ŞİİR 1896
bir gülümseyiş – yasin ertaş
dilara’ya hani nasıl oluyor gerçekten bilmiyorum birden koşuyorsun -yerden gökyüzüne- sen gülümseyince insanların yüzüne üstelik düşün çoğumuz yürüyemezken yeryüzünde seninkisi büyük maharet hem çoğumuz farkında bile değil gökyüzünün bulutun güneşin ama farkında toprağın yalanın yağmanın bide sende bir yürek var yavrum sende bir yürek bir insanlık bir cevher yalnızca sevmek ve sevilmek deniz ülkesindeki annabel […]
*, yak ışıkları – Necmi Otçu
yeri gelmişken zulamızı patlattık *, yak ışıkları “bizim çocuklar” diyorum ulaşılmadık bir yakışıklılık yaşadılar halk olmanın bahçesinde o duvarın önünde her birinin mutlaka “yak ışıklı” olsun bir fotoğrafı vardır. ayrıklarımızın hasretlerimizin kavgasıyla süslenmiş. gülümseyerek bakar her daim anılarının zulasında “bizim çocukların” hepsi çok yak ışıklıydı ıldır-ışık olmayan o karanlık günlerde şimdilerde ulaşılmaz uzaklara uğurladıklarımız en […]
Her Mevsim Mayıstır – Mehmet Özgür Ersan
Cebimdeki buruk şiirlerle Çırılçıplak bu betonun üstünde Yaralı bir hayvan gibiyim, Dilimin ayaz kelimelere kesişi Suçüstü serüven rüyalarım Sınıfsız gövdem Sol omzumda Günah meleğimin olduğu yerde Yüreğim Bütün çırpınışlarıyla Reddedişine rağmen Ordayım bıraktığın yerde Biliyorum Ölmediysen o günlerde Kaybolursun Büyük kalabalıklarda Avuçların küser yaşama Kamaşır her yanın Bir kimsesizlik olursun Kendin olmak için Harcadığın yıllar […]
SU YALNIZLIĞI – BERRİN EFLA FIRAT
Sesimde sakladığım ismin Göç libaslarını kuşanıyor İsyanın fa notasındaki mistik yalnızlığına. Korkmak: Kokusunu geri isteyen nergise Kanlı vahiyler indirirken Tenimde solan ellerinden Ve Şüphe ejderhalarının döllediği bulutlardaki kırmızı ayak izlerinden… Kanıksamak: Susmalar kozasında kendi vahşetini Ve Kirpiklerinin hırs kalelerinden düşen matemini… Üşümek: Yara izimde dürüst bir piç olmak varken Gözlerim, nefes nefese çığlık Kalbim, buram […]
Dağlar – Josef Kılçıksız
sen elimden tutunca dokunsan yakan dokunmasan solacakmış gibi sana bakan yaralı bir çığlıktır hayat sen elimden tutunca sert rüzgarların karanlık gecelerinde değere binerdi zaman bir ayrılık mevzuatı yürürlüğe girerdi sessiz sedasız sen elimden tutunca deniz basardı içimi dip akıntılarının peşi sıra gitmek isterdim yolunda ne varsa kapsayarak yayılırdı dalgalarımız… sen elimden tutunca yaprak döken bir […]
BOZCAADA – Hikmet Güzelkokar
Aşk, dolaşırken yüreklerde oda oda İlk uğradığı yer midir Bozcaada Maşuku, aşığı bekletir bu ahenk Aşk gelecek diye mi telaş içinde her renk İlk burada mı dolaştı Adonis Babilden mi asmalardaki sürgün Ah! Bu gök mavi elbise, bu gözlerindeki deniz Yüreğimde kaç oda açtı, bilseniz! Begonvillerin ardında kalan bu son mahzen Eylüle saklarken Hayyam’ın şarabını […]
SÖYLE BANA RUMELİ HİSARI – Gülser SAĞIROĞLU
