ŞİİR 1894
hilkat – mehmet özgür ersan
Bir yanımda Salsalun Ke’l-Fehrar Bir yanım Rahman Kokuşmuş balçık Zillet Tortulaşmış Toprak İçinde Ateşten bir hale Menem Bir ruhu kutbu Kir içinde Bir ruhu kutbu Nur içinde Olan menem Evel menem Ahir menem Vacib’ul Vücud Menem Manadan Daha aşağı Bir manada Bade menem Dağ değilem Dal değilem Kuş degilem Börtü böcek Hiç değilem Bir katrede […]
susmak kırmızıysa – gülderen Kılıç
Susmak kırmızıysa Konuşmak mavi Terini silerken bir çocuk Yeşil bir ağıt yeryüzü Açmaya öğrenirken çiçekler Kuşlar şarkı söylerken Kan kokuyor insanlık Çocuk ağlamıyor Kuşlar kanatlarına tutunuyor Bir tek çiçekler kendini asıyor İnat olsun diye Sahte gülüşlere Yeryüzü konuşmayı unutalı Kaç asır geçmiş kimse bilmez Kaçmanın tam zamanı diyen gökyüzünün imdadına yeşil bir yağmur yol oluyor […]
bir ceviz içi kadardı yalnızlık – buse ellidört
bir ceviz içi kadardı yalnızlık küçük bir kabuktan büyük bir yutağa bu savurganlık bu dolanbaçlı sözler tabiat şairleri nerdesiniz biraz aşk’a ara verip geceyi şarabıyla unutun bir fecir vakti maviyi dudaklarından özgürce güvercin kafalarından martı tırnaklarına kadar bırakın bırakın çıkartmadan geceliğini gündüze o topuklarından göğüslerine kadar sevdiğiniz kadınları aşkı ilk soluğunda bırakın ökseli dalların yapışkanlı […]
kardan adam -hikmet güzelkokar
Avurdu çökmüş Ayası yara Acıdan bağırsa Sesi duyulur mu yar’dan Kabuk bağlar mı yarası Sıyrılırken karanlıklardan Ayazlasa geceler Kar yağsa Göğsünden alır en sıcak nefesi Hohlar parmaklarına Kardan adam üşümesi der de Titrerken camsız perde. Olsa hani Bir kuzine, bir torba kömür Belki sıcağından demli bir çay Kristal fincanda değil ha Kulpu kırık bardak da […]
yalnızlık – seda yolaydın
Bazen hayatın tam içinden seslenir Yalnız kalmaktan korkan bir çocuk misali. Sonbaharda yapraklarını dökmüştür artık Çıplak, sararmış ve de insani. Beşerin aşkı gibidir yalnızlık. Tutkulu, hafif kırmızı Duyguları dünyevi. Bazen sanırsın lal olmuş, Bazen çığlıkları ayyuka vurmuş Bazen duygusuz, muhkem katı bir yürek Öyle baka kalmış durmuş.
yaşlı adam yazan – naki aydoğan
Dağların uzaklığında… Köyünün yakınlığında… Hanesinin dibinde, dış sedirde, yan komşusunun evinin kerpiç duvarına yaslanmış oturuyordu. Ayak, ayak üzerine atmış elleriyle dizinden bağlamış, bakıyordu. Çok eskiden, yıllar öncesinden çocuklarına, çocuklarının çocukları torunlarına bakıyordu. Reçber’di, köylüydü bakıyordu, bakacaktı. Tekerlek çağlar öncesinden bulunmuştu… İşte tekerlek misali yuvarlanıp yine gelmişti dizlerinin dibine torunları, çocuklarının ellerinde. Elini öptürdü, yanaklarından öptü […]
sev beni – sedat gümüştaş
Güne başlarken sev beni Güneş batarken sev. Gökyüzüne masumca kaldır başını, Yıldızlar kayarken sev. Aradaki mesafelerin Unutturmasına izin verme sevgimi Beni özlemle maziye bakarken sev. Saçlarını tararken sev beni, Rüzgar yanağını okşarken sev. Aynaya bakarken sev beni Önce ruhunda hisset Beni her nefes alışında sev.
evinden çıkarken şunlar aklında bulunsun- orhan afacan
Evinden çıkarken şunlar aklında bulunsun Böylelikle sağlığın, canın, malın korunsun. Aksi takdirde sorun içinde bir sorunsun Yaya için ehliyet bilinçtir, dikkattir. Hesaplayamazsın gelen aracın hızını Fren diyerek sürücü yükseltirse gazını. Asfalt yer sedye olur, ecel ölçer nabzını. Yaya için emniyet alt geçit, üst geçittir. Kırmızı, sarı, yeşil renk trafik lambaları. Dur, bekle, hazırlan geç yanınca […]
Bizim İçin Yaşam – Ayhan Kelam
Kargaya kılavuzluk dersleri bizimki Eşitlik diyorlar bize Hep kısa geliyor boylarımız Adalete paramız yetmiyor çoğu zaman Güzel günleri yaşamak içinse Ömrümüz izin vermiyor Aslında gökdelenler arasındaki gece kondu gibiyiz Eğreti geçmiş İpotekli gelecek Nefes almanın lüks olduğu bir yığın hizmet Hepsi bizim için aslında Aslında hep bizim içindi de Yerin altı yüz metre altı Ve […]
yol – alican bayar
boy boy binaların arasından çıkarırsa başını deniz görünürdü …mavi titretirdi camları şu gökteki uçakların korkunç sesi ve yürürken geceleri sokaklarda bilmezsiniz ne çok severdi buğday tenlileri peki ya neydi bu kadar onu düşündüren bir giden bu zehirli yoldan bir daha geri gelmedi
leylekler – yasin fişne
Yüzü soluk deftere seni anlatıyorum yine Kapağı gökyüzü gibi mavi Yani ben gibi o da dışarıya gülümsüyor Bir sonbahar havasına bürünmüş bedeni Eli yüzü sigaradan sararan dişler Saçı başı dağılmış hırçın bir çocuk İçindeki yazılar, Harfler sanki maşayla kıvrıltılmış Veyahut örülmüş Senin adını karalıyorum Lamia diyerekten Aniden kış geliyor deftere Şimdi beyaza büründü her yer […]
ağır hasarlı içim – nuran kara
Ağır hasarlı içim, dışım ağır aksak. Dünden eksik, yarına fazlayım. Farkındayım. “Elveda” dedi, baharlar çoktan, Hiç yoktan. Çekti elini, eteğini güneş, Yağmur topraklarıma düşman. Heyecanları yitik ömrüme, Esme sevi rüzgârlarıyla, Mevsimlerden kışım. Şakağından vuruldu, Bulandı yeşil, Renklerden karayım. Erken soyundum savaşlara, Aşka hep geç kaldım. Yitirilen her şeye, Ve hiç yaşanmayacaklara, Selam olsun. Ağır hasarlı […]
üstü kalsın – asiye nas
Üstü kalsın Kalsın size dünya alın sizin olsun benim yaşama hakkım da alın sizin olsun istemem hür olmadığım yerde üstü kalsın kibirliğinle dünyaperest insanlık! Ve iyi niyetli insanları var gücünle ezen ey insanlık ! Yetişkin olmak; üstünlük sağlayıp emir ile güçsüzü ezmek ise buyrun size veriyorum tüm insanlığımı ve yaşama hakkımı… siz dünya ya hizmet […]
Son Yorumlar