ŞİİR 1894
Sevda Rüzgarım – Ahmet Yılmaz Tuncer
Bu benim ilk cinayetim Utangaçlığım tecrübesizliğim Ve sensizliğim Öldürdüm içimdeki beni Bir yokuştu ömür Tırmandım tırmandım Varınca menzile öldürdüm İçimdeki beni Şimdi ne yaparım bilmem Bu seni bana geri getirir mi bilmem Dağlardan esen bir koku sen Gözümde bir arayış sen Şimdi zamanın katiliyle oturdum Seni konuşuyorum Biliyorum birazdan kalkıp ispiyonlar beni Pişman değilim Gözlerine […]
Nostaljik Radyo – Salih Sezen
Kusuruma bakıyorum henüz girmediğim bir yaşımdan İnsan yalnızca kesirlerinden alacaklıdır koşullarına ise borçlu Zamana bakmak öyle değil mi Boşa çıkmış umutlar kalmıştır kırışıklarda Düğme düğme hüzünlere basarak aramışım yüz hertz dalga boyu mantıksız cigabaytta donmuşum İsterim ki yaşanmamışlıklar olsun aranan yaşanmışlıklardır bulduğum Olacaklara bakarım olduğum yerden Kulaklarıma gördüklerim gelir Ararım yanlış istasyonlarda Tadıyazılırken değil söylenirken […]
Otobüste Kahvaltı – Hazal Çakmak
Ölüyle diri şifalı altın kaşıktan akarken iç içe geçirilmişken, Yara bandı oluyor seher aydınlığı, karanlık ellerin şarkısına, Yüzü ya seher aydınlığı, ya karanlıktır yağmurun, Fırtına, dalga, gemiler yumurtanın beyazı ile sarısı gibi birbirine tutunmuş, Beyazı sarısına gözyaşı dökerken, Bal petekli Farsça şarkılar müjdeli sofralarda gonca gibi açıyor. Gökyüzünden inen deniz, yağmurun sahiline karıştığında, Fırtınalı gemilerde […]
İmkânsız – Bekir BAŞTÜRK
Cemal Safiye Kahvenin en köpüklü hüznü arasında Gözükmüyorsun bardağın oylumunda Pencerenden gülmüyor dudakların İmkânsız, yorulmadan seni görmek Zamanın çizgisinde ben kalbine Çok mu zor geldim? Vadinin sarp yalnızlıkları da olmasa İmkânsız, ellerini ellerime bağlamam Pırlantanın ışıltısı yüzünden Sönen bir şeydi gözlerim gözlerinden Ne olurdu sanki görseydi gözlerin İmkânsız, beni görmen ışıltılar arasında Kanarsa parmağını dikenler […]
Sokak Lambası – Süleyman Ethem Erdoğan
Ben oradayım Kimse beni görmese de Duymasa da kirpiklerimden Geçerken çaldığı ıslığı meltemin Ben oradayım Ağaç gibi sert İnsan gibi hür Kızgın köz gibi içten içe yanmaktayım Şikayetlerimi saymam mümkün değil kendime dair Beni sadece görünmezler görsün diye susmaktayım Aklıma eseni yaparım pişmanlık hissetmem Öylesine hür ve serbestçe yaşamaktayım Bir gün elime düşünce ateşin kordan […]
Aşk – Resul Yunan Çeviren:Nasrin Zabeti Miandoab
Eve geri dönüş yoludurİşten sonra, yolculuktan sonraSavaştan sonra, hapisten sonraBenceSadece aşkSavaşların sonu olabilir. BenSavaş meydanının ortasındaSevgilisiniUnutmayanO askerim…!! Resul YunanÇev. Nasrin Zabeti
Günbatımı Yalnızlığı – Bedros Dağlıyan
Gün batımı mor kıyafetli hizmetçi Neden üzgün rüyalarımda hep yalnızım? Ve neden onun kollarında aptalca kayboluyorum? Kafamın üstünden, nar kokulu parlak çiçek gibi kolayca geçiyorsun ya ruhumdaki bir şey duyulmamış şarkıyla titreyiveriyor Gülümseyerek geri dönüyorsun daima Işığına bir türlü karşılık veremiyorum; üzgünüm Karanlık ruhumun içine indiğinden midir? Epeyi zamandır gündüzüm, hep gece Ve beklentilerimin başlangıcında, […]
