ŞİİR 1896
BAHARLARLA ATILIYOR KÖPRÜLER -Gülderen KILIÇ
Bir yağmur rüzgarı şu eylül Sarı sarsıcı Ansızın aynada buldurur kendini Taştan bir evin Sudan sessizliği siner avuçlarına Avuçların söze değmemiş gün Yola gözünü diksen gözünü Zamanla sınanır bekleyişin. Şu eylüldür İnsanı insana düşman eder Kapılar dışa doğru İçe doğru bir kuyu Ayaklarına kapanır Kim kime gülse Yalancı bir tebessüm dudaklarında Kararan gökyüzünde kuşlar Haber […]
Bilirdim! – Ali Naki Dedeoğlu
Bilirdim! Bulutların kanatsızlığından öte, sevdalığından tutunduğunu.. Maviye.. Düşlerin an’da firari, kuşların yekten hüzne uçarlığını.. Sarmaşığın tenhalıktan, yıldızların karanlıktan ürkekliğini.. Bilirdim! Bilirdim! Goncanın vakitsiz açmışlığında, Aşkın üryan gezdiğini.. Kızıla.. Tohumun sızıdan, hasretin nar dalından filizlendiğini.. Kurağında yüreğin, damlanın gamzeden düşmüşlüğünü… Bilirdim! Bilirdim! Çocuk seslerinin umut melodisinde, sokağın yağmura dizelendiğini.. Hüznün sardunyalı pencereden, seyyarın, emek çığlığından beslendiğini… […]
bu başlık mahkeme kararı ile kaldırılmıştır – Ibrahim Fatih Cengiz
bu başlık mahkeme kararı ile kaldırılmıştır sensizliğe alışamadığım demlikte hep çay artırmamdan belli ve yatağımızın bana büyük gelmesinden yeryüzüne alışamadığım şiir yazmamdan belli ve düşlerimin bana büyülü gelmesinden
ötekisiz hayal – Ayhan Kelam
Hayal kur çocuğum ve korkma hayallerinden Bir gün unutacağın çocukluğundan Elinde kalan tek mirasın olacak Sevdiğin her şey giderken tek tek Sadece onlar için para istemeyecekler Tekrar sahip olman için Ve bir tek onları satın alamayacaklar Hayal kur çocuğum güzel bir dünya için Hayallerinle can bulacak saksıdaki sardunya Genetiği değiştirilmiş dünyanda Tek onlar kalacak kirletilmemiş […]
Hicran’ın Gözleri – Mustafa Bozoklu
Hilali çatlatırcasına bakıyor siyahi semaya gözlerin İlahi kudretin haşmetli gölgesidir dolunaya gözlerin Cenk ederken güneşle tebessüm etti belinaya gözlerin Rükuya eğilir sema dönerse zifiri siyaha gözlerin Arşı amansızca sürükler kızıl tamuya gözlerin Nihayet döküldü gözyaşım dönünceye Sina’ya gözlerin
Ağır Yaralı Gök – Sedat Emrem
Bu gövde ağır Ağır gövdesi sancıların Ve dal kırığı acıların yaprak yarası… Kanar omzundaki tüfeğin mermi kovanı Bu gövde ağır Ağır üstelemesi yalnızlığın Bir yanı kuş ölümleri Sürgün yeri gözlerin… Bu gövde hantal adımlarıyla yüreklerin Bıçak sırtı çırpınışları Ve geceden karanlık serzenişleri Bu gövde ağır Ağır ruhuna göğün…
BOŞLUKTA MAVİ- İLAYDA ZENGİN
Mavinin tonları kadar güzel hatıralar yitirdim şehirde Göz gözü görmeyen sislerde Keşfettiğim özgürlüğü yitirdim. Güneşin en güzel battığı yerde Sohbetlerim buz tuttu Tanıdığım sandalyeler taşındı başka bahçelere Emekli oldu konuştuğum kediler Dalga dalga hislerim kıyıya vurdu Örselenip çekildiler Beni beklerdi zilsiyah geçmişim bir köşede Onsuz geçmezdi akşam yemeklerim Yeniden susardım soluk almamacasına Üzerimde hep eprimiş […]
Baz- Şahin Eroğlu
o bir amerikalı olmuştu görünüşte ben kürt bir baz dağlarımın renginde sen afrikaliydin geçmişte bildim ben annenin diline yabancı kalmış gurbet/ş.e
Bıraktım sonraki dizeyi sana… – Turgut Say
Belki de hiç düşünmediler aşık olduklarını, Belki de alışık değillerdi bir aşkta yok olmaya! Var mı bu hikaye kadar tuhaf başka bir aşk hikayesi? İki erkek sevdi tek bir kadını, Kadın ise üçüncü biriyle kaçtı! Ama bu üçüncüsü değildi öyle basit sıradan biri, Aslında o bir düştü! İki erkeği tek bir bedene sığdıran, Bir beden […]
Şehr-i Aşk-Gökhan Aynacı
Yağarken kar zamansız Benim kadar üşümeyin Şehr-i aşk olan tüm mabedler Aşktı Bu şehrin içinde yaşanan Yakalayan da yaralayan da Aşktı Üşümek bedavaydı Zamanın Durmasını geçmesini isteyen de Aşktı Bu şehir bir labirent sanki Komşu kenti ayrılık Bir kıyılar var ki bu şehirde Her tarafı yalnızlık…
ZAMAN -SAFA BERBER
Düzgünce yapabildiğim tek şey ağlamaksa Kalmasın gözyaşı, zaman deryasında Belki yardım eder bakmak gözlerine Hayalimin dışında kalmış dokunmak ellerine Dans edelim zamanı durdurup Uzaktan sevelim, mutluluğu ipe tutturup…
sadak ve büyü – Efla Berrin Fırat
Ben de becerikli bir büyücü olsaydım Seni bir dinozor yapar Gözüm gibi bakardım; Eğer çivilerin paslı kalsaydı! Gözlerimdeki kumları temizlediğimde gördüğüm; Zamanın kustuğu bir kusur olan seni Acemice işelemeye çalışmamdı… Şimdi bu komik yanılgımı İronik dejavum olarak neresinden tutup çeksem de kurulsam yörüngeme? Anlamadığın bir dilin harflerini üflemişim gibi kulaklarına, Hayretimin esrikliğine hapsoldum Kendiliğin teslisinde […]
Ebem’den Hayat Dersleri – Mehmet Özgür Ersan
Babaannem sadiye ersan’a Dalın yeşilini insanın hayınını Taşın yakından geldiğini Ürkek bir kuşu elde tutar gibi Bir kadını Ne sıkıp ne gevşetmemenin sırrını Dalına yağırnına konan ağrıyı Acının acıyı su sancıyı geçirdiğini Sekçesinin oturmaktan ağrıdığını Bıldır bu fatlarda hayatta neler olduğunu Badalı anadutu dirgeni Dirgene dayanmayan porsuğun Harmana gelmeyeceğini Gümpür ile pörçüklüyü Girellikte yuka getirip […]
Son Yorumlar