ŞİİR 1896
Ah be çocuk ! -Sinem ÖZCAN
Ah be çocuk ! demedim mi ben sana. Küçük bir dünya düşle diye, Gökyüzünü de boya, Kuşları da rengarenk, Sonra… Yaşamaya başla. O muazzam manzarada. Sen sen ol, Fırça darbesi olmasın. Yabancı ellerin… Törpülenmesin boşu boşuna yüreğin. Sen çiz. Sınırların belli olsun. Çünkü… Bu, senin resmin… Bu hayatta… Sinem ÖZCAN
GİZ -Abdurrahman SARITAŞ
Bu kez gözleriyle gülüyordu adam. Çünkü yanındaki kadının gülüşüne ayak uydurmalıydı. Kadın başka konuşuyor başka bakıyordu. Adam adım adım aşka geliyordu. Kadın anlattıkça anlatıyordu. Adamın içinde doğan sarılma dürtüsü. Sarılsam nelere şahit olurum diye düşündü. Kafasını salladı belki de sadece düşüydü. Bir nedeni de yoktu aslında sarılmak adına. Daha önce kimse sarılmamıştı ki adama. […]
BİLEN YOK-İsmet kaya
Karanlık, zifiri karanlık. Güneş doğsa bile aydınlanmayacak kadar karanlık. Bu karanlıkta menzilsiz bir yolcu. Ağır mı ağır yürür. Nereye gider, niçin gider bilen yok. Geri döner mi onu da bilen yok. Sırtında azık torbası Dolu mu dolu Yılların dertlerinden. Üstünde kederlerinden örülmüş yırtık pırtık hırkası, Yüzünde yılların sakalı, Kirli mi kirli. Altında elemlerinden […]
Kağıt uçaklar -Elif Işık
Çok uzaklarda bir kırlangıç göçü var Aç kanatlarını Göğün denizine katıl Biliyorum kabuslarının dolu gibi yağdığını Üşüyorsan, durma öyle uzak Sarın gökyüzüne Açar sana kollarını güneş, Karşılar seni bulutlar, Buseler kondurur minik papatyalar. İlkbaharın hazin sonu Palas pandıras bir yaz Kağıt uçakların külleri nerede Kanatlarına bırakmıştım birkaç parça tebessüm Ulaşmış olmalı ki Yüzümü […]
Ay-ı NurÂşk -ABDULRAHİM AĞIR
Hayatı bir güne sığdıran gariplerden Gerçekle hayalle yaşatan kişilerden Sonu Olmayan , sonsuzluklardan Biride Ben Değil miyim ? Değişmek elde olmadığından Dertler bir türlü son bulmadığından Ömür, belki dolmadığından Çileye kâder diyen ben değil miyim ? Feryat, sitem etmek boşa ise Can tatlı, hayat acı ise Aşkımı Sana Söylemektense İçimden Ağlayan Ben Değil miyim […]
KOYU -SEYİT FİLİZKOL
koyuluğu battı gözüme, yüzüne bulut değmiş denizin. koyu olan herşey gibi, ıssız, yalnız, içine kapanık. bilhassa kalabalık içinde, tekilliği belirgin, koyu olan herşey gibi, yüzüne bulut değmiş denizin. sararmış atlaslarda sular kirlidir: örümcek ağı salınır diplere, tozlu mercanlar, çürük mafsallı balıklar, fosil ahtapotlar. avlanır kurak iklimin, nasırlı ellerinde, asırlık kabir suratlı balıkçılar. hem nicedir garipsiyorum, […]
ZAİYATTAN GERİYE KALANLAR -FERHAT NİTİN
Rıhtımı olmayan bu kentte hayaller yetişemiyor yokluğuna. Demek ki deniz aşırıymış aşk işgal edilmiş yüreklerde. Ayrılıklarda birleşmiş lisanlar Evet yok olup gidiyor insanca. Bir hayalin umulmadık kıyılarında Kayboluyor birden gıcırdayan eski bir sandalyede anılar.
Kanadığım Dünya Meyveleri -Uğur LERMİ
İçimde su toplamış bir çağın yaraları, Kendi sözcüklerini taşıyor, Kayıp Atlantis mağaralarına. Rüzgâr, Bir başka sonsuzun koruyucusu. Azalıyorum! Yerlere dökülüyor kanadığım dünya meyveleri, Bir Maya piramitinin üstünden. Sesimde yalnız, gürültüler… Akşam oluyorum, Küsen güneşin esaretinde. (1989)
YOKUŞ-gülşen aydın
Bir anda durdu yarıladığı yokuşta, Derin bir soluk alırken, Küfürler savurarak baktı arkasında kalan yola. Her adımda yokuşun ağırlığı bindikçe bindi omzuna. Sonra bir cigara yaktı Boğuldu öksürüğe arka arkaya, Beli de iyice kırıldı, Sanki taşıdığı bedeninden ziyade onca yıl yaşadıklarıydı. Sokak lambasında ufaldıkça ufaldı gövdesi. Hızlanmıştı iyice nefesi. Yine de cigarayı bitirmekti niyeti. Sonra […]
DAĞILMIŞ SAÇLAR-Tamer ŞARKAYA
Kıyısında oturuyoruz fırtınanın. Dağılmış saçlar; Toplanmamış odalar, Yaşanmamış aşklar gibidir. Kirpiklerinin ucuyla yıldırım düşürüyorsun. Baldın, bal saçlımdın. Buhurumeryem çiçekleri açmasını beklerken Balçık oldu toprak.
Dağa Ovaya Hoyratça Bakma Ne Olur -Ayhan AKDENİZ
Küllenmiş bir kor iken ocakta , Uçup da gidiverdi, Unutulmuş kapı aralığından, Kuvvetlenen, esen hoyrat bir rüzgarın, Kapılıp, ardınca… Düştü sonradan, bir yerlere, Orada alev alev, Dalga dalga yayılıp, Ama hep kırmızıya keserek, Dağı, ovayı, tüm yamacı, Kımıl kımıl hareketlenen, Kurdu, böceği önüne katarak, insafsızca, sararak olgun başakları, Yakıyor, kavuruyor tuttuğu herşeyi, Hiç yaklaşılmıyorki […]
ALİCE’E MEKTUPLAR -Yusuf Doğan
Sevgili Alice! Bu mektubu sana asırlar sonrasından yazıyorum.. Biliyorum, unuttuğumu sanıyorsun, aksine seni yaşıyorum. Gönlümün odaları senin mavi gözlerinle dolu. Kalbimin her çarpışında sana uzanıyor nefesimin yolu. Senin kutupları kıskandıran beyaz elbisen hala aklımda. Gözlerimi her kapattığımda bütün endamınla duruyorsun yanı başımda. Upuzun, ince, narin bedenin ve hanim ellerin, Hala sıcaklığını yaşıyorum duymaktan bıktığın nefesinin. […]
Göğsü Kınalı -Ayhan AKDENİZ
Beyaza büründü şimdiden, karşıdaki o dağ , yamaçlar , kıvrım kıvrım bükülen yollar , şu engebelik, tümsek ve çukurlar… Üstleri hep usulca örtüldü , bir beyaz çarşafın , insafına terk edildi . Sessizlik , şimdi dört yakada bir ıssızlık , çayırlar, ovalar , kaval yankısından yoksun o tepeler , ve çıngıraklardan ve çanlardan […]
Son Yorumlar