İrtibatım Kesik Su Gibi – Nilüfer Uçar
sorguladığım günlerin gölgesinde oyalanıyorum güneşten kuruttuğum kırgınlıkları katlamakla meşgulüm tozlanmış hataların suyunu sıkıp içtiğime bakmayın o tadı sevdim sanmayın pazardan aldığım taze maydanozun zindeliğindeyim salata günlerimi anlatmayayım içine düşen sıkıntı dişlerimi kırdı, kalbime öykünürcesine fırında emek almışım meğer ellerimin sıcağında pişen sezişlere kandım kalabalığa düşen ay ablak yüzüyle patladı unutulan gülümsemeyi dudak hatırlamadı bile çevirdim […]
İki Özün Sözü – Hüseyin Çağırgan
Bir Yüz Olmalı Hep Bakabileceğin Önce Eş Sonra Kardeş Aynası Sanki Gülümsemelerinin Bir El Olmalı Hep Tutabileceğin Serin Yaz Gecelerinde Uyuyakaldığında Yıldızları Üstüne Örtmeyi Unutmayan Yaşam Uçurumunun Kıyısına Geldiğinde Seni Çekip Çıkarabilen Aynı Topraklardan Doğup Büyüdüğün Aynı Denizin Balıkları Gibi Deryadan Habersiz Yan Yana Soluk Soluğa Yüzdüğün Bir Göz Olmalı Her Bakışında Seni Söyleyen Mutlu […]
Vasiyetli Doğum – Nesimi Talipoğlu
Sarılmalarına özenip gelen baharla Saçlarının açık kahvelisini Soldurduğu yapraklara gösterip Gitmeleri gönül rahatlığıyla çürütebilecek güz Işınlarını yarıştırdığı vakit Ellerinin ekinlerini toplamaya Beni çağıracağının sözünü veren zemherilerim hiç olmadı benim Uzaklığını külçe külçe bozduran hüznün tadını veren Yüreğimin dibine kadar gelmiş sevmelerimde Ve şimdi yetiştirmek için Emekleyen dünyaların serpileceği kartpostalların yeşilini Üşüttüğün nisan bulutları değil Daktilosunun […]
Kör Bir Ayağın Gittiği Tezatlar – Mücahit Kartal
Körüm ben, ayaklarım görmüyor. Güdümlü keçiyollarında keratin aşındırıyorum. Tırnaklarımı kandırıyorum Yerden göğüm kadar dibe daldırıyorum Acıların kuş kazanına… Yeri ve göğü birbirine yakındır diye aldırıyorum Tarih sonrası duvarlarında Kirli aforizmalara bakarak ‘Bunlar sizin iziniz, Bunlar da sizin giziniz Haydi tapının’ diyorum. Körüm ben, bileklerim bilmiyor. Sükut bir incelme bağırıyor boynumda. Boynumda peygamber develeri saygın Saygın […]
Kaşım Değse Kirpiğine Yeniden – Cemal Karasavran
bir şimşek çaksın bir yıldırım düşsün bir yağmur yağsın istiyorum yaz yağmuru mevsimsel bir dolu yağsın karla karışık korkularım çocuklar gibi diz boyu sen yağ ben yağayım özlemler yağsın hasretlerim göz ucunda şebnem yapsın dolsun çukurları kenar mahallelerin şenlensin baharım yürek bağım sarıl sokul bana sığınağın olayım kurut nemlenmiş ruhumu sıcaklığınla platonik bir aşk benimkisi tutkunum hayalini hülyalarında bulduğum şizofrenik bir hayat […]
Düş Kırıklığı – Reyyan Vera
Hayallerin perde arkası, Gerçekle yakın tezatı İnsan ne ile yaşar aslında soruların cevabı hayaller perde arkası , bazen al bazen kara oynarsın alkış alırsın kırmızı ile yaşarsın oynamasın ne alkışa layıksın ,ne de hayata , sadece siyah bakarsın olanlara olduğu gibi değil gözü kapatırcasına hayaller perde arkası dedim , kesilmiyor bu duygular , hakikatler doğru […]
Son Yorumlar