlar Meyletmesin! -Ali Naki Dedeoğlu
Nice sussam da.. Bunca aşkın hürmetine.. Gel ! Gel etme sen yine Yitik tellerimden kazı kendini.. Ben ki çetrefil düşlerde.. Kördüğümlere sebep.. Bi kelekşor sanırım kendimi.. Bedeli dara düşmüş dem vaktinde günün.. Elimde urgan nasırı, Kıyıda dünden bi nar ağacı Gayrı sellenir yüreğimin bam teli yolumdan evvel Ah düşer dilime.. Bunca neslin batık şehrinde. Hadi […]
yorgun hissediyorum – ayhan kelam
yorgun hissediyorum. hemde çok yorgun hayat kısa bir mola deyip çekilsem kabuğuma ve bütün pislikleri unutsam madık madım mayacağız hadi birde uttum diyebilsek tanrım seni unuttum unuttuk desek savaşmayı kini unutacağız aklımda kalmadı hiçbir katliam ya da olmadı olmasa daha mı fakir olur insan yaşam standardımız mı düşer yada tanrı tek ayak üstünde durma cezası […]
Yağmur – ümit acarer
Yağmur yağıyor yağması gereken en güzel yere, Kuşlar aşk böcekleri gibi kaçışıyor susam tarlasına, Denize dar gelmeye başlıyor bedeni yükünden, Bulutlar öfkeyle birbirini kovalıyor takır tukur seslerle, Gökyüzünü hüzünlü kara akbabalar sarıp sarmalıyor, Sokaklar çocuk sesleriyle ritim tutuyor yağmur damlacıklarına, Evlerin çatısı anlık bir can havliyle güneşin kavurucu sıcaklığından sıyrılıveriyor, Eskici, simitçi, bozacı kaçacak yer […]
Söylence – Laşer FİDAN
eski bir dilde söylenen kadim bir dua gibi tekrarlar bir kutsalı çağırırcasına hecelerdik adını. şahmaran derdik sana, eti kanardı ademin. sesini söze vururduk, içinden ishâk kuşu geçerdi. nesillerdir anlattığımız bir söylenceydin aslında. ne kaf dağı’nın ardında bir cennetin ne de o cennetinin elma ağaçları vardı fakat, biz gene de düşürürdük gökten o üç elmayı. hızırın […]
az kaldı – Josef Kılçıksız
az kaldı kıyasıya üşümemi azgın kışların mevsiminde seni kaybetmeme say körlüğümü müzmin pervaneliğime ışığında… hayatımın gayya kuyularına bir kaç adım kaldı biraz daha dayanırsam bir kaç kulaç kaldı bildik suların kıyısına… senden uzaklaştıkça ufala ufala küçülen umutlarıma bir kaç yüz mil… susmaktır yalnızlık gecenin özlem pencerelerine ölesiye bakmaktır… beni senden ayıran sarı bir çöl madenin […]
KRAVATLI BEY – Safa Berber
Güvercinler tamam da Serçeler bile korkmaz olmuş insanlardan Onlar da anlamış bizi yavaştan Bütün hayvanlar alışıyor Hayvanlığımıza Barış için yaşamadık mı şuana kadar E bu ölenler ne o zaman kravatlı bey! Böyle barış olacaksa olmasın Barış hiç olmasın hatta Mutlu musunuz kravatlı bey! Bunun için beni akıl hastanesi yada Mapushaneye koyun kravatlı bey! Eleştirmek suç […]
Son Yorumlar