ŞİİR 1894
kibrit çaktım – mehmet özgür ersan
şehrin meydanlarına iniyor giyindi kuşandı başaklar türkülerle zincirlerinden boşanıp ince canlar dövüştü şerefli şanlı saçlarını sevdim kahverengi kehribar gözlerini yalnızım sen orada yalnız kuş olsam lodos poyraz uçsam ben ölmem kahpe dünya yıkılır gayrı ürkek gözlerin mercan köknardan cevahir yalazı morca dağlar çıngı çalmış gözlerinle bir papatya bir gelincik getirsin ellerin kibrit çaktım öteygün ali […]
Ölürse bir çocuk – Şahin Eroğlu
Ölürse bir çocuk Açlıktan yada kurşunla Bu tüm insanlık suçudur Ölürse bir çocuk Gözü aç ölür Mezarına oyuncaklar bırakın Çocuk ölürse Bakıp yerinde durmayın Bakıp duran yerinde ortağidir suçun Çocuk ölürse Mezarına güneş bırakın Ha ekmek ha çocuk Ne fark eder ki Ekmek allahın olduğu kadar Çocukta allahın değil mi Çocuk ölürse Anne yetim kalmaz […]
UZAK – Binnur DOMUR
Mutlak bir doğruyu gözler önüne sereceğim şimdi, hazırlan. Görünmeyenler kumkumasından; Çok uzaklarda seni yakın bulan kadınlar var Sesini duymadığı halde sana cevap vermeye hazırlanan kadınlar, Kirpiklerini aklının ucundan geçiren Canına susamış birkaç sana yakın hem cinsim. Sarılmalarını baba zanneden çocuklar var Sözlerini lodos sanan birkaç serçe Umutlanıp çıkar hemen dalların tepesine. Gülüşünü vaha zanneden çöl […]
kötü huylu mevsimler -Jusef Hasek
desem ki anne bir gün yüzüp yüzeye çıkacağım ne bu karanlık sular kalacak ne de kan kırmızısı nehirler… tut ki solsa sarı ışık mum gibi erise zaman sevdiği hayatından çıkan her adam gibi yanımda sigara taşısam ateşini senden alsam geceyi onunla yaksam bir peri masalında yeniden ötmeye başlasa kanatları zümrüt yeşili gibi parlak anka kuşu […]
Bir buluttu kadın – fazlı humar
. o şafak vakti bir rüzgar gibi soluksuz k o ş t u k o ş t u çırçıplaktı ayakları bir canı vardı oysa canından öte ayaklarına taşlar dikenler batıyordu u s u l u s u l dokundu defalarca öptü okşadı bağrına bastı toprak ve su gül kokuyordu ayazları kor yangınları ardında bekleyen kuzuları […]
Kıyım – Turgut Say
Annemin sonu gelmeyen ahları, Bir uzun ip gibi sarkardı geçmişin kuyusuna. O karanlık labirent gibi sokaklar, Titrek gölgelerle çiftleşen şehir, Şehir ki büyük bir hapishane Sessiz ve lanetli bir tılsım Ve kıramazdı onu Gizlice kahvelerde fısıldaşmalar, Ele verirdi seni duvardaki fareler! Babamın kanlı naaşını bile , Bir tek kamburlu mezarcı görecekti Kargalar konmadan dallara, Gömülecekti […]
Yenilmiş kavimler tapınağından – Sencer Karaaslan
Gençken şaşkın oluyor insan Yanılmışım/ şanlı değilmiş Şaşılası güz direnişi/ gülün Sağlam bir duvar olsam Bu yıkıntılar ortasında Göğe yekindikleri için/bir çınar Ağaçlar kınanamaz Yatay kökleri/ bağışlatıyor İsyanlarını /onların suçunu yatıştırır Bu asabi kasırga/ ayağa kalkar Kanayan damar Ayağa düşmüş /kösnü Metanet dergâhında Mihrap baş aşağı Hayaller ölülere Yaslanmış da /yürüyor Kedi köpek /börtü böcek […]
Bütpögülö – Aalı Tokombayev, 1988 Türkçeye çeviren :Güneş Duysar
Bütpögülö İçken sayın ensetet da, ensetet, Cakşı kımız suusunuňdu kandırbayt. Tak oşondoy mahabatın tamçısı, Köksötöt da könülüňdü kaltırbayt. Cazda, Cayda, Küzündöbü, kıştabı, Tatkan sayın, Tandayıňdı takıldadat, tandırbayt. Bütpö kımız! Öçpö örttö mahabat! Kün bütkönçö külümsüröp süynölü Kaygısı cok, şattıgı cok kaydıger Adam üçün oşol tattuu düynöbü! Cürök ırdayt, Cürök ırdayt. Talaadabı, üydöbü, Al çarçabayt, Al […]
Sevgiliye öğüt – Ayhan Kelam
çayın yanına aynı demde bir aşk ezgisi koy bir de orta boy muhabbet ne iş kalsın geri de nede gelecekteki güzel günler beklesin hayallerde mavi bir gök yüzü ılık bir meltem essin illede illede akşamüzeri olsun başlamak için dizeye ne gül bahçesi vaat et ne de şanlı geçmişini anlat sevgiliye yüreğini koy öylece saf ve […]
ÖYLESİNE BİR ISSIZLIK – ÖZLEM ACER
Döndürmüyor suyunu Değirmen Ve tütmüyor evin bacası Ne yana dönsem bir çöl ıssızlığı, Ne yana dönsem aynı anda Endülüs’te bir Mağrip istilası.. Sen gözleri bahara gebe! Hangi akasyanın dibinde kaldı düşlerin..? Sen! Sen değil miydin kaldırımda açan gelinciğin bükük boynu? Ah ..Sen benim doğrultamadığım belim, Güneşin batmadığı ülkelerin vaatsiz inanışlarıydı gözlerin..
Nasihat – Mehmet Mustafa ÖNEN
Muhabbet kapısıdır bu, parayla girmek olmaz. Dostun yakınlığını, uzaktan ölçmek olmaz. Dert yanarsın Rabbine, isyan etmek olmaz. Hele bir kendini bil, haddi bilmemek olmaz. Haram kapısından çık, aşk haram ile bulunmaz. Edepsizlik etme hiç, edepten iyi hal olmaz. Gönlünü hiç bozma sen, umut zararla solmaz. Arama aşkı fanide, Haktan öte yar aranmaz.
bir gülümseyiş – yasin ertaş
dilara’ya hani nasıl oluyor gerçekten bilmiyorum birden koşuyorsun -yerden gökyüzüne- sen gülümseyince insanların yüzüne üstelik düşün çoğumuz yürüyemezken yeryüzünde seninkisi büyük maharet hem çoğumuz farkında bile değil gökyüzünün bulutun güneşin ama farkında toprağın yalanın yağmanın bide sende bir yürek var yavrum sende bir yürek bir insanlık bir cevher yalnızca sevmek ve sevilmek deniz ülkesindeki annabel […]
*, yak ışıkları – Necmi Otçu
yeri gelmişken zulamızı patlattık *, yak ışıkları “bizim çocuklar” diyorum ulaşılmadık bir yakışıklılık yaşadılar halk olmanın bahçesinde o duvarın önünde her birinin mutlaka “yak ışıklı” olsun bir fotoğrafı vardır. ayrıklarımızın hasretlerimizin kavgasıyla süslenmiş. gülümseyerek bakar her daim anılarının zulasında “bizim çocukların” hepsi çok yak ışıklıydı ıldır-ışık olmayan o karanlık günlerde şimdilerde ulaşılmaz uzaklara uğurladıklarımız en […]
Son Yorumlar