ŞİİR 1894
Yaşamak – İsmail ÇAVUŞ
Gözlerinde kaybolmaktır yaşamak Sonsuzluğa açılan bir gemiye binmek Sonra dalmak bulutlara Bulana kadar seni Bulutlarda kulaç atmak yaşamak O kadar derin mi içindeki gökyüzü Yoruldu kollarım bedenim aşkım Çıksam ruhunun kıyısına Isıtsan tüm sıcaklığınla beni Sarsan hiç bırakmasan…
Mağara Güvercini – Yunus Kemal
bir siyah perdeydi;gözleri kendini veren yalnızlık mühürlenerek kilitlendi, kibrin yüreği. bir mağara;düş gibi derin hani kapısını çalsan utanır, güvercinin kıpırtısı biraz korkarak sonra bir kuşku sarmalı dediler;zamanın ayarı altın terkederek karıştılar:hiçliğe kendini yiyen zifiri karanlık
ESKiMEYEN -Orhan Irmak
Günler Geçtikçe Zaman mıdır Eskimeyen? Yoksa Tüm Benliğiyle Zamana Meydan Okuyan İnsan mıdır Eskimeyen? Günler, Aylar, Yıllar Hatta ve Hatta Asırlar da Geçse İnsandır Eskimeyen. Bozulmayan Tabiatıyla Damgasını Vurur Yaptıklarıyla Eskiyen Zamanlara Tüm Benliğiyle Gösterir Eskimeyen olduğunu Her Defasında Nankörlük eder Yeni Zamanlara Eskittiği Zamanlara Yaptığı gibi..
Şairi kaybolduğu yerden – ümit şakir doğan
Şairsen yazarsın Ayrılırsın özlemden yazarsın Seversen aşkını yazarsın Acın varsa kederden yazarsın Hastaysan şifayı şiir yazmakta ararsın Aşıksan umutsuzsan vuslatını yazarsın Başka diyardaysan memleket hasretiyle yazarsın Şairsen beyaz bir sayfa açıp Şiirlerinle herşeyini paylaşırsın Boğulduğun denizde kaybolur gidersin Şairi kaybolduğu yerden Gelsin şiirleri çıkarsın
SON İKİ -Erhan ÖZDEMİR
İkimiz de oturmuş karşılıklı Birbirimize bakıyorduk anlamsızca Bir de tepedeki saate O konuştu önce Havadan sudan nasıl oluyorsa öyle Ben başka şeyler bekliyordum ama Hava su da olurdu gerçi Evet dedim, güzel her şey, hava, su Zaten insan bir şeyi bırakınca güzel olur hep Gülümsedi, Aşinaydı ironik şeylere besbelli Senin ihtiyacın ne biliyorum […]
CENNET PROVASI- Ali İhsan Tarman
Bir de yol incinir kursağımda sabırsız Tane tane biriktirdiğim umudum Tehlikeli muradımmış anladım Düşe kalka ezberlenir Sabırın konuşmayan cevapları Bu civar da herkesin oyduğu beşik de aynı Anlasam da bitmeyecek bu yeşil kavgam İşte bu ilkbaharın samimiyetini Yün doldurulan döşekler gibi ruhuma yedirdiler Nasıl doyar ki insan.. Sanki yeni doğmuş bu dünya’yı galû bela da […]
YAŞAM İHTİLALLERİ
Yaşamanın içindeki ihtilalleri Yaşamanın her saniye değişen sonsuz […]
aylak bir şiir – memed alp
filmin sonu gelince, belki dünyanın en masum şeyi aklıma tek tek kazındı cümle buydu: bir insanın , duygularıyla oynamak nedir bilir misiniz, siz? haklıydı çünkü. kitaplarla güçlenmek mümkündür. hiçbir iş yapmadığın vakitse hele. üniversitede bile okumayan , ben şimdi şimdi okumanın ne olduğunu, sende nasıl pencere açtığını öğrenmeye başlamıştım. gökyüzündeydim. uçan kuşların yanında. mutluluk, siyah […]
UYMA BANA YANARSIN – ikram güneş
Biraz deliyim ben, Kıyılarıma yanaşıp uyma bana. Yanarsın yangınımla. Sevda ağırdır altından kalkamazsın…! Birazdan daha fazla deliyim çoğu zaman. Şiir deyip, Sözcüklerin peşine düşerim, Düşerim yalın ayak gecenin taa içine…! Deliyim. Deliliklerim her gün biraz daha boy gösterir. Uyma bana yanarsın. Şiirlere gebedir yüreğim gece gündüz. Kimi zaman suya yazarım, Kimi zaman gölgelere, Kimi zaman […]
HAYAL-yok düşleri
Bırakıp şehrin gürültüsünü geride Bir dağ eteğinde kuralım evimizi Bırakalım kendince yaşasın bu kent Biz yalnız yaşayalım, kimseye karışmadan Ne aldatma ne aldatılma, ne aldatma korkusu olsun Gel gidelim bu şehirden Bir daha dönmemek üzere Bırak çalmasın kapımızı insan ne çıkar Yaşamak güzeldir herhalde Yenme yenilme korkusu olmadan
Ağabeyim-Mehmet Özgür Ersan
ÖmerGürcan’ın aziz hatırasına Kim kazanır? Kim kaybeder? Kim gider pencerenin önüne? Kim söyler onun adını herkesten önce? Kim söyler devrimin türküsünü ? Biri var Taşır göğü o sevdalı Kazanır. Kaybetmez. Söylemez Biri var, gözlerine sahip Cesur babasının O benim kardeşimdi Ağabeyimdi Yoldaşımdı cesur mert süvari Kapılar kapandığından beri Sosyalizmin umudu kalmadığından beri Bir süvari Yol […]
UCU DELİK SİYAH ÇORAP VE KIRMIZI TETİKLERİ -Efla Berrin Fırat
Sevgili hiç! Farkı yok birbirinden bu ellerin Uzatmayan Uzanmayan… Suya durdu toprak Kök içti ayrılık Uzun bekledi yas Kabus taradı uykunun saçlarını Yola kıvrıldı ağıt Kıvrandı saat Yürüyüp giderken bir kedi. Bitlendi kış yastıkları uzak soluklarda Ağırlığını taşıyan kaldırımlar yaladı ayaz ayaklarını Büyükada’nın. Görkemliydi ihanetin nazarı Kilise intiharlarında! Pelteleşmiş her avuç […]
Son Yorumlar