Açtı mı yamacında pembe bahar dalları? Kuşlar uçarken burçlarından denize Ilık yellerle savruldu sevdanın saçları Kaçak konuklarındık senin Kale merdivenlerinden yukarıya tırmanan. Kimse yokmuş ,yada yok saymış gibi Heyecanlı. Kavuşmaktı, bizim ki laftan uzak. Gözlerimizin bebeğinde kurulan her düşte Kanat çırpardı kuşlar vadilere. Söyle bana Rumeli Hisarı ? Hani nerde o gençlik hallerimiz? Prangalamışlar kollarını […]
Vaziyet – yasin ertaş
eğilip baktım altına dürüstlüğün bir kadınla tanıştım özlemdi adı her gün bir dizeyi bitiriyorum isimsizdi ezilenler ezilenler bir avuç altında dürüstlüğün memleketimde bir kızı varmış deniz masal diye kolları bacakları kollarındaki elleri sağlamdı bunları ben uydurdum aksi olsaydı kaçırmaz söylerdi çünkü erkek olsaymış mahir koyacakmış ismini bunu kadın söyledi/ kadın alevi günlerden neydi hatırlamıyorum martının […]
Bir Damla Katarsis – Salih Aras
Bu dünya yuvarlak sevgilim sağlam zeminde sevişemiyoruz. Ve bu şiirdeki işteşlik eklerini üç parmağımıza takıp Tabu(t)lara hapsolmuş insanlara fırlatamıyoruz. Öyleki insanlar, kesik başlarıyla beraber Bir süpürge makinesi gibi. Çekirdeğin dörtte bir büyüklüğünde olan bizi, Saklandığımız halının tiftiklerinde bulup, İçlerine çekiyorlar
Şehrin üstüne siluetin yağıyor – Ayhan KELAM
Şehrin üstüne siluetin yağıyor Salkıyamıyoruz yorgunluğumuzu Otobüs duraklarından. Hüzün kuşkusuz iş çıkışlarında buluyor bizi Sevmeyi öğrendiğimiz dedelerimiz Çoktan gitmiş Herhangi bir cami avlusundan Ve ölü toprağı yağıyor üstümüze Aralıksız ve sessiz Ve kedimize küs Bir sonraki can sıkıntısını çekiyoruz Yaşam tarihimize Coğrafyayı çoktan unuttuk Mesafelerin derinliğinde Elektronik aşklara saklarken yaşamımızı Kuşkusuz sevmeyi de unutacağız Bir […]
Ethem -Fazlı HUMAR
direnişin orta yerinde göz gözeydi onunla nefes nefeseydi ve umut ile pırıl pırıl bir aşk ile dopdolu idi Asırlık ağaç anlatmak için bir bir ethemi : Dağ gibiydi yüreği bir volkan gibi korkusuzca kükredi kırdı esaretin kirli paslı zincirlerini hürriyetin tohumları avuçlarında katmer katmer açılıverdi ve Asırlık ağaç ethemin önünde saygıyla eğildi fazlı humar 1 […]
” Mansur* Darda!” – Turgut SAY
Bir gömü gibi aradım gövdelerde, Eş ruhumu çaresizce yıllarca! Ne Ermeni prensesi Şirin, Ne Arap kızı leyla, Ne de Beatrice ve Giulietta, Hep boştu içleri! Ve ben Anka gibi çekildim kendi köşeme, Ve doğurdum eş ruhumu kendi yumurtamda, Yanarken kendi yaktığım ateşte, Bir Tanrı gibi ! Turgut SAY *”Hallac-ı Mansur”
FERAGAT – Nuran KARA
Yalnızlığıma katık ettiğim, Senden geriye her ne varsa, Sen dışında… Hasret! Çaresizlik! Sefalet! Al senin olsun… Bende bıraktığın, Her şeyden, Senli sensizliklerden, Kendimsizliklerden, Bütün aşk kırıntılarından, Feragat ediyorum… Nuran KARA
Son Yorumlar